uludağ sözlük kürtçe öğreniyorum tahtası

entry11 galeri0
    1.
  1. genel kültür anlamında ilgi çekecek olan tahta.

    *****

    Kürtçede Şahıs Zamiri

    a) Özne durumunda şahıs zamirleri:
    Ez (ben)
    Tu (sen)
    Ew (o)
    Em (biz)
    Hûn (siz)
    Ew (onlar)

    b) Tümleç durumunda şahıs zamirleri:
    Min (beni)
    Te (seni)
    Wî (eril) /Wê (dişil) (onu)
    Me (bizi)
    We (sizi)
    Wan (onları)

    Örnek:
    Tu min dibînî. (Beni görüyorsun.)
    Ji bo te (Senin için)

    **Eğik durumdaki şahıs zamirleri, iyelik rolü de üstlenir:

    Hespên min, te, wî/wê, me, we, wan (Benim, senin, onun, bizim, sizin, onların atları)

    ** “ê” zamiri:
    Tekil üçüncü şahısta ve eğik durumda, şahıs zamirinin ancak aşağıdaki hallerde kullanılan ve iki cinste de ortak olan kısa bir ê biçimi vardır:

    a) Doğrudan bir fiile bağlı dolaylı tümleç:
    Min got wî ya da wê yerine => Min got ê. (Ben ona söyledim.)
    Min da wî ya da wê yerine => Min da ê. (Ben ona verdim.)

    *Bu ê, fiile bitişik de yazılabilir.

    b) Bir edatla bağlantılı dolaylı tümleç:

    Bi wî ya da bi wê yerine => Pê ya da vê kullanılır. (onunla)
    Ji wî ya da ji wê yerine => Jê kullanılır. (ondan)
    Li wî ya da li wê yerine=> Lê kullanılır. (onun üstüne)
    Di wî re ya da Di wê re yerine=> Tê re kullanılır. (onun arasında).

    **Aynı işlevi görmek üzere, vî, vê => wî ve wê işaret zamirlerinin yerine de kullanılabilir.

    Dönüşlü Şahıs Zamiri : “Xwe”

    Xwe (kendi) bir cümlede, doğrudan ya da dolaylı tümleç ya da ad tümleci (iyelik) olarak kullanılabilir.

    a) Xwe’nin fiil tümleci olarak kullanımı:

    Örneklerle açıklamak daha kolay:

    1) Ez xwe dibînim. (Ben kendimi görüyorum.)
    2) Tu xwe dibînî. (Sen kendini görüyorsun.)
    3) Ew xwe dibîne. (O kendini görüyor.)
    4) Em xwe dibinin. (Biz kendimizi görüyoruz.)
    5) Hûn ji xwe re goşt bikirin. (Siz kendinize et satın alacaksınız.)
    6) Ew masê li ber xwe datînin. (Onlar masayı kendi önlerine koyuyorlar.)

    **Geçişli cümlelerde de durum aynıdır;

    Me xwe êşand. (Biz kendimize acı verdik.)
    Min xwe dît. (Ben kendimi gördüm.)

    b) Xwe’nin iyelik zamiri olarak kullanımı:
    1) Ez hespê xwe dibînim. (Ben kendi atımı görüyorum.)
    2) Tu kitêba xwe dixwînî. (Sen kendi kitabını okuyorsun.)
    3) Ew diçe gundê xwe. (O kendi köyüne gidiyor.)
    4) Em di konê xwe de ne. (Biz kendi çadırımızdayız.)
    5) Hûn diçin gundê xwe. (Siz kendi köyünüze gidiyorsunuz.)
    6) Ew ji bajarê xwe dernakevin. (Onlar kendi şehirlerinden çıkmıyorlar.)

    **Aşağıdaki cümlelerinin her birinde, bir çok özne var, xwe onların tümünün birden yerini tutar.

    => Soro û Lezgîn bi bavê xwe re diaxêvin. (Soro ve Lezgîn kendi babalarıyla konuşuyorlar.)
    => Ez û tu, em diçin cem cîranê xwe. (Ben ve sen kendi komşumuza gidiyoruz.)

    **iyelik, öznelerin tümü için değil de yalnız bir tanesi için söz konusuysa o zaman XWE KULLANILMAZ! O şahısa özgü zamir kullanılır.
    => Min û te, me keriyê te anî gund. (Ben ve sen, senin sürünü köye götürdük.)

    Daha spesifik olarak;

    Soro û Lezgîn û deya xwe hatin dersek => Soro, Lezgîn ve anneleri geldi demiş oluruz. Yani Soro ve Lezgîn’in annesi.

    *Fakat anne sadece birine aitse;
    Soro, Lezgîn û deya wî hatin deriz => Yani, Soro, Lezgîn ve annesi geldi.

    XWE’nin kullanımına başka örnekler:

    **Ew dersa xwe dixwîne. (O kendi dersini okuyor.) eğer “Ew dersa wî dixwîne” deseydik; başkasının dersini okuyor anlamına gelirdi.

    **Ez te û birayê xwe dibînim. (Ben seni ve kendi kardeşimi görüyorum.) Eğer “Ez te û birayê te dibînim” deseydik seni ve kardeşini görüyorum demiş olurduk.

    **Ez pezê me diçêrînim. (Koyunlarımızı otlatıyorum.) => Bu cümlede xwe KULLANILMAZ! Çünkü Özne “Ez” tekildir, fakat aitlik çoğul yani “me”dir. Ez pezê xwe diçêrînim dersek; kendi koyunlarımı otlatıyorum olur yani; “min”in yerine geçer.

    işdeş Zamir: HEV

    Hev dışında başka ağızlarda kullanılan değişik versiyonları mevcut ama sık kullanılanı “hev”dir. Bir işi, birden fazla öznenin karşılıklı ya da birlikte yapma durumunda kullanımına ihtiyaç duyulur.

