Evinden uzakta, sokaklarda bulunan insanları düşünerek yapılmış helâlardır.
Birçoğu 'Camii' içinde ve çevresinde yer alır.
Bu helaları işletenler genellikle baba ve oğludur. Zaman zaman devreye mahalle bitirimleri de girerler.
'Kadın ve Erkekler' olarak ikiye ayrılan hela kapılarına : Plastik para tabağı, kolonya ve peçeteler (Bazen de kâğıtlar) konur. Tam ortada her iki tarafı kumanda edebilecek bir pencere vardır, baba ve oğul kafası devamlı oradan müşteriyle muhatap olur.
Bu helâlar genellikle pis, leştir. Ağır bir kokusu vardır. Çöp sepetleri her daim dolu ve tuvalet kâğıdı askılığı boştur; Maksat masraf olmasındır.
Lavabo bölümünde sabun bulmak, çölde su bulmakla eş değerdedir. Boşuna aramayın, kafa ütülemeyindir.
Dünya üzerinde ve ülkede kadın helâları en pis olanlardır. Evlerinde nasıl sıçtıklarını düşünmeden duramazsınızdır.
Helâ kapılarının olmazsa olmazları : Kapı üzerlerinde çeşitli kadın adları ve telefon numaraları bulunur. Bu numaralar fahişelere ya da, sevgilisi tarafından boynuz yemiş kadının rakibesine aittir. Diğeride sümük izleridir. Burdan anladığımız : Vatandaş helâda hem çişini yapmış, hem burnunu karıştırmış sonrada kapıyı değerlendirmiştir.
imandan gelen temizlik, ülkenin helâ kapılarını kıramamış, bazı insanların pis ruhunda ve sorumsuz - kötü ruhlu helâ görevlilerinin kara suratlarında duvara çarpmıştır.
Erkek helâları nisbeten daha temiz olsalar da birbirlerinin çüklerine baka baka tuvalet yapma, yaptırtılmaya çalışma olayı anlaşılamamıştır.
Çıkarken, plastik tabağa para bırakmayı unutmayınızdır.