Lise 1e yeni başlamıştım. O zamanlar kıvanç tatlıtuğ hayranıydım. Sözlüklerde hakkında yazılanları sürekli okurdum. Yine bakam dedim ama ekşiden sıkılmıştım, teması falan bi göz yorucuydu. Ulu öyle değildi işte. Uludağa daha bi kanım kaynadı ve usulca üye oldum.
Nerden bilebilirdim ki böyle yıldız gibi parlayacağımı?
sene 2008. beşinci nesil yazar olan abimden görmüştüm. o hevesle ben de üye olmuştum. daha küçük olduğumdan mütevellit yazar olmadan bırakmıştım.
gitti beşinci nesil hesap.
herşey bir merhaba ile başladı. diğer sözlük ile çok zaman geçirince sıkmıştı iyice. sürekli dır dır ediyordu. yeni yeni ecayip tipleri bünyesine alıyordu. başım ağrımaya başlamıştı. bakkala fırına giderken uludağ sözlüğü görüyordum yolda cilveli cilveli göz süzüyordu bana. bazen ihihi ediyordu dudaklarını büzüyordu böyle. sonra birgün merhaba dedi ben de ona merhaba dedim ve olaylar gelişti. elimdeki market torbalarını havaya savurup ulu nun dudaklarına yabıştım sokağın ortasında..
iyice erotiğe kaymadan son vereyim bayram bayram. can sıkıntısından geldim işte herkes gibi.
normalde incide takılırdım. 2011 falandı konuştuğum bi kız vardı. hesabını sildi gitti bigün. belki buraya gelir diyip ordaki nickle buraya kaydolmuştum.
yıllar önce arkadaşımın yönettiği nacizane bilgi sözlüğünde yazmaya başlamıştım. ama bir gün cumhurbaşkanımız saygıdeğer beyefendi recep tayyip erdoğan ın açtığı bir dava ile sözlük kapandı ve o günden sonra sözlüklere pek ilgi göstermedim. ta ki serdarcrowley nickli yazarın beni uludağ sözlükle tanıştırmasına kadar. serdarcrowley sözlüğe girişimin, bordo siyah ruhlu hatun da sözlükte kalışımın sebebidir.