hayal etme derken hayat ve artık vazgeçince gerçekten onlara kulak vererek, olamadığın tüm hayatları uykuya dalarken düşünmeyerek sildiğini zannederken, herşey artık boşalıyorken ve bundan bir iç burukluğuyla memnunken çünkü onu ve güzellikleri düşününce hiç mutlu olamamışsan, geçmişi; soğuğu, yalnızlığı, duvarları, telleri, dikenleri, bağırışları, boğazda düğümlenen isyanları unutmak için artık hayallere sığınmaktan vazgeçiyorken, biri birşey söyler. söylerken ne yaptığının farkında mıdır? alından göğüse bir vücudu ikiye ayırır; tüm kaçmak için karanlığa terkedilenler bu fısıltıyla havaya karışır, duman olur, gözünü kapatırsın yine kaçmak için, nefesin olur sarhoş uyanmayı tadarsın, tam kazanırken hayat, tam dinecekken acılar, tam düşünmemek nedir öğrenirken... uyanmak nedir anlarsın; koşmak baştan sona dikenlerle dolu bir ovada güneşe doğru, kaybedeceğini bile bile sadece kazanmaya oynuyor olmak için koşmak, ağlamayı öğrenmek yeniden, kırmızı gözleri saklamayı hatırlamak, neden diye sorulduğunda 'içimden' diye cevaplamak, herşeyiyle kendini hatırlamak, sen vazgeçmek için uykuya daldığında gitmiş olana bu kez platonik olarak aşık olmak ve intihar yerine linç edilmeyi seçerek insanlara tüm sahip oldukları yalanı ve pisliği gösterirken kusmak. kusarken, ağlarken, öksürüp tükürürken yatağından aşağı, yarısı yırtılmış pulp fiction posterine bakmak.
uma thurman dünyanın en güzel kadınıdır.