1.
uludağ sözlük yazarı olduğunuzu söylediğiniz bir insandan alacağınız muhtemel tepkidir.
+ya ben de uludağ sözlükte yazıyorum işte (eller saça gider, hafifçe saçlar geriye doğru atılır)
- uludağ sözlük derken? ekşi sözlük mü?
+ hee yok. (az önceki hafifçe yavşama modundan çıkılır). uludağ sözlük ya, ekşi gibi...
- hiç duymadım. ben bir ekşiyi biliyorum, bir de inci sözlüğü, başka bilmiyorum.
+ ya nasıl bilmezsin. hani bursa uludağ falan... sözlük, zall.
- sensin mal. ben gidiyorum ya.
+ mal demedim zall dedim dur bi dakka...
2.
ben kimim neredeyim nerede yazıyorum. lan kim koydu lan beni buraya.
3.
internette çok dolaşmayan insanın diyeceği bir sözdür.
5.
aklıma geldikten sadece 15 gün sonra başıma gelen durumdur.
yok artık abi ya, daha bu başlığı açalı 15 gün olmuş ve bunu ciddi ciddi başkasından duyuyorum.
uzaktan uzaktan ekranda ne yaptığıma bakan, ama muhtemelen ekranı tam olarak göremeyen bir hanım arkadaş gelip,
"ekşi sözlükte mi yazıyorsun, iyiymiş ya" dedi.
hani bir an, ani bir hamleyle ekranı küçülteyim de uludağ sözlük yazdığını görmesin ben de,
"haa, evet ya, işte karalıyorum bir şeyler, ülkeyi kurtarıyorum, dünya barışına katkıda bulunuyorum falan" diyecektim.
ama çok geç kaldım, hemen geldi oturdu yanıma. ben de mecburen;
"he yok ya, uludağ sözlükte yazıyorum" dedim.
cidden hiç abartmıyorum o "burun kıvırmak" ifadesini ben ilk defa bu kadar net bir şekilde gördüm,
ciddi ciddi kızın burnu kıvrıldı arkadaş.
böyle "hımmm" dedi küçümser bir tavırla sonra da "neyse o zaman sonra görüşürüz" deyip ayrıldı yanımdan.
arkadaş bu kadar mı kötü durumda lan bu sözlük, bizden başka bilen yok.
6.
Hazır kıvrılmışken burnuna ıslak sopayla vurmak gerekirdi o hanım arkadaşın. Mis gibi çocuklarız hepimiz, ne burun kıvıryorsun haspam.
7.
kimmiş o kendini beğenmiş burnu sevilesice, kendisi ekşide mi yazıyormuş, adı neymiş bize onlardan bahset kardeş.
burası cennet bahçelerinden bir bahçe demedin mi kendisine, ekşide ömür boyu çaylak kalsın inşallah.
8.
yanına oturduysa zinaya meyletmiş hanım kızın hedesi.
mümin kardeşim büyük bir gunahtan kurtulmuş sözlüğün dandikligi yüzünden. ekşi yazarı olsaydık, pişmanlık içerisinde kıvranan birer günahkâr olabilirdik.