    1) Hev’in dolaylı ya da dolaysız fiil tümleci olarak kullanımı:
    Em hev dibinin. (Biz birbirimizi görüyoruz.)
    Hûn ji hev re goşt bikirin. ( Siz birbiriniz için et satın alın.)
    Me hev dît. (Birbirimizi gördük.)
    Zînê û Gulê hev maç kir. (Zînê ve Gulê öpüştüler.)

    **Hev çoğu zaman fiil deyimleri ve bileşik fiiller yapmaya yarar:

    Li hev hatin: Mutabık kalmak, anlaşmak
    Bi hev çûn: Kavga etmek
    Li hev siwar kirin: Kurmak, birleştirmek
    Ji hev nas kirin: Ayırt etmek

    !!!Hev’le belirtilen sözcükler daima çoğuldur.

    2) Hev’in iyelik olarak kullanımı:

    *Em ap û pismamên hev nas dikin. ( Biz birbirimizin amca ve amcazadelerini tanıyoruz.)
    *Em birayên hev in. (Biz birbirimizin kardeşiyiz.)
    *Ferzo û Biro qala hev dikir. (Ferzo ve Biro birbirlerinden söz ediyorlardı.)
    *Em diçin malên hev. (Biz birbirimizin evlerine gidiyoruz.)

    3) Hev’in edat tümleci olarak kullanımı:

    Bi, di, ji gibi edat zamirleriyle çatılan hev aşağıdaki gibi büzülme yapar:

    Bi hev yerine => pev, pêk ya da vêk
    Di hev yerine=> tev ya da têk
    Ji hev yerine=> jev ya da jêk
    Li hev yerine=> lev ya da lêk

    Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından yararlanılmıştır.

    ******
    4 ...
  2. 2.
  3. Kürtçede Ad Çekimlerinden bahsecek olursak:

    A) Belirli durumdaki adın çekimi

    1) Özne durumu ya da yalın durum: Özne durumunda belirli ad, cinsi ve sayısı ne olursa olsun, yalın biçimini korur, yani EK ALMAZ.

    a) Tekil eril:
    Hesp hat. (At geliyor.)
    Mirov dixwe. (Adam yemek yiyor.)

    b) Tekil dişil:
    Mehîn dibeze. (Kısrak koşuyor.)
    Dotmam dikene. (Amca kızı gülüyor.)

    c) iki cinsin çoğulu:
    Hesp hatin. (Atlar geliyorlar.) => Çoğul olduğunu fiil çekiminden anlıyoruz.
    Mirov dixwin. (Adamlar yemek yiyorlar.)

    2) Tümleç durumu ya da eğik durum: Cümlede bir tümleç işlevi gördükleri zaman; tekil eril için –î, tekil dişil için –ê, her iki cinsin çoğulu için –an eklerini alırlar.

    Eğik durumlardaki ad çekimleri şunlardır:

    a) Tekil eril:
    Ez hespî dibînim. (Ben atı görüyorum.)
    Ez mirovî dibînim. (Ben adamı görüyorum.)

    b) Tekil dişil:
    Ez mehînê dibînim. (Kısrağı görüyorum.)
    Ez dotmamê dibînim. (Amca kızını görüyorum.)

    c) iki cinsin çoğulu:
    Ez hespan dibînim. (Atları görüyorum.)
    Ez mirovan dibînim. (Adamları görüyorum.)
    Ez mehînan dibînim. (Kısrakları görüyorum.)
    Ez dotmaman dibînim. (Amca kızlarını görüyorum.)

    Özel durum: -a ya da –e içeren eril adların özel bükümü=> bu adlarda –a ya da –e ünlüsü –ê’ye bükünerek tümleç durumu oluşturabilir. Yani; hespî yerine hêsp, aşî yerine êş olabilir.

    Örneğin; “Ez hespî dibînim” yerine “Ez hêsp dibînim.” denir.
    Ez ji aşî têm (Değirmenden geliyorum) yerine Ez ji êş têm denir.

    *Ga (öküz), xanî (ev), ba (rüzgar), çiya (dağ), kevir (taş), kew (keklik) ve Bozan, Xabûr gibi özel adlar da aynı kategoriye girer.

    *Bir sözcük –a ve –e ünsüzlerinin ikisini birden, ya da iki tane –a, iki tane –e içerdiği takdirde, daima ikinci ünlü büküm alır.
    ezman => ezmên
    welat => welêt
    bajar=> bajêr
    beran=> beren

    Not: Günümüzde tekil eril eğik durum artık –a ve –e ünlülerinin bükülmesiyle sağlanmaktadır. Bunların ikisini de içermeyen sözcüklerse değişikliğe uğramaz. (örn. 2) Ancak –a ya da –e ünlüsünün bükülmesiyle eğik durum oluşumu, onları içeren sözcük bir gösterme (işaret), belgisizlik, soru ya da sayı sıfatından sonra geldiği zaman –î kullanmak zorunludur!

    Örnek 1;
    Tu kîjan hespî dixwazî? (Hangi atı istiyorsun?)
    Ez ji vî aşî têm. (Bu değirmenden geliyorum.)
    Ez çel beranî dibînim. (40 koyun görüyorum.)

    Örnek 2: ez mirovî dibînim yerine ez mirov dibînim deniliyor.

