spor salonundan içeri girdim ve konuşmamı yyapmak üzere kürsüye çıktım. Tam konuşmamın en can alıcı yerinde spor salonunun duvarlarına zencilerin beni nasıl siktiği yansıtılıyordu. Herkes şoktaydı. Tabii bende. ibne ömer bey, baban olsa koltuktan kaldıracaksın demişti ama galiba kendini bu gruba dahil etmemişti ki, bana böyle bir bıraktırma metodu izliyordu.
alınan alkolünde etkisiyle ortam iyice yumuşamıştı. Ömer bey ruhumdaki ibneyi uyandırmıştı. Herkes ibne olsun, parti binasında tren yapalım, çıplak dolaşalım istiyordum. Beni siken zencileri, herkesin kafası kıyak olunca içeri aldım. Zenciler herkesi hunharca sikiyordu.
en sonunda "amaaan sikerim böyle aşkın ızdırabını... bana ne kurultaydan?" diye düşünsem de kafamı bir silkeleyerek kendime geldim. zira bu kurultay, devletin başına geçme hayalimin gerçekleşmesi yolundaki en önemli dönüm noktalarından biriydi. lakin bu stresli hayatı bırakıp karayipler'de bir adaya yerleşme düşüncesi de kafamı karıştırıyordu.
inlemeleri de dinliyordu bir yandan ama ne fayda. ülke lanet olası komünistlerin elindeydi. her gün devrim. her gün kumar her gün kadın. ilerleme sıfırdı.
bir gazeteci yeter artık sizin ne b.k olduğunuzu biliyoruz bu kaset ne bu zihniyet ne sizde liberal damarı felan kelam dedi ve kendini havaya uçurdu. ömer bey öldü. efsanesi sözlüklere dam dam damladı...