acı çekerken onu okumak, onu dinlemek acıyı daha kaliteli, daha dolu, daha şaraplaştırırken, nazan öncel'i de yanına arkadaş edip gözleri tavana dikmek yerine gecenin bir vaktine diklenebilmeyi özlemek demektir. geçmişte kaldı belki lakin halen orospu kırmızısını duyunca ya da ufak bir cümlesine denk gelince çok daha depreşiyor bu özlem. umarım can yücel, nazım hikmet, cemal süreya, turgut uyar gibi değerli isimlerin ağza sakız olması gibi bir üzücü akıbeti olmaz, umarım ki herkes onun yaşadıklarını anlayamamaya devam eder.
seneler önce siyaset meydanı'nda "ben marjinalim beaa!" diye yırtınmasını hatırlamama rağmen bi şarkı yapsa da dinlesek diye zaman zaman aklımdan geçiriyorum. demek ki özlemek bir şey.