çocukluk yıllarında şaban diye bir arkadaş vardı. o zamanlar kemal sunal baya popüler olduğu için bu arkadaşa da inek şaban demeye başladık. inek aşağıya, inek yukarı paso dalga geçip ''evet ıhıhıhı'' diye ona bakıp gülüyorduk. ''hani lan nerde çanın'' diyorduk. annesi de '' sakın bir daha şaban'la dalga geçtiğinizi duymayım '' diyordu. belli anasına şikayet ediyordu bizi. ama yine de iplemiyor, 'peki teyze bir daha olmaz'' deyip yaptığımızdan da geri kalmıyorduk.
bir gün yine şabanı cırlatınca şaban çok kızıp annesinin yanına gitti. bahçede oturan annesine; '' anne kaç kez dicem ya herkes benimle dalga geçiyor işte, bana inek diyor, mööö deyip çimen yoluyolar, neden şaban koydunuz ismimi ya, sevmiyorum bu ismi, sevmiyorummmmm '' deyip içini çeke çeke ağladı. onun bu denli üzüleceğini ve böyle ağlayacağını hayatta tahmin edemezdim. bizim yanımızda ağlamıyor olabilirdi ama eve gidince ne hala getirdiğimiz apaçık ortada idi. biz aynı mahallenin çocuklarıydık. aynı topa tekme atıp, aynı okula gidiyor, aynı erik ağacına dalıyoduk.
ertesi gün şaban yanımıza geldiğinde kimseden çıt çıkmıyordu. çünkü herkese sessiz olmaları için tembihte bulunmuştum. bir binanın merdivenlerinde oturuyorduk. şaban geldi ve o da yanımıza oturdu. şaşkındı. çünkü kimse artık ona takılmıyordu. şabanın yüzü tebessüm edip gülmeye başlayınca elimi orkestra şefi gibi havaya kaldırdım. şaban hala şaşkındı ve elimi indirir indirmez möööö mööö möööö mööğğğğğğğ amk mahalledeki tüm piçler feci bi konser vermeye başladık. sikmişim üzüntüsünü. öyle mütiş bi tabloydu ki bu, kafalarımız bi sağa möööööö bi sola mööö, bi sağa möööö uyum içinde şarkı söylüyoduk. şaban çıldırdı tabi, hemen kalkıp eve koşmaya başladı.
hülasa aradan aylar geçince şabanın babası mahkemeye gidip oğlunun ismini değiştirdi.
adı mahmut şimdi o çocuğun. dedesinin adını koydular. amına kodum gerizekalısı ya. yine pişman.
niye anlattım bunu?
çünkü nick değiştirme olayını çok saçma bulduğum için anlattım. 6 ay da bir nick değişebilirmişiz artık. biz çocuğuz sanki. bu nickleri bize anamız babamız koydu sanki. biz seçmedik bunları.
yahu zaten yazar olur olmaz ilk 1 ay içinde nick değiştirme hakkı var. yani seçtiğin mahlastan pişman olursan bunu değiştirebilirsin ama 6 ayda bir değişme saçmalığı da nedir? fake hesabı olanlara gün doğmasından başka bi boka yaramaz bu. yani gerçek mahlaslar asla değişmez, fakat fake nickler değişip durur. insan neden geniş düşünemez anlamıyorum. itü sözlük bu saçmalığı yaptı diye biz de mi yapmalıyız?
hem diğelim kukla'dan vazgeçip kuşimato nickini seçtim. değiştim nicki diyelim.
e sonra? sonrası meçhul işte. kukla ne olacak? kuklaya giren kuşimato'ya girmiş gibi mi olacak? kuşimato buluşma teklifi edince '' siktir git lan mı '' denilecek. hepsi muamma bunların ( bu muamma kelimesine de bayılıyom amk. sağlı sollu am dolu hep )
neyse, nick değiştirme olayı tamamen saçmalıktır. onun bunun cocugu nickini seçen 10. nesil arkadaş bile mahlasını değişmez. netim bu konuda. de-ğiş-mez. çünkü tanıyan onu öyle tanıdı. garipsenir bu durum.
amannn uzamasın yazı, konunun özü; eski yazarlar şabandır ve şaban olarak kalır. nickinden pişman olsa bile değişmez. çünkü değişirse yine pişman olacaktır. fakesi olanlara eğlenceden başka bir şey değil bu. zall'ın sunduğu çok değişik bir fantezi. belki bir felsefe , belki de bir idiotloji. zuppa zuppa aman sabahlar olmasın.
herkese bir defalığına ve belli süre zarfına mahsus yapılması gereken değişim.
abi çöplüğe dönmesin ortalık derdimiz bu. tamam, nickinden memnun olmayanlar değiştirdi eyvallah. ama 6 ayda bir değişim neyin kafası hala anlamış değilim.
bu özellik bir süre daha açık kaldıktan ve kapatılacağı günler öncesinden birkaç defa uyarıldıktan sonra kapatılmalıdır. sözlüğün selameti için.
o diilde seversin sevmezsin zall ın isteklere cevap veriyor olmasını göstermiştir. sözlüğe sözlüğümüz dediğini duyunca vay lan demiştim ve bu adam hakkaten öyle.
nasıl değiştirilecek halen bilmeyenler var mesala biri de en yakınımda, daha sonra peki niki değiştirdik ya şimdiye kadar yazdığı tanımlar ne olacak güme gidecek mi ? o da ayrı bir sorudur.
Keşke olmasaydı bu nicke mahkum kalmazdim altı ay.
Şimdi kimse beni ciddiye almıyor. Herkese bilahare capsle bazı şeyleri kanıtlamak durumunda kalıyorum ne acı di mi...