uludağ sözlük yazarlarından korku hikayeleri

entry32 galeri1
    30.
  1. 29.
  2. Tüm paramı 10 liradan usd yaptırıp yastık altına koymuştum.
    Sabah uyunınca abd'de savaş çıktığını ve doların 1.5 TL olduğunu öğrendim.
    0 ...
  3. 28.
  4. Köyde dedemin evinde, yattığım oda ile tuvalet arası 25 metre civarıydı ve ışık yok. Zifiri karanlık, en delikanlıyım diyeni yarı yoldan geri döndürür.
    Bir gece mesane dolmuş iş başa düştü tüm cesaretimi toplayıp tuvalete doğru yürürken bir karaltının uzaktan bana yaklaşıp sol tarafa doğru yöneldiğini gördüm. Bacaklarım inceden titremeye başladı. Ulan dedim bu saatte yapmaya kalkarsan her türlü mahlukat musallat olur. Sonra tırıs tırıs geri bastım. Neyse ki sonradan anladım dedem gece hayvanları kontrole gitmiş.
    1 ...
  5. 27.
  6. 26.
  7. Eskilerde bi halka filmi vardı hafız. Videoyu izlerdin ve telefon çalardı 7 gün sonra öleceksin diye. O zamanlar yaşımız çok yok filmde telefon çaldı aynı anda bizim evinde telefonu çaldı. Ne yapacağımı bilememiştim . Ne günlerdi be hafızö
    0 ...
  8. 25.
  9. vakti zamanında iş yerine rahat ulaşım için taşınmak zorunda kalmıştım, bir muhitte ev bakıyorum. bir ev denk getirdik. ilginç bir şekilde, muhit ortalamasına göre oldukça uygun filan. iyi lan dört ayak üstüne düştüm diye seviniyorum. emlakçı evi gezdiriyor ama böyle acele hareketlerle, bir an önce çıkalım dercesine. neyse beğendik tuttuk evi. priz, ampul filan işleri var, eşyalar gelmeden halledeyim dedim. binada alt kat komşuya denk geldim apartmanda. adam "siz yeni komşumuzsunuz herhalde?" filan soruyor, kaça tuttunuz filan diye. madem komşu, sakınca yok filan diye anlattım, ucuza tuttuğumuzu filan. aq adam hiç şaşırmadı "nasıl o kadar ucuz olur ya" filan diye tepksiz kalınca kıllandım. sorayım dedim, "abi muhite göre çok ucuza kiraladık ama özel bir durumu mu var dairenin?" dedim. adam adeta kaçarcasına, sorumu duymamış gibi yarım ağız "bilmiyorum, hadi iyi günler" deyip topukladı.

    benim aklıma da tabi dolandırılmak, evin sahibinin aslında evin sahibi olmadığı, başka sahibi olduğu vs. gibi maddi problemler geçiyor. adamın endişesi filan dedim kesin mafyatik mevzular var, ağız tadı ile otursak bari diye düşünüyorum. neyse, eşyalar geldi, taşındık, yerleştik. hiçbir sıkıntı yok, ev sahibini görmüyoruz, ay başı kirasını gönderiyoruz, arada su sızdı, tesisat damlattı diye arıyoruz, usta musta gönderiyor. her şey tıkırında yani hiçbir sıkıntı yok.

    bir gün, eve geldim, mesai yoğundu o gün, yorgun argın yemeğimi yeyip, salonda koltuğa uzandım açtım tv'yi. adetimdir, böyle yoğun günlerde, eve gelince karnımı doyurur, sonra ışıkları söndürüp, salonda tv açarım, youtube'da uzun bir oynatma listesi açarım, o videolara bakarken de uykum gelir uyurum. yine öyle yaptım, açtım tv'yi, çok net hatırlıyorum, orta dünya-yüzüklerin efendisi kanalında murat sönmez'in orta dünya karakterlerini anlatan bir video serisi var onu açmıştım. uyku basınca tv yi kapadım yattım. tv ışığı ile aydınlanan oda tv'yi kapatınca kapkaranlık oldu tabi. mis gibi uyuyorum. birden TV açıldı. youtube'da menülerde gezerken "bık bık bık" diye ses gelir ya, birisi tv'yi açtı youtube'da menülerde geziyor. noluyor la diye doğruldum, abi bak yalanım varsa s.ksinler, diğer koltukta 3 tane 20'li yaşlarında kız oturuyor. kumandayı inceliyorlar. ben bunlar kim diye algılayamadım uyku sersemi, bunlar bana baktılar, ben kimsiniz demeye kalmadan bana bir kulak çınlaması verdiler var ya ölüyorum, kulaklarım çınnnn diye sanki beynimin içine bir diyapozon sokmuşlar.

