toplumdaki karşılığı dersim lobisinin toplumdaki karşılığıyla eşdeğerdir. her zaman dediğim gibi türkiye'de ana muhalefet kavramı sıfırdan sorgulanmalıdır. sağın alternatifi sağdır.
eski bi arkadaşa mesaj olarak atacaktım ama genel olarak burada yer alsın istedim.
öncelikle ulusalcıların ya da farklı bir ifadeyle emperyallere karşı siyasi ve ekonomik bağımsızlığı savunacak bir hükumetin başa geçeceğini düşünmüyorum.
***
sonrasındaki yorumunda haklısın. nasıl ki bu ülkenin mütedeyyin vatandaşları yıllarca kendilerini ezilmiş gördüler şimdi fırsat bulduklarında ezmekten geri kalmıyorlar, bugünün ezilenleri de fırsat bulursa hesaplaşma yoluna gidecektir!
zira zaman "kindar nesil" zamanı!
***
göbeğini kaşıyan adam muhabbetine hiç girmiyorum
zira "ananı al da git" "senin oyuna ihtiyacım yok" "rte yi protesto edenler iflah olmaz ulusalcılardır" akp'yi eleştiren "gezici terörist"tir gibi söylemler de şimdiki ak'ların dilinde! "başbakanı eleştirirsen tokadı yersin" diyen biri var başımızda! "okumuşlardan daha az oy alıyoruz" ise akp milletvekillerinin itirafı.
daha da eskilere gidersek osmanlı döneminde "aptal türk" olarak bilinir türk milleti aşağılanırdı! o çok sevdiğimiz osmanlı, emperyal bir devlet olunca özünü aşağılar olmuştu! demek ki artık bu genlerimize işlemiş! hala bu anlayış devam ediyor.
demek ki sağcı solcu ümmetçi vs. fark etmiyor. insanımız karşısındakini insan olarak görmüyor! onu kategorize etmek, kendinden olmayanı küçümsemek, aşağılamak hepimizin hastalığı. ben de zaman zaman bu hastalığın pençesinde kıvranıyorum. kendimi yurdum insanının dışında tutmuyorum. ama benim kızdıklarım üç maymunu oynayanlar.
***
olması gereken atatürk'ün türk milleti tanımlamasıdır:
Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir.
muhafazakar geçinenler içinde kul hakkı yiyenler,
milliyetçi geçinenler içinde vatanı satanlar,
iktidar hırslarını atatürkçülük pelerini arkasına gizleyenler,
sosyalist geçinenler içinde işçinin emeğini sömürenler olabileceği gibi
atatürkçü geçinenler içinde atatürk'ün hatırasına ihanet edenler mevcuttur!
kötü örneklerden yola çıkarak atatürkçülüğü kötüleyemeyiz.
basında arattığımızda kuran kurslarına giden çocuklara tecavüz eden imam haberlerini çok görürsünüz!
bu örnekten yola çıkarak bir din ve bu dine inanan herkes kategorize edilebilir mi?
***
Askeri vesayet akların sakızıydı bi aralar! Yerine hukuki vesayeti koyarak çözüm yoluna gittiler!
Ülkenin üst rütbeli subaylarının, ordu komutanlarının, kuvvet komutanlarının hatta genel kurmay başkanının sahte delillerle yılları hapiste geçti!
Şahsen hiçbir vesayeti savunmuyorum.
Bu konuda savunduğum bireyin devlete karşı korunmasıdır.
Bugün hangimiz sistemin dışına çıkan bir davranışta bulunduğumuzda böcek gibi ezileceğimizden korkmuyoruz?
Beni seven/düşünen kaç tane arkadaşım sözlükteki akpyi eleştiren yorumlarım nedeni ile başına bir şey gelecek diye çok korkuyoruz diye yazdı. Bazen ben bile kendi kendimi askere, polise, yargı mensubuna, basına, akademisyene acımayan sana mı acıyacak. Sert yazma bu kadar türü cümlelerle dizginlemeye çalışıyorum!
Bizler bu korkularla mı yaşamalıyız!
Büyük orta doğu projesinin hâla israil lehine ilerlediğini söylüyorlar. Bu ortamda israil ve abd'nin yerine Rusya ve iran'ın yanında olmayı savunurlar. Vatansever bir topluluk. Evet.
neden bu kişiler düşman ulusalcılığa?
ulusalcılar kendilerine örnek olarak atatürk'ü seçmişlerdir. atatürk'ün "türkiye cumhuriyetine kuran türk halkına türk milleti denir" sözü onlar için bir ışıktır. bu haliyle ulusalcıları kürtlerle barışa karşılar gibi lanse etmek teröristle pazarlık yapanların tiniyetlerindendir. Kürt kökenli vatandaşlarımıza daha gelişmiş demokratik haklar ve bireysel özgürlükler vermek ile özerk/bağımsız kürdistanın temellerini atmak aynı şey değildir!
diğer taraftan atatürk'ün devrimleri ile barışık olamamış dinci kesim onlarca yıldır bıkmadan utanmadan kötülediler atatürk'ü. atatürk'e dinsiz, mason, veled-i zina vs. yakıştırmalarda bulundular! onlara göre padişahlık en iyi sistemdi! bugünkü rte'nin atalarımız 40 yıl at sırtında dediği günler 1500'lerde kalmıştı! ulusalcıları 1938'de kaldı diye eleştirenler kaçıncı yüzyılda kalmışlardı acaba?
bilmezler miydi cumhuriyet kurulana kadarki onlarca yıllık dönemde osmanlı siyasi, ekonomik, sosyal yönden çöküntüdedir. padişah emperyal güçlere teslim olmuştur. ülkedeki borç almış yürümüş devletin tüm gelir kalemlerine el konulmuştur!
devletin yıkılması aç gözlü emperyallerin pastadan daha fazla pay almak istemesi nedeni ile onlarca yıl gecikmiştir. yoksa "at sırtındaki kahraman padişahlar" sayesinde değil!
özetle ulusalcılar ekonomik bağımsızlık ve özelleştirme karşıtlığı yaparken "dünya değişti bunlar 1938'de kaldı" diyenlerin bugün birkaç yıllık karına satılan dev kuruluşlar karşısında içleri sızlamıyor mu?
ab'ye girmeden gümrük birliği'ne girmeyi "ilericilik" olarak lanse edenler yüzlerce milyar dolarlık vergi kaybına rağmen hala ulusalcıları yaftalamaktan utanmıyorlar mı?
aylardır yerli otomobil yapacak babayiğit arayan rte, bunun yerine devlet olanaklarıyla yerli otomobil üreten bir şirket kuramaz mıydı? Atatürkün devletçilik anlayışı özel sektörün yeteri z kaldığı alanlarda devletin girişimci olması idi. Bu düşünceye hala karşı mısınız?
askeri bağımsızlık savunulur iken askerimizin başına çuval geçirildiğinde hepimiz utanmadık mı?
"analar ağlamasın" masalını anlatanların amacının birlikte yaşamak olmadığı özerklik / bağımsızlık olduğu artık anlaşılmadı mı?
üniter devleti korumak için bir tarafa verilen aşırı hakların diğer taraftan tepki çektiği ve kardeşlik bağlarının zedelediğini görmemek için illa kör mü olmak lazım!
Peki devletin laik olmasını istemekle çok şey mi isteniyor? Bu islam düşmanlığı mı sizce. Eğer öyleyse zaten üzerinde konuşmaya gerek yok!
Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür derken ırkçılık yapılmış mı oluyor? Türk kelimesini üst kimlik olarak seçmek farklı kökenlileri aşağılamak mıdır? Ya da bu sözler çarpıtılarak yapılan bir propaganda en çok pkknın ve ayrılıkçı siyasilerin işine gelmez mi?
Daha söylenecek çok şey var.
Bu yazıda amaç bilgi sahibi olmanızdır.
Ne yaparsanız yapın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın!
vikipedia tanımına bakalım:
Ulusalcılık; Türkiye'de 2000'li yıllarda, Atatürk'ün öngördüğü tam bağımsızlık, ulusal sanayinin gelişimi, dışa bağımlılıktan kurtulma gibi hedeflerin terk edildiğine, devletin temel kuruluş ilkelerinden kopulduğuna ve ulusal çıkarların korunmadığına inanan; Avrupa Birliği'ne girebilmek için uluslararası platformdaki ulusal davalardan ve diplomasideki kırmızı çizgilerden tavizler verildiğini, ülkenin iç işlerine Osmanlı Devleti'nin yıkılışındaki gibi yabancı devletlerce karışıldığını iddia eden siyasi akım http://tr.wikipedia.org/wiki/Ulusalc%C4%B1l%C4%B1k
bugün ulusalcı olarak tanımlananların en bilinenlerinden olan soner yalçın bakalım nasıl tanımlamış ulusalcılığı
--- alıntı ---
En basit anlatımıyla ulusalcılık; sanayileşme sonucu burjuvazinin/kapitalizmin tarih sahnesinde yer almasıyla ortaya çıktı.
Bu bir devrimdi
Ticaretin, feodal mülkiyet karşısındaki zaferiydi.
Aydınlanmanın-modernleşmenin, dogmatizme karşı zaferiydi.
Milletin, bölgecilik karşısındaki zaferiydi.
Bireyin, ümmet karşısındaki zaferiydi.
Rekabetin, lonca karşısındaki zaferiydi.
...
Ve...
Bu ulusal devrimin amacı; ülke sınırları içindeki halklara bağımsızlıklarını vermek değil; eşitlik, özgürlük, kardeşlik temelinde tüm halkları; tek bir dil, tek bir bayrak, tek bir devlet, tek bir gümrük altında, tek bir pazar aracılığıyla yani ortak bir kültürde toparlamaktı.
...
Burjuvazi, 1848-1871 yoksulların ve emekçilerin ayaklanmasından korkup monarşiyle/kiliseyle anlaştı ve devrimi sattı!
Gelişme koşulları farklılık taşısa da benzeri Türkiyede oldu; ve burjuvazi Kemalist Devrimi sattı! Demokrat Partiyle birlikte feodaliteyle ittifak içine girdi.Gericileşme süreci böyle başladı. Devrimcilerle burjuvazinin yolu böyle ayrıldı. Bugün ülkedeki özgürlük sorununun kaynağı, ulusalcılar değil, feodaliteyle işbirliği içinde olanlardır.
--- alıntı --- http://sozcu.com.tr/2014/...imci-mi-fasist-mi-484116/
-----
milliyetçi kanadın temsilcilerinden arslan bulut ulusalcı - milliyetçi buluşmasına (diyaloğuna / işbirliğine) ilişkin bunları yazmıştı.
Milli mücadele sırasında en önemli husus, birlik ve beraberliği sağlamaktı. Atatürk, bu sebeple Hacıbektaş'a uğruyor, Alevilerin tam desteğini alıyor, Kürtlerin de üzerine titriyordu... Biz 1997 yılında, Türkiye'nin ekonomik, kültürel ve askeri bağımsızlığının giderek zayıflatıldığını görerek, en azından Türk aydınlarının farklılıkları bir kenara bırakarak, artık ortak çözümler üretmeleri gerektiği kabulüyle çeşitli hamleler, yayınlar yaptık.
Arslan Bulut, Yeniçağ gazetesi, 25 Ekim 2005