    -an’lı sözcükler:
    -an’la biten sözcükler iki kategoriye ayrılır: birinci kategoride –an eki, sözcüğün ayrılmaz bir parçasıdır.
    Örneğin;
    Baran (diş.) yağmur
    Derman (er.) ilaç
    Garan (diş.) sığır sürüsü
    Kevan (er.) yay
    Dran (er.) diş
    Rewan (diş.) Erivan

    *Bütün bu sözcükler düzgün tümleç durumu oluştururlar.
    ikinci kategoride –an soneki, çoğulun eğik durumunu belirten ad çekim ekidir. O yüzden başka bir ek almazlar.
    Ez ji Botan têm. (Botan’dan geliyorum.) Ez ji Botanê têm DENMEZ!
    Ez çûme Xerzan. (Xerzan’a gittim.) Ez çûme Xerzanê DENMEZ!

    ***Tek istisna Gulan’dır. Nîve Gulanê (Mayıs ortası)

    2) SESLENME
    Seslenme çekim ekleri şunlardır:

    a) Tekil eril; -o
    Mirovo (ey adam)
    Xorto (ey delikanlı)

    b) Tekil dişil; -ê
    Dotmamê (ey amca kızı)
    Xwişkê (ey bacı)

    c) iki cinsten de çoğul; -ino
    Mirovino (ey adamlar)
    Xwişkino (ey kız kardeşler)

    **Seslenme tekil eril ve çoğul için lo, tekil dişil için lê getirilerek de yapılabilir:
    Lo xorto (ey delikanlı)
    Lê dotmamê (ey amcakızı)

    **Çoğul seslenme gelî ünlemi ile de yapılabilir:
    Gelî mirovan => Mirovino yerine.
    Gelî Kurdan => Kurdino yerine.

    UYARI! Daha önce tamlama takısı almış hiçbir sözcük, ad çekim eki alamaz!

    3) Bir ünlü ile biten sözcüklerde ad çekimi:

    **-a’lı sözcükler: bağlantı ünsüzü –y’dir. Büzülmüş biçimler tekil eril ve dişil için –ê alır, çoğul için –an alır.

    http://4.bp.blogspot.com/...xeGFFiF5Y/s1600/1-004.jpg

    **-e’li sözcükler:

    http://4.bp.blogspot.com/...KxBwQvj0o/s1600/2-001.jpg

    ***Franse, Sûriye, Tirkiye gibi bazı –e’li özel adlar düzgün biçimde eğik duruma girerler. Fransayê, Sûriyayê, Tirkiyayê olurlar.

    **-ê’li sözcükler: bağlantı ünsüzü –y’dir ve son ünlü –ê’nin yerini –e alır.

    http://2.bp.blogspot.com/...A/9S2S8PMgxJE/s1600/3.jpg

    **-î’li sözcükler: bağlantı –y’dir ve son ünlü –î’nin yerini –i alır.

    http://3.bp.blogspot.com/...MeDae4Fqo/s1600/4-001.jpg

    -û’lu ve –o’lu sözcükler: bağlantı ünsüzü normal olarak “w”dir (bazı ağızlarda –y). –û'nun yerini –i alır, o’da değişiklik olmaz.

    **-û’lu sözcükler:

    http://1.bp.blogspot.com/...tj4GB6lxI/s1600/5-001.jpg

    **-o’lu sözcükler:

    http://1.bp.blogspot.com/...Uf1rPuVM/s1600/66-001.jpg

    B) Belgisiz durumdaki Adın Çekimi

    1) Eğer adımız özne durumundaysa; ad fazladan hiçbir ek almadan, takı almış durumda kalır. Neydi yalın durumdaki belgisiz takılarımız; tekil eril ve tekil dişil için –ek, her iki cinsin çoğulu için –in.

    a) Tekil eril:
    Mirovek (bir adam)
    Hespek (bir at)

    b) Tekil dişil:
    Dotmamek (bir amca kızı)
    Mehînek (bir kısrak)

    c) Her iki cinsin çoğulu:
    Mirovin (adamlar)
    Dotmamin (Amca kızları)

    2) Tümleç durumunda ya da eğik durumundaysa; ad yalın belgisiz durumdayken aldığı ekleri korur; ayrıca tekil eril için –î, tekil dişil için –ê, her iki cinsin çoğulu için –a eklenir.

    a) Tekil eril:
    Ez mirovekî dibînim. (Bir adam görüyorum.)
    Ez hespekî dikirim. (Bir at satın alıyorum.)

    b) Tekil dişil:
    Ez dotmamekê dibînim. (Bir amca kızı görüyorum.)
    Ez mehînekê dikirim. (Bir kısrak satın alıyorum.)

    c) Her iki cinsin çoğulu:
    Ez mirovina dibînim. (Adamlar görüyorum.)

    !! Belgisiz durumdaki adlar, seslenme durumuna giremez!!

    Not: -in belgisizlik takısı kullanmayan ağızlarda çoğulun eğik durumunun yani –ina takısının yerine şunlar kullanılabilir:

    *Ez hespina dibînim (Atlar görüyorum) yerine Ez hinek hespan dibînim. (Birtakım adlar görüyorum.)

    *Son olarak da; ünlüyle biterse adımız, -y kaynaştırması getiririz.
    Paleyekî (bir orakçı) gibi..

    http://2.bp.blogspot.com/...DLDdI/s1600/özettablo.jpg

    Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından yararlanılmıştır.
    2 ...
  4. 3.
  5. kürtçede akrabalardan bahsedecek olursak:

    yenge:biji hewal
    eşek:biji hewal
    kuzen:very biji
    baldız:biji biji.
    5 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. 6.
  9. Kürtçede Takılar (1) $öyledir:

    Ad yalın haldeyken taşıdığı anlamın belirginliğinde ve genişliğinde değişiklik yapmak için ona eklenen bazı öğelere takı diyoruz. Takılar şunları göstermeye yarar:

    1) Ad belirgin olduğu halde, bir başka sözcükle onu daha belirgin duruma getirmek;
    Hesp-ê Soro (Soro’nun atı)

    2) Belirsiz durumda olduğunu göstermek;
    Hesp-ek (Bir at)

