güzel bir pazar kahvaltısı.
taraf-aydınlık-cumhuriyet-yurt-zaman gazetelerini elime alıp sonra bırakmak. bi pazarım var 3 saat gazete mi okuycam amk.
2 saat özel ders vercem onu aradan çıkartırım.
hava güneşli istanbulda. bahçede güzel bi mangal.
baba bey ile iki duble rakı. yeni rakı ala ya da tekirdağ yaş üzüm. bakarız.
sonra biraz italyanca ve fransızca çalışmam gerek unutmaya başlıcam yoksa. şaka lan şaka çatpat saçma sapan ingilizcem var sadece.
arkadaşları arar bi batak ya da king tayfası toplarım heralde.
sonra zıbar.
Evde oturup dinleneyim mi yoksa tek izin günümde dışarda biraz kafa mı dağıtayım sorunsalını akla getiren durumdur pazar günü.
Cumartesi gecesi uyanık olmayı tercih edenler için pazar günleri öyle uyuzdur ki. 2'ye doğru uyanırsın. kendine gelme, kahvaltı hazırlama, kahvaltıyı mideye indirme derken saat 4e gelmek üzeredir. bi tatilim var o da pazar evde oturmayayım dersin dışarı çıkarsın. araban varsa trafiği yoksa sıcağı soğuğu çekersin. bikaç saat takılmak isterken eve gelmen 8'i 9'u bulur. ve gene yorgun bir halde pazartesi beklenir.
uyanır uyanmaz keman çalışmak. ve ardından hazırlayacağım hoş bir kahvaltı. hazırlık aşaması ve ardından resim sergisine gitme. akşamda müzik dersine gidip eve dönüş. şimdilik bu kadar sözlük.
-yarım saat önce uyandım
-evde kahvaltılık bir şey yok bir fincan kahve içecem
-bepanthene bitmek üzere nöb. eczaneye gidip alınacak
-duş alınıp dövmeye melhem sürülecek
-havalimanına uçuştan gelen manita alınmaya gidilecek
-dönüşte yolda bir yerlerde bir yemek yenip eve geçilecek
-evde pompa
-ütü falan işi var onlar yaptırtılacak(sabah iş var)
kıskanç göt için edit: tamam lan sevişmicem üzülme hadi zil çaldı dersine gir:)