sonucunda artık kimsenin, akp mağdur edebiyatıyla oy alıyor veya kömür, makarna gibi şeyler söylemeye yüzleri kalmamıştır umarım, sen % 50 ye "koyun" dersen, onlarda "koyduk" der...
bu saatten sonra biri devletten şikayet edip açım, karnım doymuyor derse, hiç acımadan silindir gibi üzerinden geçilmelidir. şuan için hava hoş bazıları için, kitap okumayan niye akp'ye oy verildiği sorulunca tayip'in çok karizmatik olduğu, güzel konuştuğu (yalan) gibi kendince son derece mantıklı olan absürd bir cevapla kendini ifade cahiller ordusunu görürsünüz... başka bir ülkede olsa böyle bir parti çokdan tarih olmuştu. ama türkiye gibi eğitimin yerlerde olduğu, halkın büyük bir kesiminin cahil olduğu bir ülkede bunların olması gayet normaldir. şunu anlamak gerçekten çok zor; çiftçi sürünürken, doktorlar sokaklara çıkmışken, hayvancılık bit(iril)mişken, memurlar açından ölürken, etin kilosu 50 (elli) tl olmuşken hala %50 ile iktidar oluyorsa aziz nesin ayakta alkışlanmalı. geçen 8 yıla baktığımız zaman bundan sonrası için önümüzde hiç de güzel günlerin olmayacağı çok kolay bir şekilde anlaşılır. ergenekon ve kck adı altında tüm muhalefet sindirilir ve gözümüzün içine baka baka ileri demokrasi palavrası atılır, bizden de buna inanmamız istenecek oy veren kişiler akp'nin yurt içinde ve yurt dışında ülkeye verdiği zararı ancak 20-30 yıl sonra etkisinini idrak edip anlaycaktır. bir örnek verelim; humeyni iran'da devrim yaptığı zaman aydın kılıklı kişiler humeyni'ye yaranmak için her şeyi yaptılar, bunun hiç de iyi şeylere gebe olmadığını söyleyen aydınlar da bizde olduğu gibi bir bir sindirildi; kimisi hapishanelere tıkıldı, kimisi de yurt dışına kaçmak zorunda kaldı, bazıları devrimden sonra bir daha kendi ülkelesine dönemedi. akp'nin 8 yıllık icraatlarına bakıldığı zaman bunlara hiçte yabancı değiliz, bunları akp'ye oy veren birisine anlatırsam üstüne bir güzel dayak yiyip, akp gibi bir iktidarı kötülediğim için yerin dibine sokulurum. başta da dediğim gibi bu saatten sonra herhangi bir şekilde aldığı maaştan, yaşantısından, özgürlüklerinden şikayet ederse dönüp ne yaptığına bir baksın... din iman siyaseti yapan bir partinin başa gelmesini ne kadar doğru olduğunu bir daha düşünsünler, her şey din iman değildir...
akp'nin istediği yasa tasarılarını kafasına göre referanduma götürebilme yetisinin elinden alınmış olması güzel. en azından bahsedilen yeni anayasa için daha demokratik bir yolla, diğer partilerle uzlaşarak ilerlemek durumunda kalacaklar. unutulmamalıdır ki kontrolsüz güç güç değildir.
sözüm milletin yarısına; kimse vay benim işim yok, vay evime et girmiyor, vay çocuklarımı okutamıyorum, bir evim yok... her şeye vergi, hayat pahalı deyip ağlamasın. daha beter olunca sizin için hiç üzülmeyeceğim çünkü hakkettiğinizi yaşayacaksınız!
yorumların yarısına baktım. hepsinde; "türk milletinin %50si aptaldır falandır filandır" söylemlerini görüyorum. sen köylüyü, okumamış milleti, ya da okumuş ama akp'ye gönül vermiş seçmeni bu şekilde ötekileştirdiğin, kendini yüksek gördüğün, entelliğini gözlerine soktuğun sürece, kendini tepelerde görüp onları aşağıda gördüğün sürece, halkı kendi partinden uzaklaştırıyorsun. kıt herif farkında değilsin ama. halkın %50si aptal değil aptal olan sensin. akp'nin ekmeğine yağ sürüyorsun. seçmeni onlara itiyorsun. sen aptal demeye devam et senin görüşünde olmayana. koyun demeye devam et senin görüşünde olmayana. al sana sonuç işte. %50'yle ezer seni böyle.
hala anlayamadınız. siz onlara aptal diyince, onlar size oy mu verecek? tabii ki de vermeyecek. sen oturursun akp şunu şunu yaptı, bunu bunu yaptı dersin, anlatırsın, anlayıp anlamamak ona kalmış. anlamadı diye aptal dersen bir daha hangi söylediğini dinleyecek senin. senin partinin doktrinini sikleyecek mi? hiç mi kafa yok sizde? aptal olan sizlersiniz. cahil olan sizlersiniz. akp iktidar olabilmek için çaba harcamıyo farkında değil misiniz? onları siz iktidar yapıyorsunuz. yaptığınız saçma sapan muhalefetle. devam edin bunlara. durmak yok yola devam derken kendine demiyordur muhtemelen tayyip size diyordur.
zaten beklenen bir durumdu. bende böyle bekliyordum. ama chp'den daha fazlasını bekliyordum. desteklediğim cgb baüımsız adayları ne yazık ki başarısız oldular. kazanan partiyi de tebrik etmek düşer bize.
ne yazık ki muhalefette karizmatik bir lider yoktur. kendisinden hazetmesem de rte deki liderlik vasfı ve karizma ne yazık muhalefette yoktur. bunun sebebini de merak etmiyor değilim.
neden bize dayatılıyor recep bey? neden lider ışığı olmayan adamları muhalefete layık görüyorlar? bu oyun değildir de nedir?
ben bu oyunu sevmedim, lütfen değiştirin.
% 50'yi ve diğer müstakbel % 50'leri, kabalaşmadan, oy verenleri aşağılayıp ötekileştirmeden yorumlamadığınız sürece bu tablo değişmeyecektir.
oyuna talip olduğunuz insan siz yerine gidip akp'yi seçiyorsa kabahat tamamen onda mıdır?
başbakan antidemokratik yöntemlerle basını ve medyayı köşeye sıkıştırıyor; onu asarım bunu keserim diyerek bir nefret kültürü yaratıyor, bundan nemalanıyor; bazen oluyor kendine hesap soran vatandaşı aşağılıyor...
ama o halk gidip yine de akp'ye oy veriyor. bu nasıl oluyor? değil mi? kesin beyinlerinde bir problem var. ya da koyun lan bunlar. meee.
işte bu kolay yol. sorumluluk alınmayan, özeleştiri yapılmayan bir yol.
halk kemal amcanın söylediği şeyleri beğenmedi değil, ama inandırıcı gelmedi. kaynağı nereden bulacaksın sorusuna "benim adım kemal ben bulurum" gibi gayriciddi bir cevap verdi. nedense akp ile ilgili yolsuzlukları bir türlü tam olarak açıklamadı. hep aba altından gösterdi sopayı. bu da samimi gelmedi anlıyor musun. önce samimiyet.
chp... hiç hoşlanmam bu partiden, ama yine de denenmelidir. tek başına iktidar olmasını isterim. neden? önyargılı biçimde başarısız olacağını düşüneceğime göreyim diye. başarılı olacağını zannetmiyorum ama herhalde 2001'deki durumdan beterini yaşatmaz.
bu seçim sonuçları da eğer chp'li arkadaşların kafa yapısını değiştirmezse 2015 seçimlerinden sonra da içecekleri soğuk suyu şimdiden içebilirler.