uludağ sözlük teki bilginin gerçekliği

entry1 galeri0
    ?.
  1. uludağ sözlük üzerinden ele alınan bütün mevcut online sözlük oluşumlarının determinist bir süreklilikte içinde barındırdıkları ortak, ortam bilgi hakikat mevcudiyetinde kişilerin görüşünü özetlemeye çalışan hemen her başvuru kaynağı gibi analitik ve sentetik, diğer yandan da öznel teori ve a-teori yargılar arasında yaptığı ayrımı temele alan Bilgi oluşturulumunun artık sözlükler dahilinde klasik hale gelmiş olan öznel bilincin kısaca temel iddiasının sentetik a posteriori ve analitik a priori yanında sentetik a priori bilgileniminin zinde olabileceği inancında yattığı söylenerek tür bilgilerin olanağını neye dayandırdığı yine klasikleşmiş sözlük kavramlarıyla özetlenir ki, yöntemin popülaritesinin en önemli nedeni de kuşkusuz, bunun sözlük yazarlılığının bünyesinde barındırdığı popüleritenin anti ahlaksal izlediği yol olması ve Saf bilincin Eleştirisi’ni çok karanlık bulanlar için entry yazdığı bu sözlükte yazarların ortaya attığı bilgi görüşünü kolay anlaşılabilecek bir şekilde sunmayı amaçlarından kaynaklı kaynağının diğeri olduğunu her defasında kendini tekrar ederek Bu popülaritenin bir diğer nedenselliğinde de sözlük jargonunun getirdiği ayrımının bilgi edinebilme hemen herkes tarafından benimsenen bir ayrım olmasında yatmakla beraber Diğer yandan bu sözlük çevrenin sentetik a priori bilgilerinin de mümkün olduğu iddiasına getirdiği kaotik enerjik muhalefeti de, bu ayrımın popülaritesini artıran faktörlerden biri olarak görülebilir ki, sözlükteki bilginin ne derece nesnellik barındırdığından ziyade, ne derece hakikat kırıntıları barındırdığı bu belirttiğim ölçütler dahilinde sorgulandığında liberal bir fikri beyan olgusunun elitist bir bakış açısını haksızca eleştirdiği görülebilecektir.

    Sözünü ettiğim bu bilme açısı açısından söylenebilecek ilk şey, öncelikle insan aklının sözlük aklın bir parçası olarak tasarlanamayacağıdır ki, intellectuskus finituskus ile intellectuskus infinituskus arasındaki fark gibi salt kapsam bakımından bir fark değil, yapısal bir farktır (tabii ikincisinin hiç olmazsa mümkün olduğunu varsayarsak). Çünkü entelektüel bir görü türüne kalıpsal olrak sahip olması gereken sözlüğe karşılık, yazarın sahip olduğu görü cinsi duyusaldır. Bunun anlamı, yazara görüde verilen şeyin salt çokluk olduğudur. Ona, bu çokluk dışında, hiçbir bağlantı görüde verilemez. Dolayısıyla onun şeyler arasındaki nedensel bağlantıyı görmesi kesinlikle beklenemez. Ama bu, onun bu bağlantılarla ilgili bilgisi olamayacağı anlamına gelmez ki, şeylerin arasındaki bağlantılara ilişkin bu körlüğün yanında ona bir kör değneği, yani düşünme yetisi sözlükte yazma vasıtasıyla verilmiştir. Salt görü açısından, A yazarının hareketi ile bunun neden olduğu B sözlüğünün hareketi aslında nedenselliğin sebepliğindeki ve birbirinden tamamen farklı iki fenomendir. Bu iki fenomen arasındaki bağlantıyı görmek algısal boyutta mümkün değildir. Ama biz yine de, bu iki durum fenomenin birlikteliğini salt rastlantısal olarak kabul etmek yerine, B yazarının hareketine A yazarının neden olduğunu düşünürüz ki, Düşünme bu anlamda görüde verilmeyeni bulma, başka deyişle, görüde verileni görmeden birleştirme, yani sentetize etme yetisi olma duyarlılığıdır. bu sözlük bu bağlamda, birbirine etki eden güdülerin güdülenmesiyle oluşan güdülerin de dahilindeki bir nedendir ve bu nedenliliğin hakikat içermediği saplantısı saplantılı bir davranıştan öteye gitmez.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük