türkler için uygulanması gerektiğini düşündüğüm hak. doğu'da allah'ın unuttuğu bir şehirde, hiçbir yakınlık ve aidiyet hissi duymadığım insanlar için şark hizmetinde bulunmak, asker olarak o toprakları savunmak uğruna belki de şehit olmak, hatta kaçak elektrik kullanımının yüzde 60-70 lerde gezdiği şehirler illa türkiye sınırlarında kalacak diye ayda 10-15 lira daha fazla elektrik faturası ödemek is-te-mi-yo-rum.
ezilen işçileri ayıracak emperyalizm'e yarayacak ise istisna olarak kullanılmaması gereken hak. zira sovyetlerde böyle yapmıştır bir çok istisna mevcuttur.
tamamen laftadır. madem en başından beri böyle bir hak vardı sovyetler neden kazakistan, kırıgızistan, türkmenistan, azerbaycan, özbekistan, ukrayna, moldova, gürcistan vs. ülkeleri neden zorla kendi egemenliği altında tuttu? öyle bir hak falan yoktur.
hatta sovyetler birliği'nin afgansitan'ı işgal etmesi de bu durumu tamamen yalanlar. lenin göt oğlanının tekidir. açık ve net.
yazarı lenin'dir. sosyalizmin yani proleter diktatörlüğün kuruluş aşamasında ki en önemli ilkelerden bir olan ukkth ezen ve ezilen ulus arasında ki şovenizmi sıfıra indirmek için enternasyonalizmin temel alındığı işçi sınıfı iktidarının bu tür burjuva ideolojilerine kaymasını; zorunlu siyasi bağımlılıkla oluşabileceğini neden görmüş ve ulusların ayrılma taleplerini ilerici görüp sınıf mücadelesinin önüne koymuştur.
kitaptan kesit; ezilen ulusların sosyalistleri, ezilen ulusun işçileriyle ezen ulusun işçilerinin tam ve kayıtsız şartsız birliğini, örgütsel birlik dahil olmak üzere, savunmalı ve uygulamalıdırlar. bu olmadan, burjuvazinin her türden entrikaları, kalleşlikleri ve hileleri karşısında proletaryanın bağımsız siyaseti savunulamaz ve işçi sınıfı, öteki ülkelerin işçileriyle sınıf dayanışmasını gerçekleştiremez. ezilen ulusların burjuvazisi, işçileri aldatmak için ısrarla "ulusal kurtuluş" sloganlarına başvurur, iç politikalarında bu sloganları, egemen ulusun burjuvazisi ile gerici anlaşmalar yapmak için kullanırlar; dış politikalarında halk düşmanı planlarını uygulayabilmek için rakip emperyalist devletlerle uzlaşırlar. (..) yalnız bu ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını reddetmelerine neden olamaz.
Bugünlerde yaşasaydı "hay yazmaz olaydım" diye söylenebilirdi lenin efendi. Arkadaşım anlamıyor musun, uluslaşma süreci bitti, gitti artık.1900'lerin ilk çeyreğine kadar yapmış olmalıydın kader tayinini. O treni kaçırdınız. Bu saatten sonra uluslaşmak adına devlet kurma fikri gericiliktir, milliyetçiliktir (şoven) ve hamuru da kapitalizmdir. Komşu ülkelerde kurmuş olduğunuz özerk devletimsileri de gördük. Halkından başka her şeye uşaklık! Nazım Hikmet o noktayı şöyle koydu:
... aranızdan birisi can verebilse bile ölen öküzümüzün yerine
Burjuvaysa eğer gözükmesin gözümüze...