    normalde, cindir filan hani dinen inanırım kuran'da filan geçtikleri için ama gerçekte böyle tecrübeler yaşayanları filan iplemezdim, hikaye anlatıyorlar ya bunlar derdim. ama bildiğin 3 tane insan suretli cin evimde oturma odasında koltuğa oturmuş bana bakıyor. kulaklarıma bir çınlama veriyorlar. korkudan elim ayağım boşandı, zar zor ayağa kalktım. ama dokunsalar çökeceğim, dizlerim titriyor. kendimi zorlayarak besmele çekip, önce felak suresini, sonra da nas suresini okudum ama sesli okuyamadım kendimi zorlaya zorlaya ancak fısıltı olarak çıktı sesim. nas suresini okuduktan sonra kulaklarımdaki çınlama azaldı. ama dua biter bitmez yine arttı çınlama. 3 kız, birbirlerine bakıyorlar bir yandan bana bakıyorlar. çınlama dayanılmaz olunca tekrar felak ve nas suresini okudum, çınlama etkisi yine azaldı. biraz rahatlayınca bunlara "burası benim evim, benim evime benden izinsiz gelemezsiniz" dedim. ben böyle deyince sinirlendi en solda oturan, çınlamayı arttırdı. dayanamıyorum ama, elektrik gibi bir his de veriyor. ben tekrar felak ve nas surelerini okudum. bitti, tekrar okudum. sonunda ortada oturan kız "tamam yeter kuran okuyup durma. sana bir zarar vermeyeceğiz ve gideceğiz" dedi. yattığım koltuğa oturdum ama sanki ben değil de bir kuvvet beni ittirip koltuğa oturttu. felak ve nas okuya okuya döndüm arkamı, gözlerimi sıkı sıkı kapadım. kulaklarımdaki çınlama azaldı, elektrik etkisi azaldı ve bir rahatlama geldi. dua okuya okuya döndüm, koltukta kimse yok. tv hala açık, youtube ana sayfa açık duruyor.

    kızların tipleri gayet normaldi öyle ayakları tersmiş filan hikaye. normal insan görünümündelerdi, hatta gayet de güzel göze hoş görünen tipleri vardı. ama kafanızın içinde seslerini duyabiliyorsunuz yani, orada normal 3 insan oturuyor olsa onların normal insan olduğunu anlarsınız, "siz kimsiniz, evimde ne arıyorsunuz" filan dersiniz, hırsız filan sanarsınız. ama bunlar görünümleri insan şeklinde de olsa, yaydıkları tuhaf bir enerjiden insan olmadıkları anlaşılıyor. yaklaştıkça bir elektrik çarpma hissi ve kulak çınlaması artıyor. kuran ayetlerine de tepki veriyorlar. kendinizin bile zar zor duyacağı hatta içinizden okuduğunuz duayı hissedip buna tepki veriyorlar.

    bu olaydan sonra uzun süre geceleri uyuyamadım, salonda çok duramadım ama hiçbir olay ile de karşılaşmadım.

    O dairede vakti zamanında falcılık, üfürükçülük işleri yapan bir kadın oturuyormuş. hatta baya sosyetede adı sanı biliniyor eskiden tv programları filan bile varmış. o kadın o daireden çıktığından beri, oraya kiracı olanlar hep yaşadıkları mevzulardan korkup, taşınmışlar. komşular filan da biliyormuş mevzuyu da korkmayalım diye gelip anlatmamış hiçbiri. ben baya oturdum o evde, 4 sene filan bu anlattığım şey dışında hiç enteresan bir durum, olay, vs. yaşamadım. sanırım o medyum abladan sonra da en uzun oturma rekoru bende. benden sonra da ne oldu bilmiyorum. bir kere önünden geçtim, perdeler vardı birileri oturuyor herhalde hala.

    insan taşak geçerler diye başkasına da anlatamıyor bunu. gidip emlakçıya anlatsan mesela "abi gece kalktım evde 3 tane cin var" desen adamın vereceği tepkiyi önceden çıkaramıyorsun. "abi maalesef o evin öyle bir olayı var, o yüzden kimse tutmak istemiyor" filan demez herhalde. ya da ev sahibi... sonradan hiç muhabbetini de etmedim, evden çıkacağım zaman 1 ay kala adamı arayıp "bu son ayım taşınıyorum" dedim, adam itiraz etmedi, teşekkür etti, helalleştik, taşındım.
    2 ...
  10. 24.
  11. Gece uyurken lojmandayım oda da yalnız. kemer de.

    Duştan emrah emrah gel diye beni çağırıyorlar.

