bir gazetenin üçüncü sayfasında olması gereken kalın puntolu bir baslık.
umumi tuvaletleri pek kullanma taraftarı değilim. mecikıl realist tabloları anımsatır bana o fayanslardaki bok ve kanla birleşmiş sanat eserleri.
50 kuruş verip girdikleri o tuvaletlerin fayanslarına hunharca sahip olan daha doğrusu olduklarını sanan insancıklara ne denebilir ki?
kirlettikleri fayansları görmezden gelip, çıktıklarında ellerini sıvı sabunla süper temizleyip, kapı önünde duran kolonyayla cinayetlerini ört pas ederler dezenfekte ederler bir nevi ve hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ederler.
anlamam. tuvaleti kullanacak diğer insanları hiç mi düşünmezler? o süper sanat tablosuna bakıp kalp krizi geçiren o kadar çok kişi tanıdım ki...
neydi biliyor musunuz? oraya gelen polisler hiç düşünmediler suçluların aslında o fayanslara kanlı parmak izini bırakan pislik insanlar olduğunu…