korkmak icin bile yurek gerektigi icin tuhaf bir milletin degil yurekli bir millet' in istiklal marsi'dir. donemin sartlari icerisinde korkma denilen sey sahis korkusundan bahsetmez ayrica, vatan icin olusan korkulardan bahseder. dolar yukselecek mi korkusu ya da daglar gtumuze girecekmi korkusu degildir yani.bir gun gelip hepimizi sikeck bunlar korkusu degil yani. vatan haini korkusu degil yani amk.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
dikkat çekici başlık açayım diye böyle salakça tespitler yapmakla anlanamayacak olaydır.güfteyle beste uyumsuzluğuna takanlar var.ulan güfteyle okuma o zaman.zaten güftenin uyumsuz olduğu açık.korkma diye başlamasına gelince.marşın yazıldığı zamanlarda ülkenin en güvensiz yeri türk bayrağının altıydı.marşının doğrudan bağımsızlığı ile ilintili olan nadir ülkelerden biriyiz zaten.marşın harekete geçirecek bir gücü olmalıydı.bu mevcuttur ve görevini layıkıyla yapmıştır.peygamberin hicrette sığındakları mağarada ebubekire söylediği "korkma!allah bizimledir." cümlesindeki "korkma" ile derinden bağlantılı olduğu bizzat yazarı tarafından söylenmiştir.
O zamanın şartlarında orduyu motive edecek bir marşa ihtiyaç vardı. Ve cesaret gerektiren bir işi yapmak için ilk önce korkunun atılması gerekiyordu. Mehmet Akif bu marşı ordunun hissiyatını duyumsayarak ve hiç bir ücreti kabul etmeden sırf milleti için yazmıştır.
"tespiteeee geeeeelll" tespitidir. kavramın olumsuz olmasına takılmış belli. alternatif olarak "asla sönmez bu şafak..., zaten sönmez..., yapma dostum, hadiii sönmez bu..." şeklinde girişler sunulabilirdi akife. bunu da kaldırmasalar bari. yoksa ordaki korkma... ammmmmannn... anladım.
Evet marşımızı böyle okuyan eblehler vardı okulda sonra ne oldu onlara hiç bilmiyorum "bir gülne" ehehh. Kahraman ırkıma bir gül. ne bu şiddet, bu celâl? (okuma yazma bilmek yeterli gerçi ama ne tarafından anladığına bağlı.Bak şimdi birinin üzerine oturup,diğeriyle düşünecen) ok.öptm.bye
"tarih boyunca korku nedir bilmez ata" kısmına feci güldüğüm tespit. kavimler göçü denen şey bildiğin korkup yer değiştirme, turan taktiği dediğin şeyde savaş meydanına çıkmamak.
şimdi, zinde güçler tarihi hayranı gençler bilmiyor olabilirler. turan taktiği tek savaşlık olay değil en nihayetinde. türklerin demeylim tüm göçebelerin kullandığı uzun yıllara yayılan taktik. otlaklarda dolanıyorlar arada çıkıp eken biçen yerleşikleri eziyorlar tarım arazileri bildiğin otlak oluyor. sonra oranın devleti ordu ile cezalandırma seferine çıkınca kaçıp çekiliyorlar orduya uzaktan ok atıp çekiliyorlar vs. ordu gidince geri geliyorlar takılıyorlar. çinliler bunun için kendi atlı okçu birliklerini kurmuşlar hatta bildiğin tutan taktiğine bağlayıp aynı tadı verip hunlarla savaşmaya kalkmışlar tarım arazilerinden vazgeçerek. bizans attilaya karşı hiç cezalandırma savaşı için ordu toplamamış sadece bir kere gitmiş bir daha da gitmemiş hediye yollamış durmuş. roma ise hiç ilişmemiş bu taktiğe ama akıllı olmasından dolayı değil fakir olmasından dolayı. yoksa fikir kabul edilmiş. böyle işte.
her insanın korkuları vardır. başarısızlıktan yenilgiye, ölümden şeref korkusuna kadar olabilir. zor günlerde umutsuzluğa düşülmemesi için, cesaret için söylenmiş olabilir. zaten istiklal marşının temel amacı o değilmidir. milletine geçmişteki başaralarını hatırlatıp cesaretlendirmek, "ataların neler başarmış sen neden yapamayasın" demek değilmidir?
istiklal savasinin ortasinda kaleme dokulmus bu mars, caresiz bitap ve yorgun turk halkina cesaret vermeliydi. inanc saglamaliydiki insanlar turkiye cumhuriyetine olan inancini kaybetmesin. tuhaf olan bu millet degil aslinda, icindeki dusmanlari taniyip zamaninda dogru yolu secen atalarimizin torunlari olarak bu kadar rezil adamlari basa getirmemiz. Bir tuhaflik soz konusuysa ne ara bu kadar bilincsizlestigimizi, mantigimizi kaybettigimizi arastirsinlar. Marsta bir sıkıntı yok.
tarihinde hiç yaşamadığı olayları yaşadığı için, o dönem basiretli insanlar olmasaydı, esaret altında kalacağı için. düşmanlarına bir isyan, bir meydan okuma olduğu için.