ve sebebi ise toplum olarak, ortak kullanım alanlarını verimli kullanma özürlüsü olmamız.
alenen özürlüyüz.
toplu taşımaya binmeyi beceremeyen, binince küt gibi duran, metrodan inenlere müsade etmeyen aynı anda binmeye çalışan, yürüyen merdivenlerde hunharca koşan oraya buraya çarpan, zift gibi sigara ve ter kokan insanlardan tuvaletleri temiz tutmasını beklemek aptallık.
erkeklerinkini bilmem de kadınlar tuvaletine umuma açık ortamda girmek güven özveri ve tecrübe istiyor.
ve tuvaletteb çıkınca arkasında o pisliği kokuyu bırakmamış gibi geçip ayna karşısında saçını düzeltip rujunu tazeliyor.
toplum ahlakı dersi okutulsun diyecektim, vazgeçtim, bir şey fardeceğini sanmıyorum.
umumi tuvaletleri bok götürmesinden dolayı oluşan sendromdur. tamam tuvalette bok olur, olur da; duvarlara da sümük yapıştırılmaz ki be kardeşim. insan bir su döker pislediği yere. kedi kapıyor pisliğini, siktiğimin iki ayaklı tenyaları. küfürü kest! *
çok sıkıntılı bir fobidir. o kadar ki sabahtan kullanman gereken tuvalet sırf bu tarz nedenlerden dolayı aksama kadar bekletilebilir ve bu sırada insanın artık gözü kararır, oksijen alamaz olur, yutkunamaz hale gelir, hayatı gözlerinin önünden geçer de ses etmez. bazıları için bu sendrom o kadar ileri gitmiştir ki, akraba evlerinde dahi rahat olunamaz.
genellikle geceleri yoğun gaz sıkışması gibi sorunlar yaratır. an itibariyle yaşadığım lanet durumdur.*
bazen öyle bir sıkışırsın ki hani öyle bir sıkışırsın gerçek anlamda sıkışmak ne demek öğrenirsin.* işte o gün bu fobiyi ayakların altına alıp çatır çatır ezmen gerekir, üzülürsün ama böyledir.**