3-5 nöbeti gibisin
ne gece bıraktın ne gündüz.
karda yürümek gibi
hem yorucu
hem soğuk
bir sonraki adımı bilmeden.
düzlüğün görünüyor sadece
beyaz elbisende.
kıvrımların
hayal
olacak kadar
güzeldir kim bilir.
Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.
ve Ümit Yaşar OĞUZCAN..
yanlışlıkla biraraya toplanmış gibiydi saçları.
sönüp şiştikçe döşü
sigaranın derin nefesiyle
gösteriyordu tüm hünerini.
beceremiyordu belli belirsiz bakmayı.
kaşlarının altından
acemiliğini anlatıyordu.
üzülmemişti belli
cesurdu cesaret istiyordu
korkularımla işiyoktu.
son kez baktı uzun uzun
tüm cesaretiyle.
kalkıp gidişin habercisiydi bu hal.
üzülmemişi üzmenin
gururu ve yalnızlığıyla
sadece izledim.
damağımda terkedilişin tadı.
kaba tavırları,
beğenilmeyen şiirleri vardı.
hiç toplayamamıştı karışık aklını.
ne olsa giyer, yemek seçmezdi.
hiç sevmediği memuriyetin
sonu olacağını düşünürdü.
toplayıp iki parça eşyasını
attı kendini o kadının evine
düzeltip façasını,
terk etti ucuz şarapı.
artık parlak gözleri
cilalı sözleri vardı.
kitabı milyon satmıştı.
terk etti o kadını
bacakları kısa,
göğüsleri küçük diye.
sıçradı terli bedeni
karga seslerini duyunca anladı.
daireye giden tren çoktan kaçmıstı.
Sir seven yazmayan yazana da karsi cikan olarak icinde olmam gereken grup. Adamlar herseyi yazmis zamaninda. Daha neyini yaziyorsunuz yahu. Yapmayin etmeyin. Yazilmisini okuyun.
bir kar tanesinin düşmesi gibi ağustos gecelerine
düştüm sepsensiz güneşine mahkum sahra çölüne
sol yanımda sadece bir umut sabır sabır heceleyen
kelebeğin beklemesi gibi sol yanının durduğu öbür gününü..
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
nickimden de anlaşılacağı gibi, şiir seven bir yazarım.
özellikle nazım severim.
o mavi gözlü bir devdi,
minnacık bir kadın sevdi,
kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
bir dev gibi seviyordu dev,
ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.
o mavi gözlü bir devdi.
minnacık bir kadın sevdi.
mini minnacıktı kadın.
rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
ve elveda ! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.
şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev.