parasıyla alınabilecek şenliklerdir. parayı bastırarnın daha fazla para koyanın şenlik alanını satın aldığı ve istediği gibi kullanabileceği şenliklerdir. çim alan parsel parsel satılır. yemek standları parsel parsel satılır. bu yüzden para isteyeni çok olur. soğuk su için bir milyon, dondurma için 3 milyon isterler.
öğrenciler birlik haline gelip bir sene çalışmadıkça, rektöre kafa tutacak bir öğrenci birliği oluşturmadıkça, rektörün her dediği bir hadis havasında algılanmadıkça belki bir şansı olabilen şenliklerdir. birbiriyle uğraşmaktan öğrenciler önündeki asıl mesele olan okul yönetimini görmeyeceklerdir. rektör zamanında kendisine karşı çıkanları odasına çağırıp "ganon kaç senin?" gibi sorularla tehdit etmiş, orada olan öğrencilerde bunu yemişlerdir. o güünden sonra rektör karşısına birlik olarak çıkabilecek kadar bile bir araya gelemeyen apolitik bir öğrenci kitlesi oluşmuştur.
rektörün kral, çalışanların kraldan çok kralcı olduğu bir yerde, her sene gittikçe ellerinden alındığını farketmedikleri bir şenliğe sahip olduklarını bilmeden, karı-kız kesmeye gelen abazan gençlerden oluşan üniversite gençliği sayesinde uludağ üniversitesi şenlikleri gittikçe boka batacak ve bir gün bir kötü olaydan sonra iptal edilecektir. kimsede bunun üzerine şenliği satanları veya şenliği alanları suçlamayacak, şenliğe gelen bursa halkı ve öğrenciler arasında her sene süren gerilimi kırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
üniversite şenliklerinde sadece üniversite öğrencisi olmalıdır. sadece üniversite öğrencisinin olduğu yerde ne jandarmaya ne de güvenlik görevlisine ihtiyaç vardır.
şenlik yapmadan önce öğrenci birliğinin gücünün yeniden gözden geçirilmesi, 40 bin kişiyi bulan öğrenci sayısının, birkaç öğretim elemanı tarafından yönetilmesi gariptir. yönetimde yeteri kadar söz sahibi olamayan öğrenciler ezilmeye ve şenliklerde şirketin istediği sanatçıları dinlemeye mahkumdur. karın tokluğuna çalıştıkları şenlikler paraları şirketlere kazandırmaktadır. rektör kendine ev yaptırmakta ve keyif çatmaya devam etmektedir. masa başı rektörü prof. dr. mustafa yurtkuran, seneler boyunca çalışmasının emeğini sonunda alacaktır. bölünmüş bir öğrenci birliği ve apolitik gençelrden oluşan bir üniversite gençliği oldukça bu böyle devam edecektir.
bu sene şenliklerre kimler mi gelecek? hemen söyleyim:
- bursanın bağrından kopmuş hacı, aga, baboli gençliği..
- jandarma er ve erbaş aileleri ve konser özel alanları..
- rektörün onayından geçen sanatçılar..
- parasını verip reklam yapcak olan club tarzı mekanlar..
- son ses müzik açıp kokularıyla etrafı bok edecek yemek standları..
- ve son olarak siz.. bu kokuşmuşluğa ortak olacak sizler.. hadi gidin durmayın.
istek: şu eksi oy verecekler bir özel mesaj ile ulaşsalar bana. neden olduğunu söyleseler.
her sene olduğu gibi bok olacağı idda edilen şenliktir. sözlükteki hıncallar uluçlar yine karanlığa küfretmekte bir mumu fitil olarak kullanmaktadırlar. düşünün 13'ünden sonra sınavı olan adam, sevgilisi ile yeni çıkmaya başlamış bir insan, yeni ayrılmış bir insan, düz adam.
aslında esinlenin güzel bir senaryo çıkar bu 4 arkadaştan. neden?
1- 13'ünden hemen sonra sınavı olan insandır. bazı dönüm noktaları vardır ve hep böyle güzel günlerin arefesine denk geldiğini inanır; medikodan evine koşa koşa fotokopi hatmetmek için sol tarafa gözünü çevirip bakamaz, kulağını tıkar vitesi 5'e takar 48 şöforünden ne farkım var der ağlar sınav insancığı kaderine lanet eder...
