birliğimize katılmak isteyen arkadaşlar bizlere sözlük vasıtasıyla ulaşabilirler. benim sözlükte hesabım felan yok. veya ben sözlüklerden olmayan arkadaşlarımı da bu gruba katmak istiyorum diyenler bizlere
Türk Milliyetçisi Sözlük yazarları imzasıyla, Ulukayın dergisinde bildirisini yayınlamış oluşumdur.
--spoiler--
Teknolojinin toplumsal olarak henüz bu kadar nüfuz etmediği yılları gözümüzde canlandıralım; radyo ajansları, gazeteler, dergiler ve kitaplar insanların vazgeçilmez bilgi edinme ve iletişim araçlarıydı. Ajanslar dikkatle dinlenir, her eve her sabah en az 1 gazete girerdi. Şimdi ise çağımızın en büyük kitle iletişim ve propaganda aracı olan internet ve internet üzerinde kurulan envai çeşitte sosyal ve genel paylaşım siteleri artık hayatımızın vazgeçilmez birer parçaları olmuştur. Haber siteleri, sosyal paylaşım ve eğlence siteleri, sözlükler Her bir mecra birer bilgi edinme kaynağıdır. Dünyanın her tarafını bir örümcek ağı gibi sarmış, her insanın hayatına vazgeçilmez bir iksir gibi sirayet etmiş bu mecraların üzerinden, artık kronikleşmiş olan bilgi kirliliği geleneği de elbet payını alacaktı ve aldı da.
Büyük propaganda borusu olan internet ve onun bilgi kirliliğine yataklık eden mecraları olan sitelere hücum eden küresel ve ulusal kirli aktörler, insanların beynini istedikleri gibi yıkamak ve istediklerini enjekte edip bir mankurt misali etki altına almak için kirli bilgileri üretip yaymakta gecikmediler. Özellikle Bilgi kaynağı olarak tanımlanan internet sitesi sözlüklerinde bu anlattığımız durum daha ciddi ve daha vahim şekilde gelişmektedir. Çünkü sözlüklerde her türden, her fikirden on binlerce insan entry olarak tanımlanan bilgilendirme yazılarıyla insanlara düşüncelerini ve bilgilerini sunmaktadırlar. On binlerce beynin toplandığı bir mecra düşünün. Ki bu sözlük ortamlarında bir şey hakkında tanımlanan en ortak görüş ne ise, gerçekten araştırmaya aç bir insan otomatikman o görüşe tabi olmakta ve ona inanmaktadır. Örnek verecek olursak; Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk hakkında girilen entrylerde 9000 kişi olumsuz görüşler belirtiyor, 1000 kişi ise hakikatleri söyleyerek olumlu görüş belirtiyorsa, Başbuğ Atatürk hakkında bilgi edinmek isteyen kişi direk olumsuz fikirleri ezberine alıyor ve o yazılanlara inanıyor. Halbuki bilene de bilmeyene de herkes ve her şey hakkında doğru olanı öğretmek evvela insanlık görevidir. Öte yandan, ülkemizin anti-Türkçü gruplar ve cemiyetler tarafından sarılıp kuşatıldığı şu dönemlerde, bu propaganda ve bilgi kirliliği yaratma araçlarından uzak durmayıp aksine daha fazla ihtimam göstererek katılım sağlamak, hakikatleri Türk insanının belleğine yerleştirmek ve sunmak bir Türklük vazifesidir. Bugün Dersimli küstah eşkıya Seyit Rıza günahsız ve masum olarak önümüze servis edilip devlet adına özürler dileme gafletine düşülürken, o Seyit Rızanın seksen küsür askerimizin canına kıydığını, ingilterenin Şam elçiliğine yazdığı mektuplarda yabancılardan ülkemizi bölmek sözüyle nasıl yardımlar dilendiğini belirtmek en büyük görevlerimizden biridir. Bugün Zamanın dehası diye, Son evliya diye tanıtılan ve ajitasyonlar içinde belgesel anlatır gibi anlatılan Kürt Saidin, Osmanlı imparatorluğu Balkan Savaşlarına girdiğinde istanbulda kendi adıyla bastırdığı küçük bir kitapta Osmanlı, Balkan Savaşlarından yenik çıkacak ve Balkanlardaki azınlıklar hürriyetlerini alacaktır. Kürtlerin de bu karışıklıktan yararlanıp Osmanlıya başkaldırma suretiyle hürriyetlerini almaları gerekir dediğini ve fikrinin esasında ne olduğunu açıkça ve delilleriyle anlatmak en büyük görevlerimizden biridir. Bugün yedişer kişilik kendi bilmez grupların Anadolunun dört bir yanına dağılarak hala gözlerinden Türk düşmanlığı, ellerinden Türk kanı silinmemiş alçak teröristleri masumlaştırma hareketinin esasında ne olduğunu ve neye hizmet ettiğini anlatmak en büyük görevlerimizden biridir. Türkün Anadoluya 1071de gelmediğini, Anadoluda 1071den asırlar önce uygarlıklar kurduğunu, kanıtının Hakkarinin Reşko Dağlarındaki kaya resimlerinde, Çilgiri Yazıtlarında bulunduğunu anlatmak en büyük görevlerimizden biridir.
