Üniversitedeydik. Arkadaşlarla birlikte eve çıkmıştık, klasik o evde yaşama heyecanına kapılıp. Belki yanlış seçimler yaptık bu uğurda belki de alacak derslerimiz vardı da bir amaç uğruna bir araya getirildik... Bir zaman sonra anlaşamayınca, biraz da ani bi kararla 2ye tek olarak ayrılma kararı aldık. Zor ve bıktırıcı bir süreçti. 2 kişi olarak ayrılanlardan biriydim. Bir karar almıştık, 2 kişiydik nihayetinde ailemizden kimseyi aramamaliydik kendi tercihimizdi ve biz bununla başa çıkacak kadar destektik birbirimize.. hani kalite ayrılırken belli olur ya, kalitesiz bir ayrılışa maruz birakildik. Bir gün içinde ilk bulduğumuz evi tuttuk, yatak odamız harici bi esyamiz yoktu. Yaz günüydü üstelik her şey bir yana buzdolabi olmalıydı.. son paramızı ev kirasina ve taşımaya yatirmistik. Haliyle yeni eşya alma fikri yoktu ufukta.. işte o gun yolumuza çıktı terkedilmis çalışan buzdolabı. Tasiyamayinca hemşerimiz olan kamyonetli abiler.. diyecegim o ki Umut bittiği yerden yeniden başlar. Yeterki kalbiniz temiz olsun be.
allah der ki;
kimi benden çok seversen onu senden alırım.
ve ekler;
onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.
ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur,
sabır taşar,
canından saydığın yar bile bir gün el olur.
aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür.
düşman kalkar dostun olur.
öyle garip bir dünya,
olmaz dediğin ne varsa olur.
düşmem dersin düşersin.
şaşmam dersin şaşarsın.
en garibi de budur ya;
öldüm der durur yine de yaşarsın...