belki de aşırı özgür imajından dolayı yanlız kalmış ve bu sebebple bilinen imajına ters davranacak olan abladır. hangi imajın altından ne çıkacağı belli olmuyor. imaja kanmamak lazım. çünkü imajlar korkulardan kaynaklanabiliyor. insan korkunç imajlı ise aslında ironik bir şekilde palyaço gönüllü olabiliyor.
zamanının çok ötesinde müzikler yapmış olduğu için anlaşılmadığını düşündüğüm sanatçı. yeni yeni idrak ediliyor şarkıları, klipleri, görüntüsü... mavi rujuyla beni benden alır, klipleri kısa film tadında insanı ekran başına kilitler...
bir hareket vaktinde kalbi camdan melekler gibi aloog alooog nidaları eşliğinde tenini kanatan anıları yalayarak sevişen, rüya duvarlarımıza bütün güzel çocukların şüpheli olduğu bilgisini kazıyan, otel odalarında kalanların odalarının aynalarına kırmızı rujla yazı yazmalarına ilham kaynağı olan, gece aşkların hızlı başladığını savunan bir marlin leyla, babam da yok benim diyen tapılası insan, yüce varlık.
geceleri dinlenince ruhunuzda akla zarar yaralar açabilecek bir veda busesi.
yanlış bu sözcükler,
yanlış bu dokunuşlar,
yanlış bu anlaşılma isteği.
bir sokaktan,
kendiminkine nasıl geçmeliyim. sınırlarımı böyle yitirmişken...
inan bıktım bu sözcüklerden;
karanlık, gece, çocukluğum,
korku, yeni sevgilim.
afrika, çilek tanrıçalar ve
çalan telefon zillerinden bıktım.
bir de kırmızı rujdan.
kendi fotoğrafına gülümseyen, kendi içkisinde boğulan, kendi annesinin celladıyım.
buyum işte, başka türlü nefes alamam. çocuk da doğuramam.
hadi nefes al !
zaten en bilinen şarkıları bunlar, çok dinlenmişliği yok ama her duyduğunda kulak kabartılır. kazım koyuncuyla kalbim acıdı düeti ilk duyulduğunda mutlu etmiştir.