saat gece yarısını geçtikten hemen sonra başlar. Masanın altından uzanan el, kapının aniden kapanması, mutfakta yatan başsız ceset vs. Bunlara örnektir. tırsmıyor da değiliz hani.
case 39 izledim fena bir korku filmiydi ama korkmuyorum be sözlük.Sanırım gece gece herhangi bir sese korkmaktan daha önemli sorunlarım var kafamı meşgul eden.
dolabınızda yaşayan korkunç hayaletin varlığını öğrendiğiniz anda başlar.
benim dolaptakiyle karşılaştım geçen gece. casper diyorum ben ona. hani hayalet gelince hava aniden soğur, nefesiniz buharlaşarak çıkar ya işte o gerçek. anlaşma yaptım benim casper'la yaz geceleri gelecek, benim odayı serinletecek. ohh mis... *
sözlük yazarlarının ne kadar tırsak olduğunu görmemizi sağlayan başlık.
Olm ne korkak Adamlar varmış ya. Az erkek olun erkek. Öyle tıkırtıdan sokak kapısının gıcırdamasından filan korkuyorsanız ölünüz Lütfen.
siz ekrana odaklanmisken yanda uyuyan arkadasin sayiklamasiyla birden irkilmeniz sizi tarifi olmayan bir korkuya bogar ozellikle korku filmi izliyorsaniz.
"hmm korku mu en sevdiğim" dedirten başlık.
peşpeşe günlerde the conjuring, insidious ve american horror story izledikten sonra 3 gece üst üste zombili cadılı rüyalar görülür. kendi korku filmimi kendim yarattım resmen. güzel günlerdi. *
saat 5 olmuştur, kurbanımız çişi geldiği için tuvalete gitmişitir, evi büyüktür ve elektrikler belediye çalışması yüzünden yoktur, kurbanımız içinden lanet olsun der telefonunun ışığını yakar ve odasından çıkar, ışığı gideceği yöne doğru tutar sonra bir anda arkasından fısıldama türü sesler duyar hemen arkasına döner ama hiç bir şey görmez, içinde hafiften bir ürperme olur ama çok fazla çişi gelmiştir ve tuvalete gitmek zorundadır ama çok korkmuştur, 19 yaşında olan kurbanımız uyuyan anne babasını uyandırmayı düşünür ama sonra vazgeçer, çünkü korktunmu lan tırsak gibi yadırgamaların altında kalabilir yola devam ederken koridorun sonuna tuvalet kapısına gelir tuvalet kapısının menteşesi yağsız kalmıştır ve ciiiiiiiiiiyk diye bir ses çıkarır, kurbanımız bir an ışığı aynaya tutar ama aynada kendi yerine siyah bir şey gibi görür olur sonra hemen tekrar aynaya tutat ışığı ama kendi görüntüsünü görür kurbanımız artık altına yapmak üzeridir, hemen donunu çıkarır ve işemeye başlar kapıyı kapatmıştır, kurbanımız içerdeyken kapı kilitlenir kurbaımız korkuyla hemen bağırmaya başlar, bağırır bağırır ama odaların tamamı ses geçirmez olduğu için kimse sesini duyamaz, kurbanımız tir tir titremektedir ve fısıldama türü konuşmaları tekrar duyar ama bu sefer ses gittikçe yükselmektedir, ışığı bir an için ayaklarına tutar hiç bir şey görmez sonra önüne doğru tutar, ve simsiyah ayakları olmayan bir şey karşısındadır, kurbanımız korkuyla çığlıklar atmaya başlar ama faydasızdır, siyah şey hafiften sırıtır ama kötü eziksin gülüşüdür bu sonra eli bir anda keskin bir bıçağa dönüşür, kurbanımızın artık dili tutulmuştur ve içinden son dualarını etmektedir, hayaletimiz elindeki bıçağı kurbanımızın karnına geçirir, daha sonra boğazına kadar yarar, kurbanımızın vücudu tam ortadan ikiye ayrılır, hayalet elini kurbanımızın karnına sokar kurbanımız ölmek üzeredir, hayaletimiz elini kurbanımızın içinde gezdirirken, bir anda kurbanımızın kalbini çıkarır ve 2 saniyelik son canıyla kurbanımıza gösterir, kurbanımız yere tamamen yığılır ve gözlerini kapatır. arkadaşımız uyanır ve der lanet olsun ne biçim bir kabustu gördüğü kabusun ardından çişi gelmiştir, ayağa kalkar ve ışığa basar ama ışıklar yanmıyordur.
edit: böyle şeyler filmlerde olur yeğen.