    A) Tamlama Takısı

    Tamlama takısı yalın haldeki bir ad ile onu tamlayacak olan her öğe (epitet, ad, zamir, sözcük grubu) arasında ilinti kurmak için kullanılır. Takıldığı sözcüğün cinsine ve sayısına göre aşağıdaki biçimleri alır:

    -ê tekil eril için
    -a tekil dişil için
    -ên her iki cinsten çoğul için

    1) Tekil Eril:
    * Bir epitetle belirli adlar:
    Hespê boz (boz at)
    Nanê hişk (kuru ekmek)
    Goştê sor (kırmızı et)
    Darê stûr (kalın sopa)
    Konê reş (kara çadır)

    *Bir adla tamlanan adlar:
    Hespê Soro (Soro’nun atı)
    Nanê tenûrê (tandır ekmeği)
    Goştê golikan (dana eti)
    Darê şivên (çobanın sopası)
    Konê axê (ağanın çadırı)

    *Bir zamirle tamlanan adlar:
    Hespê min (Benim atım)
    Nanê te (Senin ekmeğin)
    Goştê wî (Onun eti)
    Darê me (Bizim sopamız)
    Konê we (Sizin çadırınız)
    Hespê wan (Onların atı)

    2) Tekil dişil

    *Bir epitetle tamlanan adlar:
    Mehîna qenc (iyi kısrak)
    Şeva sar (soğuk gece)
    Kêra piçûk (küçük bıçak)
    Ava germ (sıcak su)
    Dara heşîn (yeşil ağaç)
    Mirîşka qelew (yağlı tavuk)

    *Bir adla tamlanan adlar:
    Mehîna Soro (Soro’nun kısrağı)
    Şeva baranê (yağmur gecesi)
    Kêra pola (çelik bıçak)
    Ava çem (dere suyu)
    Dara gund (köyün ağacı)
    Mirîşka pîrê (yaşlı kadının tavuğu)

    *Bir zamirle tamlanan adlar:
    Mehîna min (benim kısrağım)
    Şeva te (senin gecen)
    Kêra wî (onun bıçağı)
    Ava me (bizim suyumuz)
    Dara we (Sizin ağacınız)
    Mirîşka wan (Onların tavuğu)

    3) Her iki cinste çoğul

    *Bir epitetle tamlanan adlar:
    Hespên boz (boz atlar)
    Mehînên qenc (iyi kısraklar)
    Kêrên mezin (büyük bıçaklar)
    Avên sar (soğuk sular)

    *Bir adla tamlanan adlar:
    Nanên tenûrê (tandır ekmekleri)
    Darên şivên (çobanın sopaları)
    Hespên Soro (Soro’nun atları)
    Mehînên Soro (Soro’nun kısrakları)
    Avên Kurdistanê (Kürdistan’ın suları)
    Kêrên pola (çelik bıçaklar)

    *Bir zamirle tamlanan adlar:
    Hespên min, te, wî/wê, me, we, wan (benim, senin, onun, bizim, sizin, onların atları)
    Mehînên min, te, wî/wê, me, we, wan (benim, senin, onun, bizim, sizin, onların kısrakları)

    B) Belgisiz Takı

    *Yalın haldeki belirli ad belgisizlik takısı denilen takının eklenmesiyle belirli kılınabilir. Tekil dişil ve eril için –ek, her iki cinsin çoğulu için –in.
    Örneğin;
    Hespek (bir at) Hespin (atlar)
    Nanek (bir ekmek) Nanin (ekmekler)
    Darek (bir sopa) Darin (sopalar)
    Mehînek (bir kısrak) Mehînin (kısraklar)
    Şevek (bir gece) Şevin (geceler)
    Kêrek (bir bıçak) Kêrin (bıçaklar)

    ** Belgisiz durumdaki ad gene de bir tümleçle ya da epitetle tamamlanmış olabilir. O zaman belgisizlik takısı aşağıdaki biçimleri alır:
    -ekî (tekil eril için)
    -eke (tekil dişil için)
    -ine (her iki cinsin çoğulu için)

    1) Tekil eril:

    *Belgisiz durumda, ama bir epitetle tamamlanmış adlar:
    Hespekî boz (boz bir at)
    Nanekî hişk (kuru bir ekmek)
    Goştekî sor (kırmızı bir et)
    Darekî stûr (kalın bir sopa)
    Konekî reş (kara bir çadır)

    *Belgisiz durumda, ama bir adla tamamlanmış adlar:
    Hespekî Soro (Soro’nun bir atı)
    Nanekî tenûrê (bir tandır ekmeği)
    Goştekî golikan (bir dana eti)
    Darekî şiven (bir çoban sopası)
    Konekî koçeran (bir göçer çadırı)

    *Belgisiz durumda, ama bir zamirle tamamlanmış adlar:
    Hespekî min, te, wî/wê, me, we, wan (Benim, senin, onun, bizim, sizin, onların bir atı)

    2) Tekil dişil:

    *Belgisiz durumda ama bir epitetle tamamlanmış adlar:
    Mehîneke qenc (iyi bir kısrak)
    Şeveke sar (soğuk bir gece)
    Kêreke piçûk (küçük bir bıçak)
    Dareke mezin (büyük bir ağaç)
    Mirîşkeke reş (kara bir tavuk)

    *Belgisiz durumda, ama bir adla tamamlanmış adlar:
    Mehîneke Soro (Soro’nun bir atı)
    Şeveke baranê (bir yağmur gecesi)
    Kêreke pola (bir çelik bıçak)
    Aveke çeman (bir dere suyu)
    Mirîşkeke pîrê (ihtiyarın bir tavuğu)

    *Bir zamirle tamamlanmış adlar:
    Mehîneke min, te, wî/wê, me, we, wan (Benim, senin, onun, bizim, sizin, onların bir kısrağı)

