(bkz: umut vadeden yazar)
Umudu kesmemek lazım hayattan, değiştiremeyeceğimiz şeyler için sabretmek gerekir, ama hayatta o kadar çok değiştirebileceğimiz şey var ki umudumuzu yitirmemek için...
8 aydır onu görmemek, sesini duymamak, onun tamamen olaya bir sünger çekmesi, seni bir kalemde silmesi, gözlerindeki huzur.
(Buna rağmen hala onu taşıyabilecek bir kalbe sahibim ey sözlük)
bir mesajdır gelen, siktirgit artık hayatımdan.
bir feysbuk sayfasıdır bakılan, siktirgit artık internetimden.
yalnız uyanıştır, siktirgit artık rüyalarımdan.
bir parfüm kokusunu unutmaktır, çık artık hücrelerimden
diye uzar gider ve inletir. umudu da siker, adamı da siker.
Bir zamanlar onun başkasıyla konuşması, onun birine göz ucuyla bakması, onun bir arkadaşıyla vs vs vs gibi şeylerdi.
şimdi diyorum ki onun ta amuğa koyim. Evet. aklıma bile gelmiyor. Bunlar neden umudu yok etsin lan. Neden mi?
Çünkü artık babam beni bir memur olarak görmek istiyor. Ben daha fazlasını istiyorum. Toefl vermem gerek, ales'ten 90 çakmak ya da kpss denen illet sınavdan en az onun kadar puan almam lazım. Bitti mi? tabi ki hayır. Mülakatı var, kurum sınavı var. Onlar sınav açar mı bu arada? Bu da belli değil. Geçen üniversite yılları geri gelmeyecek, çıkılan sevgililer bir kez daha düşünülmeyecek inanın bana.
Umudu siken şeyi söyleyeyim mi? Bir gün "benden bir bok olmayacak galiba" diyebilecek olmak. Ya da memurlukta ki 25. yılını çay partisi vererek kutlayabilecek olmak.
yaşın ilerlemesi. yaş ilerler, kavak yelleri gider, toz pembelik karaya çalmaya başlar. eskisi kadar hayal kurulamaz, gelecekle alakalı seçenekler azalır hatta biter. seçimler artık hata götürmez bir hal alır. karar verecekken yaş akla gelir bütün umut, heves gider.