nietzche;pandoranın kutusu açıldıktan sonra kötülüklerden sadece ümidin dışarı çıkmadığını bu yüzden son kötülük değil kötülüklerin en kötüsü olduğunu söylemiştir.
"umut fakirin ekmeğidir öyle işkence mi olur hiç? " diye düşünmeme neden olan laf. umutsuz yaşayabilir mi insan? nasıl amaçsız yaşanmazsa umutsuzda yaşanmaz? amacı gerçekleştirmek için bile bir umudu vardır insanın. bazı zamanlar ayakta durmasını sağlar umudun varlığı. en zor durumlarda dahi allahtan ümit kesilmez demezler mi? ümit etmek umut etmek değil midir? nasıl umutsuz yaşayabilir ki insan? sürekli bişeyleri umut etmez miyiz? iyi bir iş bulmayı umut etmez mi insan? iyi bir eş bulmayı? hayırlı çocuklara sahip olmayı umut etmez mi? umut etmez mi acısız bir ölümü? umut değil midir insanın hayata küsmesini engelleyen? hep bir umut vardır insanın hayatında ve o umut her türlü acıya, olumsuzluğa rağmen yaşayabilmesini sağlar insanın. böyle işkence mi olurmuş? eh eğer bu işkenceyse, böyle işkenceye can kurban.
bir kıza aşıksın.(kızlar aşık olmaz.) kızla bir ilişkin vardı. o bitirdi. sen hala seviyorsun. bir süre geçiyor. ilişkin 7-8 ay. o senden ayrılalı 2 ay olmuş... umrunda değilsin. ona sevgili olduğun sürede oxxo'dan gri bir sweat almıştın. bugün okulda gömleğinin üzerine onu giymiş. şimdi kafan karıştı değil mi? ya seni hala... yok hayır olamaz. o bitirdi. o mutlu. o senin adını etmiyor. o seni hayatından çıkardı. artık onun "herşeyi" değilsin. neden giydi onu? sana acı çektirmek mi istiyor yoksa? o senden üstün değil. sen hayatı ondan iyi biliyorsun. sen ciddisin. o bir boşluk. sen karmaşasın. o güçlü. sen zayıf... 2 hafta önceki en son konuşmanda eline ne geçti kendine acı vermekten başka? 6 sayfalık bir mesaj... onu hala sevdiğini söylüyor, fakat onunla tekrar bir ilişki istemiyorsun. sadece onu unutmak istiyorsun. onun verdiği cevap hoşuna gitti mi? aptal! neden ondan sonra başkalarıyla birlikte oldun ki? bi kaç kızla daha çık, unutursun. benim yapabileceğim birşey kaldığını sanmıyorum artık. biliyor senin başkalarıyla birlikte olduğunu! merak ettin, aptalca bir soru sordun. sevmiyorsun di mi? sevmiyorum. ne cevap bekliyordun ki! peki o mutlu oldu mu bu mesajlardan? evet. çünkü karşındaki büyük bir güç. sense yıkılmak için boşaltılmış bir ev. değdi mi 8 aya? iyi ya da kötü. değdi mi! o kız seni sevmiyor artık. telefonunu camdan attın o mesajdan sonra. kendini de atacaktın fakat sakat kalmaktan çekindin. yine bir aptallık. antidepresan koması. git hastanede aktif kömür iç. gerizekalı! iyi bok yedin. değer miydi bütün bu olanlara o kız? bilmiyorum, bilmiyorsun. seviyor musun hala? it gibi. geri döner misin o dönse? asla! peki hala neden onu seviyorsun? çünkü içinde nedensiz bir umut var. o umut belki de seni hala ayakta tutuyor. belki de o umut olmasa mutlu olacaksın. acı çekmeyeceksin. olmuyor. onsuz olmuyor...
esaretin bedeli filminde geçen vurucu replik. söz konusu cümle; hapishanede müebbet yatan morgan freeman ın canlandırdığı red karakteri tarafından her on yılda bir ıslah oldunuz mu sorusuna verdiği cevapların ret yemesinden dolayı umudunu yitirme diyen tim robbins e itaf edilmiştir.
haklı adam sözüdür.umudun bittiği yerde "elveda zalım dünya" der kişi.ama umut hala varsa işkence sürüyordur,sürecektir. ne yazıkki benim hala bir umudum var.