hiç kusura bakmayın da ağır yavşak olan, moderatör olma buhranıyla bir de silmeişlemi için etiketvari bir şeyler yazan yetkililerin cahilliğidir.
Lan dübük işlem yapmak için yavşaklık yapma. Sol frame e bakıp 10000lerce entri silebilmen mümkün. Ama zall, güncel entrileri silme de işlem hacmi büyük görünsün diyor galiba tarafınıza.
Hiç kusura bakma da Senin moderatör olmak için yaptığın yavşaklığını sikeyim. Aklımda biri var umarım o değildir.
Şimdi gelelim silinen entriye. https://galeri.uludagsozluk.com/r/285289/+
Sanki oltaya gelen sazan balığı gibi entri silmişsin. Al sana kopi pes:
Debreli Hasan, Drama'nın köylerinden olan Hasan'ın askerde kendisine hakaret eden yüzbaşısını vurması ve dağlara kaçarak Drama civarında eşkiyalık yapmaya başlar. Bu kişi için söylenen türküde geçen "De, bre!" sözü sonradan yanlış anlaşılarak "Debreli"ye dönüşerek bir "galat-ı meşhur" haline gelmiştir. Hasan, Osmanlı Dönemi Yunanistan'ın Drama kazasındandır ve "Dramalı Hasan" olarak bilinmektedir. Türküde adı geçen Drama köprüsü de bunun kanıtıdır, zaten Yunanisyan'da "Debre" diye bir yer yoktur. "Bre" ünlemi Türkçe'de de kullanılan "Be!" ünlemi ile aynı anlamdadır ve onun Trakya ağzıyla söylenişidir. Rumlar da aynı ünlemi "vre" olarak kullanmaktadırlar. Türküde "De bre!, Hasan" denilerek cesaret duygusu aşılanmaktadır.
"At martinini de "bre!" Hasan daglar inlesin" türkünün doğru söylenişidir.
Kısaca olay Şu:
debreli hasan yok. Yunanistan da debre diye Bir yer yok ve de martini Bir amerikan silahıdır.
Al kuşum okuma kabiliyetin varsa buradan devam et:
tr.m.wikipedia.org/wiki/At_martini_debreli_hasan_dağlar_dinlesin
otu boku silen Ama silerken de eski entrileri silen yetkililerdir. Neden eski entriler acaba. Gerçekten Merak konusudur. Adam özel çaba mi harcıyor eski entri bulabilmek için anlamam mümkün değil.
(bkz: yetkili sisteminin de çürüğe çıkması)
artık vergi denetçisi gibi yetkilileri de denetlemek için yeni rütbeler çıkar. Metin2 mübarek. Rütbelerden rütbe beğen.
"aceminin elinde am kavağa çıkarmış" sözü ile de betimlenebilecek hadise. Bir de sürekli uludağ sozluk moderasyonu başlığında üşüşüyorlar. Modlar daha Çok teknik işlerden ve çaylaklık mevzuları ile ilgilenirler. Artık Geri plandalar. Absürd olup da silinmeyen entrilerden yetkilileri sorumlu tutabilirsiniz. Kefilim size.
ibretliktir. Dil bilgisi dahi anlamındaki de yi ayıracak kadardır. Sen istersen rektör ol o zihniyet olduktan sonra olmaz. Hani derler ya oğlum ben sana kaymakam olamazsın demedim adam olamazsin diye. Işte o hesap. O kadar link verdik yazı yazdık türküYe de şarkı demeyin Bir zahmet. Oldu olacak polifonik cep Telefonu melodisi.
sol frame in anası sikilirken ısrarla 1 2yıllık yani eski entrileri silen yetkililerin pardon diyeceğine utanmadan 2tane a4 kağıdı kaplayacak kadar bunun Bir de izahını yapıyorlar. Demagojinin de böylesi.
Başlık taşıma yetkililerden
insan taşıma iett den sorulur. (Bkz: Biz insan taşıyoruz)
yönlendirme piç olmasın falan hikaye..
hepsi kasabalı. kel kör topal. Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü. tanrı katından kovulmuş, sol böğründen vurulmuş, şeytana elçi olmuş.
cehalet kelimesinin vücut bulmuş haliler. melanet hırkası gibi cehalet hırkasını giymiş, burunlarındaki tatağı karıştırarak elleri siklerinde ağızlarında salyalar, köylü kurnazı fikirleriyle karşımızdalar.
bir erkeğin altında inlerken yakalanmış orospunun olayı çevirme girişimi kadar ortada kalmış adalet sistemleriyle başbaşalar.
mezopotamyanın en verimsiz toprağı gibi dışlanmış, bir köy kahvesinin delisi gibi kabullenilmişler.
fakir edebiyatı dahi yapamayacak kadar acizlikleriyle iş başındalar.
patlak hoparlör edasında cazgırlık yapmaktan başka bir bok yapmıyorlar. çalışmayan saat kadar doğrular.
bi vursam yarısı boşa gidecek'teki boşa gidenin yarısı kadar değiller. yazdıklarımın fazla geleceğini bile bile yazıyorum hatta. öyle yoklar. öyle boşlar.
üzerlerine durmadan basılan, bastırılan, her kafa kaldırışlarında yeniden hataya koşan onlar. sokratese baldıran zehri içirten anyton gibiler. öyle sürgün edilesi. öyle değersiz ve adaletsiz.
ıstakoz misali kaynar suya canlı atılsalar üzülmeye değmeyecek varlıkları. ıstakoza üzülüyoruz oysa. edison kadar hainler üstelik. su ortasında kalmışken alıp karaya çıkarttığınızda elinizi sokan akrepler kadar namuslular.
deprem ertesi dükkan yağmalayacak kadar çıkarcı ve fırsatçı, kendi aldattığı halde; sen bana yeterince ilgi göstermiyorsun diyerek ayrılan kahpe kadın kadar vicdanlılar.
bu eleştiriyi okuyamayacak kadar dolu, okusalar anlayamayacak kadar boşlar. üzerine düşünemeyecek kadar da zekiler.
babalarından güven duygusu, annelerinden şefkat duygusu alamamış, tüm insanlığı da kendileri gibi yozlaşmış ve gaddarlaşmış sanmalarından mı yoksa tamamıyla eyyamcılıklarından mı bilemem; şiir okumamış gibi kötüler.