    3)iki cinsin çoğulu

    *Bir epitetle tamlama:
    Hespine boz (boz atlar)
    Darine stûr (kalın sopalar)
    Konine reş (kara çadırlar)
    Mehînine qenc (iyi kısraklar)
    Mirîşkine spî (beyaz tavuklar)
    Kêrine tûj (keskin bıçaklar)

    *Bir adla tamlama:
    Hespine Soro (Soro’nun atları)
    Darine şiven (çobanın sopaları)
    Konine koçeran (göçer çadırları)
    Mehînine axê (ağanın kısrakları)
    Kêrine pola (çelik bıçaklar)

    *Bir zamirle tamlama:
    Hespine min, te, wî/wê, me, we, wan (Benim, senin, onun, bizim, sizin, onların atları)

    http://1.bp.blogspot.com/.../0JVJ2qhuQMw/s640/tab.jpg

    **Bu yazı tamamiyle Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından alınmıştır.
    2 ...
  10. 7.
  11. Kürtçede Takılar (2) yani (1: #25645379)'in devamı $öyledir:

    Açık heceyle sona eren bir sözcük söz konusu olduğunda eklenen takı;

    a) bir bağlantı ünsüzü araya girerek son heceyle takıyı kaynaştırır ya da;

    b) son ünlü ile birleşip büzüşür.

    1) “–a” ünlüsüyle sona eren sözcükler: bağlantı ünsüzü “-y” dir. Takılar son ünlüyle birleşip büzüşebilir de.

    -a’lı eril sözcükler; zava (damat), çiya (dağ), bira (erkek) kardeş, peya (adam), ga (öküz), ra (kök), ba (rüzgar)

    http://2.bp.blogspot.com/.../IHXf4R7ml4c/s1600/tb.jpg

    -a’lı dişil sözcükler; çira (lamba), ka (saman), ta (humma, sıtma)

    http://3.bp.blogspot.com/...Y/mVUzgjBtq-0/s1600/1.jpg

    2) –e ile biten sözcükler: bağlantı ünsüzü –y’dir. Büzüşebilir de.

    -e’li eril sözcükler; pale (orakçı), yekane (yegane), perçe (parça), bexçe (bahçe), çelte (valiz), gewende (köçek, davul zurnacı, çingene)

    http://3.bp.blogspot.com/...g/JvuBNaw0OJw/s1600/2.jpg

    -e’li dişil sözcükler; perde (perde), mase (masa), cade (cadde), merge (salça), hevêrke (bölge), gore (çorap)

    http://2.bp.blogspot.com/...o/wgIaU8Wl2Qg/s1600/3.jpg

    3) –ê ile biten sözcükler; -y ile bağlanırlar, fakat son –ê’nin yerini –e (bazı ağızlarda –i) alır.-

    ê’li eril sözcükler; malxwê (ev sahibi, mülk sahibi, koca), ketxwê (köy muhtarı), pê (ayak)

    http://3.bp.blogspot.com/...w/yWCBI3H1kfQ/s1600/4.jpg

    -ê’li dişil sözcükler: dê (ana), rê (yol), xwê (tuz)

    http://1.bp.blogspot.com/...4/2qMqSjCeNsI/s1600/5.jpg

    4) –î ile biten sözcükler: -y ile bağlanır, son hecedeki –î => -i’ye dönüşür. Sadece belgisiz takılı hallerinde büzülme vardır.

    -î’li eril sözcükler: rêwî (yolcu), tî (kocanın kardeşi), rovî (tilki), serî (baş), derî (kapı), xanî (ev)

    http://1.bp.blogspot.com/...A/gFqtqtFJpv0/s1600/6.jpg

    -î’li dişil sözcükler: kebanî (ev kadını), rî (sakal), mêranî (cesaret), xizanî (fakirlik), dewlemendî (zenginlik)

    http://4.bp.blogspot.com/...I/ZrtVLEPXXiw/s1600/7.jpg

    http://4.bp.blogspot.com/...I/ZrtVLEPXXiw/s1600/7.jpg

    5) –û ile biten sözcükler: bağlantı “-w” ile sağlanır, ve -û’nun yerine –i geçer. Ama, bazı bölgelerde w’nun yerine –y kullanılır ve û’da değişiklik olmaz. Belgisizlik takısıyla büzülmüş hali vardır.

    -û’lu eril sözcükler: rû (yüz, çehre), dû (duman), gû (dışkı), mû (saç, kıl)

    http://4.bp.blogspot.com/...Q/KotI-QYFtvU/s1600/8.jpg

    -û’lu dişil sözcükler; xwesû (kaynana), berû (meşe palamudu), tû (dut)

    http://1.bp.blogspot.com/...Y/Gj4wLpinxfU/s1600/9.jpg

    6) –o ile biten sözcükler: bağlantı –w ile (bazı bölgelerde –y ile) sağlanır.

    -o’lu eril sözcükler: zaro (çocuk), çilo (ölü yapraklar), ço (değnek), stro (boynuz), ro (dere), sto (boyun).

    http://2.bp.blogspot.com/.../IuH3iLA5p5E/s1600/10.jpg

    -o’lu dişil sözcükler: serşo (banyo), co (ark, kanal)

    http://3.bp.blogspot.com/.../44CI3pR7blA/s1600/11.jpg

    **Bu yazı tamamiyle Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından alınmıştır.
    2 ...
  12. 8.
  13. Kürtçede Takılar (1:#25645379) ve (2:#25645462) den sonra (3) ise $öyledir:

    Öncelikle diğer iki yazıda gördüğümüz takılarımızı hatırlayalım;

    1) Tamlama takısı:
    -ê tekil eril için
    -a tekil dişil için
    -ên her iki cinsten çoğul için

    2) Belgisiz takı:

    *Yalın haldeyse;
    -ek tekil ve dişi eril için
    -in her iki cinsin çoğulu için

    *Belgisiz durumdaki ad, bir tümleç ya da bir epitetle tamamlanmışsa;
    -ekî (tekil eril için)
    -eke (tekil dişil için)
    -ine (her iki cinsin çoğulu için)

    ********

    A) Tamlama takıları olan –ê, -a ve –ên eskiden; -yê (onunki-eril) –ya (onunki-dişil) ve yên (onlarınki-çoğul) olarak kullanılıyordu. Günümüzde bu kullanıma belli yöreler hariç pek rastlanmıyor. Fakat; ikisi “aynı” anlamı vermediği için bunları bilmekte de yarar var.

