çoğu zaman nefret duygusunun ateşinin sönmesi ile yerine gelen hissiyattir umursamamak.
nasil ki size bir duygusal titresimler gösteren konu, konular, kişi ve kişiler hakkında tonlarca kelam edersek elimiz kalem tutuyorsa yazilar yaziyorsak işte umarsamazlik devreye girdimi o konular hakkında derin bir sessizliğe gömülürüz.
çünkü olumsuzluklarini dile getirsek ve düzeltmeye calissak, kendi cephemizde mükemmel, objektif tezler ortaya koysak hatta derin bir sorgulamadan gecirsek üzerine parmak bastiğimiz yaralar değil iyilesmek gitgide kangrenlesiyorsa o vakit ne yaparaiz? elbette heyacanimiz mefta olur ve derin usangaclikla sariliriz.
eh bu da suskunlukla belli eder kendini. baska konularda duygusal titresimler aranir. fakat konu kısıtlı ve yaralarin iyileşmesi ise gidim gidim ilerlediği için hatta kontrol edilmez ve hakkaniyetli mucadele edilmezse kangrenlestiğinden kelli kişi hayati umarsamaz.
saf heyacanlar cephanesinin gitgide bitmesiyle suni heyacanlar tanzim edilir.
bazilari kumara verir kendini, bir rulet topuyla avunur.
kimileri ise laga luga ile ömür cemberini tamamlamaya gayret eder.
kimisi ise kendinin cellati olur, bir kutu jilete bakar iş.
kimisi ise ince imbiklerden süzdüklerinin gönderdiği duygusal titresimler ile avunur. kendisinden baska kimselerin bilmediği formuller ile kisisel dünya kurar.
ama hepsinin ortak noktasi sessizliktir ama dilsizlik değildir. ha, öyle haklisiniz, aman boşverlerin sürüsüne bereket oldugu sessizlik.
tümevarımı değil de tümdengelimcilerin daha cok hissettiği olgudur umursamazlık. dön dolaş aynı yeksanlıkla dönen olgulara bir omuz silkip geçmek, goethenin düsturunu şiar edinmektir. öğrenmek ve keyif sürmek...
moderen hayat şartlarında ezberleri bozmaktansa kendi içinde zaman geçirmektir umarsamazlık...
çokca tahrik edilmedikçe, öfkelenmedikçe, ne bileyim başka etkenler devreye girmedikçe, kafa esmedikçe -falan filan- istifi bozmamaktır.
konular anlatim değildir, anlatım biçimleri önemlidir bu girdapa gönüllü girenler yahut gönüllü girmek zorunda birakilanlar buna önem verir. çoktan içi boşalmış özünü kaybetmiş kelimeler ile zaman geçirmekten emekli olmuşlardır.
bir anlamı varsa eğer kelimleri duyarlar, o kelimelerin bir anlamı yoksa sesi kısık televizyon muamelesi ederler. gürültüler maruz kalındımı kulaklar duymamak için hayali tıkaçlar icat ve eder tatbik ederler. eh umarsamazlık budur...
inceldigi yerden kopsun denilen durumlar da aklına ne gelirse soylemek, yapmak ve sonuclarını hic onemsememek, birine verilecek en buyuk cezalardan, biri anlarsa elbet, bir digeri icin (bkz: anlatacak cok sey varken susmak), zamanla alıskanlık yapar gercekten hakedenle haketmeyeni ayırt edemez duruma geliriz hatta bu iplememe durumundan zevk alırız esas tehlike budur.
muhattap aldığı kişiden hazetmeyen kimselerin tutumudur. muhattap aldığı kişi muhabbetin güzel olduğu gibi saçma bir düşünceye kapılabilir ama karşı taraf aslında o kişiden sıkılmıştır, diğer taraf bu durumu bilemez.
Düşünsenize, ağlarken uyuyakalan insanlar var.
ve bunu, her gece sıkılmadan yapanlar.
ve buna sebep olup, zerre umursamayanlar.
ve buna sebep olduğundan haberdar bile olmayanlar.
ve düşünsenize,
düşünemeyen insanlar var,
bir insanın ne derece kırılabileceğini.
insan o kadar çok darbe yemiştir ki hayattan artık bişeyleri umursamak bişeylerden beklenti içine girmek ona çok uzak gelir. umursamaz değildir aslında hisleri körelmiştir.
iş yerinde arkandan kuyunu kazan yavşaklardan, işi düştüğü zaman sürekli arayıp sonra aylarca görünmeyen pezevenklerden, istediğini elde etmek için her yolun mübah olduğunu düşünen kaşarlardan kendini korumanın tek yöntemidir umursamamak. Yapacak başka birşeyin yok çünkü heryerdeler!!!
Bencil olmayıp sadece umursamazsan kendine de zararın dokunur büyük ihtimalle ama günümüz şartlarında ikisi birlikte olduktan sonra Übermensch olmanın ilk adımını atmiş olur insan bence.
sikik kişisel gelişim kitaplarının yazdığı belki de tek doğru şey belki de orda yazan bir atasözüdür: "düşüncelerin hareketlerine, hareketlerin karakterine, karakterinde kaderine yansır." gibi sikimsonik birşeydi. O yüzden şimdi silkelen, kendine gel sonra kendinden ve çıkarlarından başka hiçbirşeyi umursamamaya başla. Sevme, üzülme, umursama. Hayat çok daha güzel olacak emin ol.
Çok çalıştım ben değişmek için. Bir badaktan nerelere geldiğim görünce şaşırıyorum. Dün fark ettim istediğim adama dönüştüğümün. iyi biri miyim hayır ama kesinlikle mutluyum.
Olan sorunları kimseye anlatmıyorum. Takıldığım hatunları da. Gezdiğim yerleri de. Boş beleş geyiklerle geçiriyorum insanlarla muhabbetleri. Ama paylaşmam lazım birileriyle. işte burda da sözlük işime yarar. Zaten teşhir severim ben.