sözlüğe her yeni gelen yazarın sorduğu,isyan ettiği,zamanla buranın aristokratlar mekanı ya da cihangir cafe'si değil de hoş vakit geçirme,gülme,eğlenme,öğrenme yeri olduğunu farketmeleriyle geri çektiği sorudur.
efendim içindeyiz diye söylemiyorum ama tamamiyle diğer sözlüklerden daha farklıdır.neden?ilk olarak uludağ sözlükte ukalalık durumu yok.hoş ukala olmak da kötü değildir bildiğini aktarmak ne derece sinir bir durum teşkil edebilir?yazanlar sadece düşünceleri paylaşmak için yazıyorlar birilerini yermek ''vayy efendim al saanaa''niyeti gütmeden.bu bence bir sözlüğün başına gelebilecek en güzel şeydir.öyle ki bu da zaten beğenilmesini ve kayda değer bulunmasında da nedendir.
bir bilgi paylasim noktasi olarak görülen sözlükte, son dönemlerde sol framede açılan geyik muhabbetlerini andıran, durumlardan kaygılanan yazarın isyanı olan söylemdir.
siyasi düşüncesi ne olursa olsun herhangi bir konuda bilgilerini kaynak göstererek paylaşmaya çalışan yazarların nedense!! yazamadığı bir dönemde, yazarların kendi aralarındaki dayanışma gösterme çabası hede zirvesine gidiyoruzdan daha anlamlı olmakla birlikte, temel hedefi bilgisini paylaşarak sözlüğü bir üst seviyeye çıkarmak olan kişilerin bir şekilde bu işlerinden (en azından uludagsözlük içerisinde) soğumaya sebebiyet verecek bir süreçteyiz.
ne kadar reddedilse de aslında hemen herkesin içinde olan ekşi sözlük gibi olma hayaline bir bakarsak, konulara bakış açısı tanımlar ve hatta bazı yazarların değimiyle üzerinde "tez" yazılabilecek entryler varken, uludag sözlükte yazarlık işini bu şekilde yapmak yolunda çaba harcayan kişilere yönelik yapılan hareketler ve cezalandırmalar sözlüğün tamamen geyik, yada içi boş güncel konulardan oluşan bir sol frameye sahip olmasına sebep olmaktadır.
sözlük formatı olarak belirlenen formattan bi haber kişilerin anket, küfürlü entry, ağır hakaret, haksız suçlama vb, şekillerde açmış-açacak oldukları başlıklar, herhangi bir magazin programında frikik veren hedenin fiziksel özellikleri, televolemsi programlarda gösterilen görüntü kirliliğinin şekillendirdiği yazılar vb. olması bu sözlüğün nereye gittiğinin göstergesi olmaktadır.
bu bir kehanet değil dialektik bir gerçekliktir.
denildiği gibi (gizlice) düşünülen olunması istenilen bir ekşi olabilmek için sözlüğün koştuğu yönü iyi bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz.
aksi takdirde boş yazıların olduğu bilginin değil küfürlerin önde gittiği, düşüncelerin değil mankenlerin önemli olduğu bir yer haline geliriz ki bu da hayal edilen şey değildir.
ya anket başlık açılmıştır ya da yeni bir bayan yazar nicki gelmiştir sol frame'e. işte uludağ sözlük bu zamanlarda sol frame'e koşuyor diye cevaplanacak sorudur.
yeri geldiğinde veya sözlükte rahatsız olunan bir durum olduğunda sorulabilcek soru.
edit:yeri geldiğinde açılmalıydı fakat başlık şimdi açıldı.
edit2:bu bir anket başlığı değildir.