    Örneklerle açalım;

    1) Ev hespê Soro ye. (Bu Soro’nun atıdır.) => Ev hesp yê Soro ye. (Bu at Soro’nunkidir.)

    2) Ev mehîna Soro ye. (Bu Soro’nun kısrağıdır.) => Ev mehin ya Soro ye. (Bu kısrak Soro’nunkidir.)

    3) Ev hespên Soro ne. (Bunlar Soro’nun atlarıdır.) => Ev hesp yên Soro ne. ( Bu atlar Soro’nunkilerdir.)

    B) Yalın haldeki belgisiz ad için geçmişte “yek” kullanılıyordu. Günümüzdeyse –y düşmüş, yalnızca –ek kalmıştır. Yalın haldeki belgisiz ad için, çoğul belgisizlik takısı da “hin” (birtakım, bazı) kullanılıyordu. Hala da kullanıldığına rastlanır.

    Örneğin;
    yek hesp = bir (tek) ad =>> hespek
    yek mehîn = bir (tek) kısrak =>> mehînek

    hin hesp = birtakım/bazı atlar =>> hespin
    hin mehîn = birtakım/bazı kısraklar =>> mehînin

    **hin yerine hinek kullanıldığı da görülmektedir.

    C) Belgisiz durumdaki ad, bir tümleç ya da bir epitetle tamamlanmışsa eskiden şu şekilde kullanılıyordu:
    (Botan’da bazı yörelerde hala yaşamaktadır.)

    Eski | Yeni
    Hespek yê Soro (bir at, Soro’nun atı) | Hespekî Soro (Soro’nun bir atı)
    Mehînek ya Soro (bir kısrak, Soro’nun kısrağı) | Mehîneke Soro (Soro’nun bir kısrağı)
    Hespin yên Soro (atlar, Soro’nun atları) | Hespine Soro (Soro’nun atları)

    *Uyarı! Eğer çoğul ve bir tümleç ya da epitetle tamamlanmış sözcüklerde “hin” kullanmak istiyorsak; “hin hespên Soro” demeliyiz. =>> “hin hespine Soro” YANLIŞTIR!

    **Başka bir kullanım:
    -î (eril) ve –e (dişil) son ünlüleri, Türkçedeki belgisiz (bir) sıfatı gibi, sıfatların önünde başlıbaşına kullanılabilirler.

    Örneğin;
    Ev hesp î qenc e. (Bu at, iyi bir attır.)
    Ev mehîn e qenc e. (Bu kısrak, iyi bir kısraktır.)

    **Çoğul halinde bu görevi “-en” üstlenir.

    Ev hesp en qenc in. (Bu atlar, iyi atlardır.)

    Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından yararlanılmıştır.
    0 ...
  14. 9.
  15. Kürtçe Sözcüklerde Eril ve Di$il Ayrımı ise $öyledir:

    A) Canlı varlıkları gösteren sözcüklerin cinsi:

    1) Erkek varlıkları gösteren bütün cins adlarla, özel adlar erildir.

    Örneğin;
    Mirov (adam, erkek)
    Bav (baba)
    Cotkar (çiftçi)
    Rîspî (ileri gelen, ak sakallı, yaşlı)
    Hesp (at, aygır)
    Beran (koç)
    Nêrî (teke)
    Soro (erkek özel adı)

    2) Dişi varlıkları gösteren bütün cins ve özel adlar dişildir.

    Örneğin;
    Jin (kadın)
    Dê/ Dayik (anne)
    Kebanî (ev kadını)
    Çêlek (inek)
    Mehîn (kısrak)
    Mî (koyun)
    Bizin (keçi)
    Rewşen (kadın özel adı)

    istisna: Baran (yağmur), Keser (acı, sıkıntı), Şêr (aslan), Xem (gam, keder) erkek ya da kadın özel adı olarak kullanılabilirler, o durumda uygun olan cinsi edinirler.

    3) Bazı hayvanların erkek ve dişi oluşuna göre değişik ad alırlar. Fakat bazı hayvanların tek bir cinsi vardır.

    Örneğin;
    Rovî (tilki) eril
    Şêr (aslan) eril
    Kevok (güvercin) dişil
    Qijik (karga) dişil

    4) Hayvanın cinsiyeti belirtilmek istenirse, erkek için nêr, dişi için mê epiteti kullanılır.

    Örneğin;
    Ker (eşek) er. => Kerê nêr (erkek eşek), Kera mê (dişi eşek)
    Hirç (ayı) diş. => Hirçê nêr (erkek ayı), Hirça mê (dişi ayı)
    Kew (keklik) er. => Kewê nêr (erkek keklik), Kewa mê (dişi keklik)
    Kêvroşk (tavşan) er. => Kêvroşkê nêr (erkek tavşan), Kêvroşka mê (dişi tavşan)

    5) Bazı durumlarda hayvanın cinsiyetini belirten sıfat adın önüne eklenir ve yeni bir bileşik sözcük ortaya çıkar.