Çocuğuluğunda hayvan mezarlığı (bkz: pet sematary) izlemiş ve daha ilkokul çağlarında Gage'in ölüşünü ve sonrasına şahip olmuşsanız artık korku nedir bilmezsiniz. ***
death senin ki benimkinden daha korkunç tuvaletimde tayyipi göreceğime hayaleti tercih ederim vallaha hayaleti tercih ederim lan, korkulamalık hikayelerdir, sizde yazın hep beraber titreyelim.
senarist olasım var la benim size 1 hikaye daha.
gencimiz ailesini onu anlamadığını düşünerek ailesiyle kavga eder, ve gece evden çıkar kalacak yeri yoktur, dedesini ölmeden önce ona miras bıraktığı yer aklına gelir, yazlık ev boştur ve orada kalabilirim diye düşünür zaten aylardan ocaktır ve bu kış günü orada kimse olmaz der, atlar arabasına ve şehre 25 km uzakta ki yaz evinde alır soluğu, televizyonu açar telefonu önünde ki sehpaya bırakır, daha sonra karnının hafiften kazındığını hissederek mutfağa gider dolapta yiyecek kuru yiyecekler bulur ve yiyecekleri salona taşır, televizyon izlerken üst katta bir kapı aniden kapanır, gencimiz biraz korkar ve ışıkların tamamını kapatarak yukarı çıkar, bütün kapıları kalbi hoplayarak açar, dışarıda rüzgar esmektedir ve kapı açık olan pencereden gelen rüzgar yüzünden kapanmıştır, gider pencereyi kapatır daha sonrada kapıyı kapatır ve ışıkları kapatarak televizyonun başına iner saat 12 olmuştur ama hiç uykusu yoktur ailesiyle ettiği kavgayı düşünmektedir, ocak ayının 15'dir ve hiç kimsenin bilmediği şey olan evin altında ki yatırın ölüm yıl dönümüdür, ve hayaletimiz her ölüm yıl dönümünde evi gezip evde kim varsa öldürmektedir, ama şimdiye kadar hiç kimseyi öldürmemiştir çünkü sadece ocak ayının 15'nde evde gezmektedir ve ocak ayında kimse yazlıkta kalmamaktadır ama bugün bir kurban hayaletimizin iştahını kabartmıştır, saat 1'e yaklaşmıştır ve gencimiz az önce ki sesin aynısını duyar kapı kapanma sesi tekrar bütün ışıkları açarak yukarı çıkar diğer odalara bakar ama bütün pencereler kapalıdır, gencimiz korkarak az önceki kapıyı açar pencere açıktır gencimiz nasıl olur ben bu pencereyi kapattım der, ve gencimiz evde garip bir şeylerin döndüğünü anlar o anda elektrikler kesilir ve etraf tamamen kapkaranlık olur hemen elini cebine atar ama telefonu aşşağıda sehpanın üzerinde bıraktığını hatırlayarak, korkarak hızlı bir şekilde aşşağı iner merdivenleri tam farkedemez ve düşer ayağını incitir, hemen telefonuna bakar ama telefonunun şarjı bitmiştir lanet olsun der, hemen anahtarı alır ve dışarı çıkmaya çalışır anahtarı deliğe sokar çevirir, çevirir ama kilit bir türlü açılmaz ve en nihayetinde anahtar kırılır, gencimiz bir bu eksikti der ve mutfakta mum bulabileceği aklına gelir mutfağa gider bir mum bulur yakar ve yanına da bir bıçak alır, mum bir anda söner gencimiz tekrar yakar tekrar söner, gencimiz artık çok korkmaktadır ve dışarı çıkması gerektiğini kesin olarak düşünür kapı açılmamaktadır ilk katta olduğu için pencereden atlıyabileceğini düşünür ama ilk kattaki bütün pencereler de korkuluk demir vardır, korkuluk demirleri babası yaptırmıştır ve ailesiyle ettiği kavgayı da hatırlayarak babasına küfür eder, gencimiz mumu yaka yaka üst kata çıkar, 2. kattan atlamak zorundadır, bütün kapıları dener ama hiç bir kapı açılmaz, bütün kapıları kırarcasına dener ama açamaz, koridorun sonundaki boy aynasına doğru tutar ışığı kendini ve arkasında sanki bir şey varmış gibi görür hemen arkasına döner ama bir şey göremez, lanet olsun der ve alt kata iner, mum son kez sönmüştür ve gencimiz artık mumu yakamaz ve zifiri karanlıkta kalır, artık gözleri karanlığa alışmıştır, ve sanki önünden bir şey geçmiş gibi görür sonra arkasından garip bir şey geçmiş gibi hisseder ve değişik arapça kelimeler duyar, oturduğu koltuktan ayağa kalkar sonra omuzunda sanki bir el varmış gibi hisseder ve arkasını döner, arkasını dönmesiyle kalbinin dakikadaki atışı 150'ye çıkar, arkasında beyaz bir örtü vardır gencimiz bir anda kendini arkaya atar ve daha sonra sonsuz kahkahalar atılmaya başlar, gördüğü kişi kuzenidir ve sonra diğer 2 kuzeni de gelir ve gencimize çok büyük bir oyun oynadıklarını anlatırlar, kapıların kilitlenmesi mumun sönmesi hepsi onların işidir, daha sonra gencimizin belini altına bakarlar ve ıslak olduğunu görürler kahkaları 2 katına çıkar.
Her gece olduğu gibi Sözlükte bir kaç entry girip yatağa yatmıştım.
Tam uykuya dalacakken kapı zili çaldı. Gidip kapıyı açtım ama kimse yoktu.
Odama döndüğüm de yatakta bir not vardı:
O entryi hemen sil.
