vazgeçiştir. ayrıca bir zamanlar sizin için pek bir önemli olan, ehemmiyet gösterdiğiniz herhangi bir konunun sizdeki yerini kaybetmesi olarak yorumlanabilir. insan hayalgücü geniş bir varlıktır çoğu zaman bile bile hiç gelmeyecek bir şeyi beklediği de görülmüştür. örnek vermek gerekirse, herkesin içinde bir yerlerde bir godot yatar.* öyle değil midir? işte bazıları belki daha gerçekçi davranıp beklemeyi bırakır. bu tip durumlar genelde gönül mevzularında görülür. aramayan bir sevgili ya da severek ayrılmak gibi durumlarda uzun bir süre umutlu bekleyiş söz konusudur. lakin bir zaman sonra ehh eytere bea* diyerek umut etmeyi bırakırsınız.
insanı yaşatır umut. insanı öldürür umut.. iyimidir kötümüdür bilinmez umut etmek ama umutların bittiği an çok az kere insanın başına gelir ve her biri yeni bir yıkım olur. uzun süre içinden çıkamayıp bocalar. mantığı ile orantılıdır bu durumdan çıkabilmesi.
insanın gerçekçi yaşamaya başlamasıdır. mutluluk kaynağıdır. umut tüm kötülüklerin anasıdır hatta nıhahahaha. umut ettikçe beklenti içine girersiniz efenim sonra ollmaz hayalkırıklığı ve de mutsuzluk. en iyisi umut etmemek.
"uma uma, döndü sarı muma" deyişi gibi, ummakla hiçbir şeyin değişmediğini gören insanın bu tutumundan vazgeçmesidir.
- vay! koçum lan bülent, iddiayı ne zaman tutturcan sen?
- umuyorum abi, öyleyse varım.
- hade leeeyn,umma olm, uma uma dönecen sarı muma, eki eki..
- peki o zaman abi, yaydım oturuyorum.
bu zamana kadar umut ettin, elinde tutunduğun dalların kalmasından başka bir şey olmadı. oturup şimdi o dalları yakıp ateşinde ısınmaktan başka birşeyinin kalmamasıdır. umutlarını yakıp hiç olmazsa ısınmaya çalışmaktır.