    Örneğin;
    Nêreker (erkek eşek)
    Maker (dişi eşek)
    Nêrekew (erkek keklik)
    Mêkew (dişi keklik) *marî de denir.
    Mange (inek)
    Dêlegur (dişi kurt)

    B) Canlı varlıklardan başka nesneleri gösteren sözcüklerin cinsi:

    1) Şunlar erildir:

    *Yek’den (Bir) başka bütün sayı adları

    *Akarsuları gösteren sözcükler ve özel adlar

    *Madenlerin ve metallerin adları

    *Ad olarak kullanılan renklerin adları

    *Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan elde edilen ürünlerin çoğu ve bütün süt mamullerinin çoğu.
    istisna olarak; hirî (yün), liva (ince yün), lorik (lor peyniri) dişildir.

    2) Şunlar dişildir:

    *Oturulan yerleri gösteren adları. istisna olarak; kon (çadır), xanî (ev), axur (ahır), stewl (tavla) sözcükleri erildir.

    *Taşıtları ve ulaştırma araçlarını gösteren adlar.

    *Akarsu adları dışında, bütün coğrafi özel adlar (şehirler, ülkeler, dağlar vb.)

    *Gökte bulunan ya da gökten düşen herşeyi belirten sözcükler ve atmosfer olaylarının çoğu. istisna olarak; ezman (gök) ve ba (rüzgar) erildir.

    *Zamanı ve bölümlerini gösteren sözcüklerin çoğunluğu. Bazıları birkaç lehçede erildir.

    *Hastalıkları, ağrıları, yaraları gösteren adlar.

    *Ekmek (nan) ve benzerleri ile et (goşt) hariç, pişmiş yemeklerin adları.

    *Müzik aletleri ve büro gereçleri

    *Ateşli silahların hepsi. istisna: şûr (kılıç), gürz (topuz), bivir (balta), tevirzîn (iki ağızlı balta)

    *istisnasız olarak gövdesine –î getirilerek yapılan bütün soyut sözcükler:
    Mezinahî (büyüklük)
    Spehîtî (güzellik)
    Dirêjahî (uzunluk)
    Mêranî (cesaret)
    Camêrî (cömertlik)
    Xizanî (fakirlik)

    => Somut bir anlam taşıdığı takdirde, -i’li adlar eril olabilir. Örneğin; belekî (kar tanesi), karwanvanî (kervancı)

    *Ad olarak kullanılan bütün mastarlar; Nalîn (inleme), Mirin (ölüm), Dayîn (Bağış), Jîn (besin, yiyecek).

    C) Değişik cinste sözcükler

    *Normalde eril oldukları halde gösterdikleri kişi kadın olan sözcükler dişil olabilirler.

    Örneğin;
    Heval er. (arkadaş), hevala min (kadın) arkadaşım
    Dijmin er. (düşman), dijmina min (kadın) düşmanım
    Dost er. (dost), dosta min (kadın) dostum
    Cîran er. (komşu), cîrana min (kadın) komşum
    Mîr er. (emir), Mîra Botan ( Botan emiresi)

    * Ad olarak kullanılan sıfatlar erkek bir varlığı gösterdikleri zaman eril, dişi bir varlığı gösterdikleri zaman dişil olurlar.
    Delalê min (erkek) sevgilim
    Delala min (kadın) sevgilim

    *Anlamına göre cinsi değişen bazı sözcükler;
    Mal diş. (ev) => Mal er. (mal, mülk)
    Ben diş. (tarla sekisi) => Ben er. (bağ, ilinti)
    Dar diş. (ağaç) => Dar er. (odun)

    *Bu yazı tamamiyle Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından alınmıştır.
    0 ...
  16. 10.
  17. devamı ileri günlerde gelecek olan tahtadır. hocanızı takip ediniz.
    2 ...
  18. 11.
  19. bugünkü dersimiz edilgen çatılar üzerinedir. edilgen çatılardan bahsedecek olursak:

    Avaniya Tebatî Kürtçe’de “edilgen çatı”dır. ingilizce’de bunun karşılığı “passive voice”tur.

    Bir cümlenin aktif kullanımında yüklemi yapan bellidir ve özne olarak adlandırılır. Pasif kullanımında ise özne yüklemden etkilenir. Ayrıca eylemi yapanın, yani öznenin bilinmediği veya önemli olmadığı durumlarda pasif kullanılır.

    Kürtçede edilgen çatı “hatin” fiiliyle kurulur.

    Hemen bir örnekle açalım, daha sonra tek tek farklı zamanlarda edilgenlik nasıl kurulur onu görelim.
    Min pirtûk xwend. (Ben kitap okudum.)
    Pirtûk hat xwendin. (Kitap okundu.)

    A) Avaniya Tebatî (DEMA NIHA)
    Edilgen çatının şimdiki zamanında hatin=> “tê/tê-n”e dönüşür.
    Eğer nesnemiz (sözde özne) tekilse “tê”, çoğulsa “tên” kullanılır. Esas fiilimiz her zaman mastar haliyle kullanılır.
    Örneklerle görelim:

    *Kinc tê dirûtin. (Giysi dikiliyor.) çoğul olsaydı; Kincên tên dirûtin. (Giysiler dikiliyor.)
    *Xanî tê avakirin. (Ev inşa ediliyor.)
    *Sêv tê xwarin. (Elma yeniliyor.)

    Peki olumsuz yapmak istersek ne yapacağız? O zamanda tê ve tên yerine nayê veya nayên kullanacağız.
    *Kinc nayê dirûtin. (Giysi dikilmiyor) çoğul olsaydı; Kincên nayên dirûtin. (Giysiler dikilmiyorlar.)
    *Xanî nayê avakirin. (Ev inşa edilmiyor.)
    *Sêv nayê xwarin. (Elma yenilmiyor.)

