bende bir trabzonlu olarak aranızdayım. Bursa da yaşasamda aklımın bir köşesi ordadır. Bizi ezmeye sindirmeye çalışsalar da biz her zaman tek yumruk olacağız.
Yaş ortalamaları hasebiyle birçoğu şampiyonluk sevincini resmi olarak yaşamayan, şapiyonluğuna şahit olmadıkları bordo-mavi renkli bu kulübe mensup olarak takım desteklerinin başarı endeksli olmadığını gösteren, bu tavırlarıyla kazım koyuncu'nun (#14085306) açıklamalarına katıldıklarını göze sokan, alabalığı uzungöl'de yiyen, çayı boztepe'de içen, sütlacı hamsiköy'de yiyen, horon için sultan murat yaylası'na çıkan, göz bebekleri trabzonspor şehirlerine gittiğinde girecekleri finali umursamadan stadyumda yerini alan insanlardan vücut bulmuş güruhtur. en yüce duyguların insanlarının birliğidir.
Edit:Listeye eklenmek için talepte bulunmayayım artık. anladınız herhalde :)
Trabzonspor sadece o şehrin takımı değildir. Trabzonspor neşedir, sevdadır, özlemdir. kimlikte bile trabzon yazması bir gurur kaynağıdır. Kendi şehrinin takımını desteklemeyen kişiler malesef bunu hiç bir zaman anlayamayacaklardır.
takımını motive etmek için, pohpohlamayan, yermek için sövmeyen birliktir.
trabzonsporlular yenilse de staddan "dik oyna"yın uşaklar diye sitem ederek çıkar. yani sitemleri de birdir, övgüleri de.
maç başlarken de ne demişti, "oyna dik oyna, bu maç bizim olacak!"
ben trabzonsporu babamdan öğrendim. trabzonsporluluğu da babamdan öğrendim. ama sadece babam öğretti diye trabzonsporlu olmadım. trabzonsporu sevdim, çok sevdim. buzdolabının üzerindeki resimlerde tanıdım futbolcularını. babam ezbere saydırırdı futbolcu adlarını.ben metin'i tanırım, hamdi'yi, hami'yi, ogün'ü, erhan'ı, şota'yı-arçil'i, fatih'i, tolunay'ı.
evine bordo mavi koltuk almaktır, trabzonsporluluk. perdelerini bordo mavi kurdaleyle yaptırmaktır. trabzon yenildikten sonra da, sırtına bordo mavi formayı geçirip sokakta dolaşmaktır.
masana kurşun kalem kutuna, 10 mavi 10 bordo kalem koymaktır. atkısını takmaktır. her sezon, yemeyip iiçmeyip o sezonun formasını alıp takımına destek vermektir.
uludağ sözlüğe gelip, burda ki bordo mavi yürekleri görmektir.
içinde doğuştan bulunduğum birliktir.
hepsine selam olsun.
hamsisinin mısır ekmeğinin tadı
yağan yağmur sonrası toğrağının kokusu
karadenizimizin hırçın dalgalarının sesi
insanının şefkati temizliği
memleketimin havası var burada
Trabzonsporlu Olmak.
Deli gibi yağan yağmurda şemsiyesiz dolaşıp sırıl sıklam olmak demektir. Ocakta kar yağarken yüzmek, sahra çölünde üşüyüp atkı bere takmaktır. Herkezin simokin giyip gittiği bir toplantıya bordo mavi formanla gitmektir. Mezuniyet telafi sınavından maça yetişmek için erken çıkmaktır.Cüzdanında kulüp üye kartını sevgilinin reminin üstüne koymaktır. Kalabalığın tersine yürümektir. Başka takım taraftarlarıyla maç izlerken 10 -15 kişi 1000lerin sesini bastırmaktır. Bir direniştir, başkaldırıdır,ihtilaldir,devrimdir. Gururdur. Sevgidir. Trabzonsporlu olmak bir imzadır herkesden farklı olmaktır. Düzenin parçası olmamaktır.
Biz bu takıma gönül verirken, kimse her sene şampiyon olacaksınız demedi. Karşılıksız.
Buralardan dostluk mesajları verip, kazım koyuncudan dem vuran kendi memleketlerinde, fenerbahçe arması gördükleri bir hemşerilerinin arabasını dağıtarak mutluluk çığlıkları atan birlik, taraftar, bukelemun, vs.