    Tamamen gerçektir.
    1 ...
  12. 23.
  13. 22.
  14. Adamın biri varmış sikmişler ölmüş.
    0 ...
  15. 21.
  16. dışarıda yağmur yağıyordu o sırada şimşek çaktı ve pencereye şemsiyesiyle yaşlı bir kadın tıktıkladı elinde yılan tutuyordu... hikayesini tekrar yazmayın rica ediyorum bukunu çıkarmayın.
    0 ...
  17. 20.
  18. Baştaki hikayeleri okudum iyi halt ettim.

    Zaten evde tek başımayım hava 28 derece sinek vız vız uyuyamıyorum. Tuz biber oldu bu da.
    3 ...
  19. 19.
  20. Salgının yeni merkezi
    :::"the ankara":::
    2 ...
  21. 18.
  22. Çok güzel, muhteşem bir yaz akşamı..evlendim.

    Bu kabusu bir buçuk senedir yaşıyorum.
    4 ...
  23. 17.
  24. 16.
  25. Halamla mesajlaşıyordum. Sonra babam aradı halamın 673 yıl önce öldüğünü söyledi.

    Sonra halama fatiha yolladım görüldü attı. Hala neyin peşindesin mk?
    2 ...
  26. 15.
  27. Pencere genleşme yapmış Bi bok yok devam et aq.
    1 ...
  28. 14.
  29. 2 tane var. hatta birde üçünücüsü aklıma geldi şimdi bunları yazarken. bir tanesi 5-6 yaşlarında sıkça gördüğüm çocukluk kabusum. böyle eski teksas şeriflerinin karakolu gibi tek katlı bir yer var. onun yanında koca koca kamyon tekerleri var ve başka hiçbir nesne yok bildiğin çöl gibi,renkleri sarıya çalan tozluk bir alan var. sonra bir şey oluyor ve o tekerler yukardan üstüme düşüyor. sonra o küçük bedenim,kamyon lastiklerinin halkalarının içinde buluyor kendini. ve sürekli yukardan lastik düştükçe yükselen bir tünel oluşuyor ve hem yukarı çıkmak istesem çıkarmıyorum hemde bunu devirmek istesem gücüm yetmiyor. sonra korkuyla uyanıyorum.

    2.si şu artık o sıra beynimde görme ile ilgili bir sıkıntı mı oldu bilmiyorum. bu anlatacağımı iki kere yaşadım. ilk yaşadığımda yine 5-6 yaşlarındaydım. koltukta oturmuş televizyon izliyordum, geniş salonda yaklaşık olarak televizyonun 6-7 metre uzağındayken televizyon bir anda sanki 30 santim uzağımdaymış gibi gözümün dibinde belirmişti. bu olayı yıllar sonra tekrar yaşadım. depremden sonra yalova'prefabriklerdeyken televizyon izliyordum tv'de fatih terim vardı. bu sefer uzaklığım 6-7 metre olmasa da 2-3 metre vardı. fatih terim öyle yaklaştı ki elimi uzatsam başını iteceğim.

    3.fatih terim'i yazarken aklımda canlandı. o yıllarda meşhur 7-6 biten fb-gs kupa maçını bilirsiniz. maç 4-4 gelen kadar bir terliyorum bir korkuyorum bildiğim kabus gibi. penaltılarla fenerbahçe'm 7-6 galip gelene dek yaşadığım korkunun haddi hesabı yok ya kazanamazsak diye.bu hayatım boyunca izlediğim fb-gs derbileri arasında en heyecanlı ve korkulusu olsa da başımıza yıllarca "senelerce kupaya alamadılar" lafını çıkarttı. ama aynı korkuyu ve heyecanı şampiyonluğu galatasaray'a teslim ettiğimiz 1-1 biten fb-denizli maçının 16 dakika uzatmasında yaşadım.
    1 ...
  30. 13.
  31. 12.
  32. Babaannem öleli iki ay falan olmuştu. Evde yalnızdım. Şubat ayı. Annemin işten babamın kahveden dönmesini bekliyorum. Akşam saat 19.00 da gelecek annem. Sonra ayak sesleri duydum annem sandım ama kapımız açılmayınca camdan baktım. Balkonun ışığı açıktı. Annem rahat gelsin diye açık bırakmıştım. Birisi çatıya çıkıyordu. Beyaz ayicikli pijama vardı ve ayağında patikle terlik. Pijamanin üzerinde etek görülüyordu. Tek gördüğüm bu. Bu saatte kim bizim çatıya çıkıyordu? Diye düşünürken gördüğüm Pijamanin babaanneme ait olduğunu hatırladım. Çatıdaki demir kapı açıldı. Çarptı kapı . Kapı bir daha kapanmadı. Geriye kimse inmedi.
    Korkudan bayılmak üzereydim ki annem geldi . Konuşamıyordum bile.
    6 ...
  33. 13.
  34. Merdivenlerden çıkarken orada olmayan bir adam gördüm
    Bugün de orada değildi.
    Keşke...keşke artık gitse dedim.
    2 ...
  35. 12.
  36. Pek korkacağınızı düşünmüyorum ama yinede anlatacağım. Birebir yaşadığım bir olaydır buyrun efendim.