    !!!! Şayet kişilere göre çekecek olursak şöyle olur;
    Ez têm dîtin. (Görülüyorum.)
    Tu têyî vexwendin. (Davet ediliyorsun.)
    Ew tê dîtin. (Görülüyor.)
    Em tên pêşwazîkirin. (Karşılanıyoruz.)
    Hûn tên vexwendin. (Davet ediliyorsunuz.)
    Ew tên pêşwazîkirin. (Karşılanıyorlar.)

    *Yukarıdaki cümlelerde şahıs zamirleri özne değil sözde özne durumundalar. Örneğin; görülüyorum derken gören kişi “ben” değil, bir başkası ama belirtilmemiş. Hatin fiilini şimdiki zamanda, kişi zamirlerine göre çekiyoruz. Olumsuzuysa sırasıyla; nayêm, nayêyî, nayê, nayên, nayên, nayên şeklindedir.

    B) Avaniya Tebatî (DEMA BÊ)
    Edilgen çatının gelecek zamanında “hatin” => “bê/bên” ya da “were/werin”e dönüşür. iki kullanım da doğrudur. Ek olarak, gelecek zaman edatı dê kullanılır.

    Nesnemiz(sözde özne) tekilse; bê ya da were, çoğulsa bên ya da werin kullanırız. Esas fiilimiz mastar halinde kullanılır.

    Örnekler;
    *Kovar dê bê çapkirin. (Dergi basılacak) ya da Kovar dê were çapkirin.
    *Dar dê bê çandin. (Ağaç dikilecek.) / Dar dê were çandin.
    *Çêlek dê bê dotin. (inek sağılacak.) /Çêlek dê were dotin.
    *Rojname û kovar dê bên/dê werin xwendin. (Gazete ve dergi okunacak.)

    Olumsuz
    Edilgen çatının gelecek zamanında olumsuzluk anlamı vermek için “neyê/neyên” kullanılır. Sözde özne tekilse neyê, çoğulsa neyên.
    Örneğin;
    Kovar dê neyê çapkirin. (Dergi basılmayacak.)
    Rojname û kovar dê neyên xwendin. (Gazete ve dergi okunmayacak.)
    C) Avaniya Tebatî (Dema Boriya Têdeyî)
    Di’li geçmiş zamanın edilgen çatısında “hatin” => “hat/hatin”a dönüşür. Sözde öznemiz tekilse “hat”, çoğulsa “hatin” kullanırız. Esas fiil, diğerlerinde olduğu gibi mastar halindedir.

    Örneğin;
    Rojname hat belavkirin. (Gazete dağıtıldı.)
    Rojname û Kovar hatin belavkirin. (Gazete ve dergi dağıtıldı.)

    Olumsuzluk;
    Edilgen çatının di’li geçmiş zamanında, olumsuzluk anlamı vermek için “nehat/nehatin” kullanılır. Sözde özne tekilse nehat, çoğulsa nehatin.

    Örneğin;
    Rojname nehat belavkirin. (Gazete dağıtılmadı.)
    Rojname û Kovar nehatin belavkirin. (Gazete ve dergi dağıtılmadı.)

    D) Avaniya Tebatî (Dema Boriya Dûdar)
    Miş’li geçmiş zamanın edilgen çatısında “hatin”=> “hatiye/hatine”ye dönüşür. Sözde özne tekilse hatiye, çoğulsa hatine kullanılır. Esas fiilimiz, mastar halindedir.

    Örneğin;
    Kinc hatiye şûştin. (Çamaşır yıkanmış.)
    Stran hatiye guhdarîkirin. (Şarkı dinlenmiş.)
    Mevanên hatine pêşwazîkirin. (Misafirler karşılanmış.)

    Olumsuzluk;
    Mişli geçmiş zamanın edilgen çatısında olumsuzluk “nehatiye/nehatine” ile sağlanır. Sözde özde tekilse nehatiye, çoğulsa nehatine kullanılır.

    Örneğin;
    Kinc nehatiye şûştin. (Çamaşır yıkanmamış.)
    Stran nehatiye guhdarîkirin. (Şarkı dinlenmemiş.)

    E) Avaniya Tebatî (Dema Boriya Berdest)
    Şimdiki zamanın hikayesinin edilgen çatısında “hatin”=> “dihat/dihatin”a dönüşür. Sözde özne tekilse dihat, çoğulsa dihatin kullanırız.

    Örneğin;
    Peyam dihat şandin. (Haber gönderiliyordu.)
    Kinc dihat raxistin. (Çamaşır seriliyordu.)
    Mêvanên dihatin birêkirin. (Misafirler yolculanıyordu.)

    Olumsuzluk
    Şimdiki zamanın hikayesinin edilgen çatısında olumsuzluk; “nedihat/nedihatin” ile sağlanır. Sözde özne tekilse nedihat; çoğulsa nedihatin kullanılır.

    Örneğin;
    Peyam nedihat şandin. (Haber gönderilmiyordu.)
    Mêvanen nedihatin hatin. (Misafirler gelmiyordu.)

    F) Avaniya Tebatî (Raweya Bilanî)
    Bir şeyin yapılmasını istediğiniz durumlarda kullanılır. “hatin” => bê/bên” ya da “were/werin”e dönüşür. Ardından da mastar halindeki esas fiilimiz gelir.

    Örneğin;
    Bila pirtûk bê/were weşandin. (Kitap yayınlansın.)
    Bila kincên bên/werin şûştin.

    Olumsuzluk;
    Olumsuzluk durumunda “neyê/neyên” kullanılır. Sözde özne tekilse neyê, çoğulsa neyên.

    !!Dema bê ile karıştırılmasın! Hatırlatma: Dema bê’de “dê” edatı da kullanılıyordu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük