son eklenen entry bilgilerim fasalitesi ile ayyuka çıkan durumdur. bakıyorum entrylere 5-6 oy almışlar, genel olara 2-3 oy var falan. abartı oy sayısı çok az. online sayısına bakıyoruz 200 küsürlü rakamlar mevcut.
sonuç ne çıkıyor tahmin edin, hepimiz oylama sorunluyuz. bende de vardı bu sorun ancak artık çözmeye karar verdim. arkadaş insan okunup okunmadığını o aptal oylardan anlıyormuş artısı eksisi değil sadece değerlendirilmesi yetiyormuş.
doğru tesbittir. çoğu insandan duyduğum "ben oy vermem" olayı. oldu o zaman. iyi de kardeşim sözlüğe yazar niye oldun kimseyi okumayıp oylamıyosan. sözlük kriterlerinden biri de oylama yapmak oysa. o zaman o butonları kaldıralım işlevsiz madem. ve gidip balık tutalım burada işimiz ne.
en iyi entryler, en kötü entryler gibi istatistiklerin yanına, kaç oy aldıkları yazılarısa, rakamsal bir veri ile ispatlanacak veya çürütülecek olan düşünce...
sadece eksi veya artı oy vermeye şartlanmış, eksiyi de artıyı da hak edene vermeyi ilke edinmiş, kendince orta ayar bulduğu yazıları oylamadan geçen yazarların yaşattığı kıtlıktır. Bence "okudum" diye bir buton yapın bari ona bassınlar.*
büyük olasılık ile, çoğunluk yazarın okumaya tenezzül etmemesinden kaynaklanan bir durumdur. şunu da çok duyuyorum "ben okumam yazarım" iyi halt edersin şapşal. ne kadar da kendinden emin. ekol oldum * sanıyor kendisini; uludağ sözlük camiasında. * ben okurum arkadaş, *
evet salağım okuyorum. adam bana entrym ile ilgili mesaj gönderiyor. cevap yazmadan; çabucak sayfasına bir göz atıyorum. kimdir neler yazmış diye. ona göre cevap yazalım. bir pot kırmayalım. o kadar zor mu bunu yapmak.
bir de bana hayretler içinde kalarak:
-- "aaa onu da nerden tanıyorsun"? senin de tanımadığın yok.
-- evet ya tanış bulmaya geldim ben buraya. arkadaş bulamadım dışarıda yanlız ve de eziğim.
-- okuyorum da ordan tanıyorum; salağım ya ben.
ek olarak da; öyle arkadaş ile de olmuyor; bu oy işleri hacım. bir iki tanesi dışında.*** onlardan da okuyan filan yok. haliyle oylama da yok. velhasıl ben merkezci zihniyet devam ettiği sürece; bu oylama sorunu da sürer gider.
birde tam tersi durum söz konusudur. açtığınız başlık sürekli oylanır ama bir entry bile girilmemiştir. aferin koç, bravo deyip geçmişler mi desem, başlık konusu tartışmaya açık olduğundan göt yemedi mi desem bilemedim.
son aylarda üzerinde sıkça durulması gereken önermedir.
uludağ sözlükte millet birbirini okuyor mu okumuyor mu doğrusunu söylemek gerekirse anlaşılmıyor. bakın her okuduğunuzu evet oylamak zorundasınız. oylamayacaksanız okumayınız efenim. o oylamada sırf iyi veya kötü buldum yok. eh işte var. o eh işte okudum ama karar veremedim manasına geliyor.
okuyun oylayın ve sözlüğe bir can verin. yoksa bu yaratıcılık kaybolacak.
bence uludağ sözlük'ün en büyük eksilerinden biri.
bu durumun değişmesi için geçmişte okuduğun tüm entryleri oyla kampanyası gibi kampanyalar düzenlendi ama oylama kıtlığının sürmesi, sözlük zihniyetinde istenen değişimin yaratılamadığını gösteriyor maalesef.
unutmayalım ki, yazarlık yapan kişi okunduğu müddetçe de motivasyonunu korur ve kendince daha iyi eserler vermeye çalışır.
daha yaratıcı ve daha özgün bir sözlük istiyorsak, daha çok okumalı ve daha çok oylamalıyız.
edit: "sen oyluyor musun sanki" diyorlar. evet, elimden geldiğince oylamaya çalışıyorum; istatistik derecelerime bak arkadaşım.
edit 2: şu anda bu entry'nin altına girilmiş 6 entry var ama aldığı oy sayısı 3. bu da oylama kıtlığının ne derecede olduğunu gösteriyor.
kaçınılmaz gerçek. tamamen tembellikten kaynaklanmaktadır. kendimden biliyorum, baya güldüğüm entryleri okuduktan sonra kim yazmış diye bile bakmıyorum bazen.
(bkz: bazen)
(bkz: sadece bazen)
yanlıştır.