2- ilişkiye yeni başlamışlar...eee ortamları güzelleştiren insanlardır...bu arkadaşlar çiçekler kuşlar ağaçlar modunda dünyaya pembe ray-ban gözlüklerle bakar ve şenlik onun için unutulmaz bir hatıra olacaktır. taneyle salatalık satan hıyarcıdan aldıklarıyla hatıra fotoğrafı çektirirken bile gününü gün eder.
3- kaybedenler; zaten kaç gündür her nefes verişinde atmosfere bırakır damarlarındaki nikotin ve alkol buharını. onun için şenlik-panayır pek mühim değildir, bir umut belki şansa göte bala yeni birini bulurum umuduyla oraya buraya sürüklenir, kendi gibi arkadaşları ile eğlencenin dibine vurma kisvesiyle şenlenilir eğlenilir adeta.
4- düz adam aslında kendi içinde büyük bir kavmi saklamakta ve tabelasında uludağ üniversitesi yazan bütün otobüslere atlayıp şenlik alayında çılgınlar gibi eğlenmeyi hedeflemektedir. beyaz şahin gürühu da düz adamımızın upgrade halidir. onlar da serpilir oraya buraya.
efendim sonuca bağlayacak olursak bu 4 insan üniversite otobüsüne bindiklerinde göz göze gelirler ve anlatmak istedikleri altyazı halinde alt göz kapaklarından geçmektedir. 4 kesit size şenlik tayfasından... bakın dikkat ederseniz mister yurtkuran'a değdirmedim. yukarlarda bir yerlerde değdirenler olmuş aferin.
şimdi anıra anıra gülüyorum şenlik yazarlarına; hala aynı tantana hala baktığın yerdeki konumuna bağlı taşlama. şenlikte gidin eğlenin burda yerlebir ettiğiniz standların önünde utanmadan yapın alış verişinizi. çünkü ben de burdan baktığımda online süremin kısıtlı fotokopi ve kitapların dağ olduğu bir yerde kıçımın en ücra yerlerinde akan ter şelalerinde kastırıyor olacağım. bir kedim bile yok anlıyormusun hadi gülümse...
şebnem ferah'ı tekrar sahnede görmek istediğimiz şenliktir.*
ama öğrenciden çok halk katılacaksa varsın olmasın. esnafı,pazarcısı,tamircisi hepsi çim alanda kardeşim. yanlış anlaşılmasın ama üniversite şenliği bu be kocayaylada yaz şenliği değil.
hakkında birkaç çift lafım olan etkinlikler bütünü.
bu kadar organizasyon, kişi-grup ve bunları organize etmek eminimki emek istiyordur. planlama ve uğraş istiyordur. yapılmı$, düşünülmüş. eleştirmek ve dışardan konuşmak kolay denilir fakat gölgesinde kaldığı o kadar çok şey varki.ince ayrıntıları ile sarsılıyor, zedeleniyor. gidiyoruz, görüyoruz. ve adının yanlış olduğuna inanıyorum. her sahneye çıkanın söylediği gibi merhaha bursa, şimdi sıra sizde bursa gibi. bu uludağ üniversitesinin ev sahipliği yaptığı bir bursa panayırı. manga konserinde çekirdek çıtlayıp, gezilecek bir bursa eğlencesi. kimse bunun öğrencilere adandığını söylemesin bana. kendimi burada okuduğum için özel hissetmek gibi bir lüksüm yada düşüncem hiç olmadı fakat bu da olmadı. hayatımda özgürlüğü en son sınırına kadar tatmak istediğim bir dönemde, hertarafım çembere alındı. 10 dakikalık görükle-kampüs yolunu yarım saatte gider oldum. belki şuursuzca zıplamak, eğlenmek isteyen bizler, jandarmanın habire bir çekil bakiyim sözleri ile tetikte bekledik. çekilelim,o özel alandan teyzem ve eşleri çıksın, bi kaçılalım geçsinler. birazdan tekrar kaçılalım gelsinler. gidenler, gelenler. sıçarım böyle alan düzenine.yeter diyor insan. dakika aralıklarla geçen jandarmalar, eşleri, birileri, bişeyleri. en uzaktan, boş bir kenardan izlemek daha mi huzurluydu acaba. üniversite i$te, liseden daha olgun, daha eğlenceli olacakken. umudumu yitirmiyorum, kimseye bir$eyin bir ders olduğu olmasa da, ben yinede ileri daha güzel olacağına inanıyorum. göremecek olsam da, olsun.
ayrıyetten ; görükle yolunda ziraat fakültesinin orada alkol çevirmesi yapan jandarma, topladığı boş bira şişelerini tarlaya fırlattığı için büyük sempatimi kazandı. hele uyarım üzerine, bana yol vermeleri bü sempatimi daha büyük bir sevgiye dönü$türdü.
tüm bursa'nın kekolarının ve liselilerin mütemadiyen akın ettiği şenlik.pazar gününü düşünmek bile istemiyorum.
mekan:şenlik- konser
3 keko önündeki 3 kıza asılmaktatır...
3 keko kızların arkasına geçmiş şarkıdan bağımsız olarak zıplarken kekolardan biri beni benden alan cümlesini söyler:
-olum ben şimdi zıplıcam sen beni kızlara doğru ittircen ben pardon falan dicem gözlüklüye adını sorcam tamam mı? *
turkcell ve coca cola'nın gövde gösterisi yaptığı, koca üniversitenin büyük şirketler ve pazarcılara peşkeş çekilmesiyle tam bir kepazelik örneğine dönüşen panayır. özellikle bugün kenan doğulu konserine gidip de hala rektöre küfür etmeyen varsa ilgiyle kınanır.
yavaş yavaş, akşam öncesi çıkacak olan alt grupların belirlenmeye başladığı, uludağ üniversitesi öğrencilerince merakla beklenen şenlik. bir önceki yol gibi salaş, ve de ipini koparan bursa ahalisi'nin, yapılacak alanı doldurmaması dileklerini de içerisinde barındıran şenliktir..
(bkz: uludağ üniversitesi 2006 şenlikleri)
Bu sene katilim gosteremeyecek olsamda, eski yillarda ki senlikler ile alakasi bile olamayacak organizayondur(2003 ve oncesi). Butun universite egitimimiz boyunca bu organizasyonun ogrencilerin elinde kalmasi ve kontolu memur kafali - rusvet yiyen zumreye birakmamak icin mucadele ettik. Ama senlik senlik olmaktan bu yilda gorulecegi uzere adim adim uzaklasti.
Istedikleri kadar buyuk sanatcilar getirsinler, buyuk sahneler kursunlar, bu senlikler artik ogrenci senligi degil; sozde sponsorlarin ve okul idaresindeki para yiyen memurlarin senligidir.
2003 yilindan sonra senlik organizasyonundan ogrenci kontrolu zorla ellerinden alinmis. Bu yildan itibaren sadece amele niyetine - bedava isci (ogrenci) kullanmak ve sponsorlarin onerdigi sanatcilara kafa sallamak yada sallamamak arasinda tercih yapmaya zorlanmasi ile, artik iyice umudumu kaybettigim senlik organizasyonu olarak aklimda kalmistir.
2004 yilinda senligi satan eski ogrenci arkadaslarimi da burdan bilare kinayarak bu sene muhtemel olacaklar; Coco-cola butun ogrencilerin sempatisini kazanacak diger yandan o sempati ugruna senlikte ki nufus populasyonu, %20 ogrenci, % 80 amele-kro-evde kalmis genclik olarak bir dagilim gosterecek, yemek standlari ile kirazli yayla senlikleri ile yarisacak, spor faaliyetlerinde ogrenciye kabadayilanan belli bir siyasi zumre cadir kuracaktir.
En sonunda yagmur yagmaz ise; ogrenci eglendik ama diye kendi kendini avutacaktir.
Eskiden ODTU Senlikleri ile kafa kafaya giden bu organizasyon artik, firmalarca ogrenci senligi degil, bursa acik hava tanitim alani olarak ele alinmaktadir.
okulumuz öğrencileri dışında herkesin eğlendiğini düşündüğüm aktivitenin bu yılki düzenlenecek olanı. duyan gelmiş be kardeşim dedirten dumurluk hadise.