    Benim anneannem ve dedem ayrı yaşıyorlar. Dedemin izmit/kefken’de bir evi var. Bilen bilir tatil beldesi olduğu için kışları in cin top oynar. En yakın market arabayla 20 dakika sürüyor diyebilirim size. Dünyalar tatlısı şekerpare bir kedisi var dedemin. Geçen sene kış aylarında acil bir işi çıktığı için istanbula gelmesi gerekiyordu 3 günlüğüne beni arayıp gelip kediye bakıp bakamayacağımı sordu seve seve kabul ettim. En yakın 2 arkadaşımla birlikte gittik. Buraları hızlı geçiyorum. Tipik ergen aktiviteleri alkol müzik yeşillik derken. Olaylar garip sesler duymakla başlamıştı. ilk gece fazlaca sarhoş olduğumuz gerçeği olduğundan paranoyaya bağladığımızı düşündük ve fazla üstüne varmadık. Sabah olduğunda hepimiz unutmuştuk bile duyduğumuz sesleri. (Ses dediğim kesik kesik ayak sesleri, kapı gıcırdaması) ev sahile çok yakın olduğu için biraz yürüyüş yapmaya karar verdik. Sahile indiğimizde denizde ayakta duran (beline kadar) birini gördük biraz şaşırtıcı bir durumdu mevsim kıştı hava soğuktu ve adam sadece dikiliyordu denizin içinde. Fazla bir manâ aramadık üstüne varmadık ve eve gittik. Dedemi aradım yaşadığımız olayı denizde birini gördüğümüzü söyledim ve takdir edersiniz ki bana inanmadı ve bunun imkansız olduğunu söyledi. Yine gerizekalı olduğumuz için adını konduramasakta bu olayıda boşverdik. Aynı günün akşamı şömine yanarken rakılar açıldı derken dışarıdan ıslık sesi gelmeye başladı. Pencereden baktığımızda bir adamın evin önünde dikilip eve doğru ıslık çaldığını gördük. Jandarmayı aramaya karar vermiştik artık. Bütün kapıları kitledik ve jandarmayı aradık. 15-20 dakika içersinde jandarma geldi durumu anlattık ve bizim için çevreyi araştırıp haber vereceklerini söylediler. Tahmini bir saat sonra aldığımız yanıt gerçekten şalırtıcıydı bize kimseyi bulamadıklarını söylediler. Bu olayıda böyle kapattık. Bu cin miydi garip bir sapık mıydı asla öğrenemedik :D bu kadar.
    2 ...
  37. 11.
  38. .. ve akp 20 yıl daha iktidar olur...
    8 ...
  39. 10.
  40. I want to play game tarzında ki hayallerim.
    1 ...
  41. 9.
  42. yasim 13 falandi. evde yalnizim almisim nevalemi film izliyorum. film büyü filmi. sahneler geçiyor bir sikinti yok gibi. tabi korku filmlerinin vazgeçilmezi kafasina gore acilan kapilardir.
    filmde de henüz böyle bi sahne olmuş bizim kapi acilmaz mi kafasina gore. içime doğru yayilan bir korku ama hayatimda ilk defa içime doğru yaptim. simdi filmi ikinci kez izliyorum. kapilar sikica kapali. sikinti olmasin.
    1 ...
  43. 8.
  44. inanılmaz bir korkuydu lan sözlük.

    eczacılıkla kafayı bozmuş bir arkadaşım tantum drajenin dozaj aşımı durumunda halüsinasyon etkisi yarattığını ve ilaç etkisini gösterdiğinde karanlık bir ortamda bulunmanın insan beynini müthiş bir hayal dünyasına sürüklediğini söylemişti. buna itibar ederekten iki kafadar beşer tane tantumu yuvarladıktan sonra karanlık bir ortam ayarlayıp kurulduk ayrı köşelere.

    ve ekşın.

    belirli bir süre sonra ilacın etkisi mi yoksa psikolojik bir şartlanmanın gereği olarak beyinde gerçekleşen kurguların görselleşmesi midir bilemem, ama bir anda küçük değişik görünümde yaratıklar odanın her yerinde gezinmeye başladı. uzandığım çek yat tabut ayakları ise insan oldu bir anda havaya kaldırdılar beni. öldüğümü düşündüm ne geceydi amk. nedense daha öyle bir korku yaşamadım. bizim mucit arada bir uğrar o günleri anlatır. yeni keşiflerinden bahseder de sikleyen olmaz adam bildiğin hapçı oldu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük