ulus baker

    33.
  1. Kadim dostu şükrü erbaş'ın yokluğuna yazmış olduğu şiir.

    Yok’a Gazel

    “Yalnızlık tanrıya değdi değecekti”

    evde dolaşan sıkıntılı bir kadın yoktu
    uzakla aramızda bir avuç mesafe yoktu

    koltukta kedi gibi kıvrılmıştı anlam
    üstünü örtecek serin bir gece yoktu

    kaç kere kuşkuya adını sordum
    içinde duracak istasyon yoktu

    gökyüzünde bekliyordu zaman
    kendini bölen bir yanı yoktu

    rüzgâr eğildi kum tanesine
    karbonun elmasa dönüştüğü an yoktu

    bir öpüşte ölen devlet, yitirilen atlas
    üstünden atların geçmesinden korkan nehir yoktu

    her akşam gidip iki tek atmaya niyetli
    gittikçe genişleyen mermer masalar yoktu

    iğne deliğinden geçen yalnızlığım
    beni avutacak yeni bir hayal yoktu.
    14 ...
  2. 35.
  3. Ulus baker, ülkenin aydınlık yüzüydü. Sinema, film, sosyoloji eleştirileri, siyasetten, müziğe uzanan ve Tarkovski’den, bergman’a uzanan geniş bir yelpazede onu anlamak ve onun fikirlerini benimsemek güZeldir.
    6 ...
  4. 56.
  5. 'her şeyi anlamak zorunda değilsiniz. Anlamak, yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret'

    Gibi harika bir cümlesi vardır.
    4 ...
  6. 6.
  7. 5.
  8. kimine göre çatlak profesör, kimine göre garip adam, ama bana göre dev bir beyin ve yürek.
    ben daha gidip, dersine girip bilgilerini çalacakdım.
    hakikaten yıkıldım.
    iki gündür anlayamadığım ölüm, sürekli aklıma gelen " neden kendine bakmadı" cümlesi. varoluşu, paraya, şan ve şöhrete takılmazken, kendisi gibi bir avuç insan kalmışken terk etti, gitti.
    seni dinlemeyi ve yakından tanımayı geciktirdiğim için kızgınım kendime, mütevaziliğini sadece duymak, fakat yakından tanık olmamam adına da büyük kayıplardayım.
    eminim oturup iki çift laf ettiğin insanlara, gidişinle bile çok şey bırakmışsındır.
    4 ...
  9. 4.
  10. ulus baker'in 47.doğum günü olması gereken bugün,
    iki gün önceki vefatının entrysini girmek çok acı.
    sözlüğümüzde hiç ilgi gösterilmemesi de bir o kadar...
    4 ...
  11. 24.
  12. ulus baker'i duymamış ve okumamış insanın eksik bir sosyolog olacağını düşünüyorum ekonomi siyaset felsefe sinema -ama özellikle sinema- konularındaki engin bilgisiyle ilgili söz etmeyeceğim dahi.lakin her ölüm erken ölümdür.
    5 ...
  13. 14.
  14. 15.
  15. her şey herkesleşiyordu
    herkes her şeyleşiyordu

    tarih durmadan yazılıyordu
    birden olanlar oldu

    bir kırmızı koltukta yatarken,
    ekranda dziga vertov dönerken
    psinoza mavladı birden
    şaşkınlık hasıl oldu

    bir çapa bir votka bir ılık meltem
    kıbrıs'ta dört ceset bir baker'ken
    havariler mitler yazarken
    uyku bastırıyordu

    meneviş'ten gloryaya sokakta bir votka
    kadıköy evinde jacques brel çalmakta
    temmuz oldu yaz bitti
    hoca kalk haydi
    tayfa marquiz yolunda

    her şey herkesleşiyordu
    herkes her şeyleşiyordu

    tarih durmadan yazılıyordu
    ve dediler ki: ulus baker

    gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
    gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
    gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen
    gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen

    bandista
    3 ...
  16. 25.
© 2025 uludağ sözlük