işte bu yüzden, belki de çoğu internet kullanıcısı tarafından göz ardı edilen, ama en büyük bilgi edinme kaynağı olan ve en fazla da bilgi kirliliğinin dolaştığı sözlüklerde Türklük bilinci ve Türk varlığının aleyhine olan her şeyde Türk Milliyetçisi Sözlük Yazarları olarak ortak hareket etmek maksadıyla teşkilatlanmaya karar verdik. Türk denilince akla gelen ilk özelliklerden olan Teşkilatlanmayı hayatın her alanına taşımayı gaye edinerek kurduğumuz bu teşkilatlanma ile; sözlüklerde ortak hareket ederek Türk milletinin unutulmuş değerlerini
yeniden hatırlatmak, kaybetmeye yüz tutmuş ruhunu tekrar canlandırmak, Türk düşmanları ve Türklük karşıtları tarafından yalanla harmanlanıp sunulan bilgileri kanıtlarla devre dışı bırakıp her şeyin gerçeğini öğretmek, Türk varlığını baltalamak için tarihin her döneminde ortaya konulan masa başı oyunlarının sözlüklerdeki ayağını bozmak bizim en asli, en temel görevimizdir. Türkçülerin pasifize olduğunu sananlar, her mecrada Türkçülerden daha etkili ve çoğunlukta olduğunu sananlar, Türk Milliyetçisi Sözlük Yazarlarının yaptıkları işleri görünce kabuslarının devam ettiğini anlayacaklardır.
Her birimiz birer bilinçli Türk genci olarak kurduğumuz Türk Milliyetçisi Sözlük Yazarları teşkilatı, bugüne kadar sözlüklerde ortak gerçekleştirdiği hareketlerle varlığını hissetirmiş ve bundan sonra da hissetirmeye devam edecektir. Bilgi edinmek isteyen Türk gençlerini; bilgi kirliliği ile beyin yıkamaya ve Türkü Türke düşman etmeye, mankurtlaştırmaya çalışan grupların eline bırakmayacak, kimsenin bilgi kaynakları üzerinde kirli hedeflerini pazarlamaya çalışmasına müsaade etmeyecektir.
--spoiler--
Aktif yazarları aramızda görmek istiyoruz. Biz her ne kadar milliyetçi yazarları tek tek tespit edip gruba katılması için mesaj göndersekte yetersiz kalıyoruz bunun için aramıza katılmak isteyen arkadaşların mesajını bekliyorum.
Şimdi beni ezenler, demek soyumu bilmez
Bozgunun ardındaki mutlak toyumu bilmez
Demek beni bilir de, deli huyumu bilmez
Çin'de kırkbir çeriyle ihtilal yapan kimdi?
Peki o uslanmaz kan hangi bedende şimdi?
seksenli yıllarda şakirtler analarının eteklerinin altında saklanırken camileri koruyan, din ve vatan uğruna 5500 aslanını ebediyete uğrayan abilerimiz atalarımız için içinde olmamın elzem olduğu dernek. yaz beni de.