Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.
Bu sözlük merhametsiz (bilerek veya bilmeyerek) varoluşçu pisliklerle dolu.
Aile kavramını bilmeyen, sadece cinsel organını düşünen ahlak yoksunu Erkekler ve kadınlarla kaynıyor.
Dini kendi oyuncağı yapmış müşrikler de eksik değil.
anadolunun bağrından yine bir anadolu diyarına üniversite okumak için gitmiş cahil kaba ve kendini keşfedememiş geldiği yerden utanan ama dahil olmak istediği tabakaya da dahil olamayan tipik bir alt kültür bireyi. ama bunları adam etmesini iyi bilirim ben.
erkek: 1.70 boyunda sivilceli ve nurcu bıyığı ile kumaş pantolon üstüne kısa kollu gömlek.
kadın: 1.60 boyunda isim kolyeli converse giyen taytlı kezban.
yazılanları okuyunca bunlar beliriyor gözümde. pehh.
türkiye yi daha iyi yansıtandır. genç, yaşlı, eğitimli, ergen, abazan, elit kesimi birarada bulundurur.
bu farklı grupların birarada bulunması kendiliğinden mi oluşmuştur yoksa modların eserimidir bilinmez.
farklı grupların etkisiyle, bazı zamanlarda kalitenin düşmesi tek dezavantajı denilebilir.
genel olarak bir profil çıkarmak zor. sözlük istanbul gibi anasını satayım, tam kozmopolit. her türlü fikir ve görüşten yazar mevcut. e güzelliği de burada. herkes özgürce yazabilsin diye kuruldu bu sözlük. troller de bu işin rengi. olmaları gerekir diye düşünüyorum. ama onların içinde de abartanlar yok değil. bazı başlıkları görünce ben utanıyorum, kızarıyorum, üzülüyorum...çok ağır hakaretler ediliyor. keşke işin hakaret boyutu olmasa, sadece eleştiri olsa. ama o ayrımı maalesef yapamıyoruz. ama sözlük güzel be, yazıyoruz işte, içimizi döküyoruz. bir nevi herkesten delik delik sakladığımız günlüğümüz bu sözlük. tanınmadığımız için rahatız. içimizden geldiği gibi kendimizi kısıtlamadan vuruyoruz klavyenin tuşlarına. seviyorum ben uludağ sözlük'ü bu yüzden.
eski halini bilemem fakat şu an yapılanlar şöyle bir şeydir:
-bir dil, din, ırk için negatif veya pozitif ayrımcılık içeren bir başlık açınca havalı (?) olduğunu sanmak, çok önemli bir şey yapıyor gibi hissetmek.
-eşcinseliğe ve bekarete değinip durmak.
-şakirt, liboş, laik gibi "sıfat"larla kendi içinde ayrıma sebep olmak.
kendi adıma konuşacağım, ben bundan rahatsız oluyorum. ben buraya, insanlarını yüzüne söyleyemediğim şeyleri klavyeyle söylemeye gelmiyorum. ya da başka bir insanın cinsiyeti, medeni durumu, yaşı, etek boyu, içki içip içmemesi beni niye ilgilendirsin ki?
şu an uldağsözlük, kendi içinde nefret barındıran bir sözlüktür.
çeşitli yapıların içerisinde benzer güdüleri barındırır. basmakalıpçılık ve ideloji adı altında fikre itaatkar olmak. aynı zamanda itirafçıdır da. hepsinin derdi aslında içini dökebilmektir. ister trol olsun ister şakirt. biriktirip tuttuğu şeyleri metaforik olarak gün yüzüne dökerler. kimi zaman bir başkası üzerine atarak, kimi zaman kinaye görünümüne sokarak.
her türden insanı içerir. ve genelde her türden her kesimden insanları temsilen -onların rızasını falan almaya bile gerek duymadan- konuşma yetkisine sahip olduğunu sanan bir güruh da cabası tabii ki.
yazar profilinin, bir kalıba sığdırılmaması yada sığdırılamaması, sözlüğün ne kadar özgürlükçü, demokratik ve renkli olduğunun ispatıdır kanımca. evet. öyle olmalıdır. en azından öyle olması arzu edilmektedir. ki kanımca öyledir de. uludağ sözlük profili birleşmiş milletler gibimdir.
sıcak ve dostluğunu gocunmadan sunabilen yazar profilidir. normal hayatta konuşamayacağınız bir çok konuyu hiç çekinmeden ve sansürlemeden rahatlıkla özel mesajlarla konuşabildiğiniz profillerdir. *
formatın, her yazarı aynıymış gibi göstermesi sebebiyle; bire bir tanışma, tartışma ortamı bulunmadığı sürece hakkında bilgi edinilmesi pek zor olan profildir.
forum ortamı olsa anlaşılıyor kimin ne olduğu. ama hepsi mükemmel insanlar gibi gözüken sözlük yazarlarından "slm naoıysn" gibisinden mesajlar alabiliyorum. naoıysn ne ola ki?
