Kar yüzünden bugün bakkala bir kez ekmek gelmiş, gelenlerin de şahsımın uyanma saatinden çok önce tükenmiş olmasından, ve dahi bütün günü makarna ve bisküviyle geçirmiş olmamdan mütevellit katılamayacağım kapmanya.
"E Bisküvi koy o zaman toynaam" diyecek olanlara da hepsini yediğimi fakat şu anda hala aç olduğumu belirtmek isterim.
Edit: dolapta son kullanma tarihinin üstünden 2 olimpiyat, bir dünya kupası geçmiş süt buldum.
Yarın bir kediye vererek katılacağım kampanyaymış.
Edit notu: kediye sütü vereceğim, yanlış anlaşılma olmasın.
sabah saatlerinde evimizin önündeki parkta yaklaşık 150-200 güvercine 8-10 adet ekmeği ıslatıp parçaladıktan sonra afiyetle yemelerini huzur dolu bir biçimde izleyerek destek verdiğim kampanya!
edit:ben bunu yaparken sen eminim ki sıcacık yatağında mis gibi uyuyordun eksileyen arkadaşım.
ben de mc donalds'dan fakir bir hacı amcanın karnını doyurmak için big mac menü alarak destek vereceğim kampanya. bu karda kışta ayakları da üşütmesin diye bir çift de pembe converse alacağım kendisine. biliyorum alakası olmadı ama bir de;
ciddi ciddi hosuma giden ve keske boyle bir kampanyayi ben baslatsaydim dedigim kampanyadir. bahar gelince parklarda takilirken sizi sesleriyle sevindiren, baharin geldigini mujdeleyen kuslari kis aylarinda unutmak hainliktir. kedi, kopek sevmiyor, korkuyor olabilir bir insan. ama yine de onlar insan gibi birer canlidir ve bu havalarda canli kalmalari birazda bizlerin elindedir.
sokakta kalan insanlar varken hayvanlar mi kaldi bir tek yardim edecek? diye sorgulayan insanlar olabilir, fakat insan sokakta da kalsa karda kista, akrabasindan, konu komsudan, yardimsever insanlardan yardim alabilir, en azindan insan konusabilen bir varliktir, derdini anlatabilir, acim der usuyorum der fakat bir hayvanin boyle bir luksu yoktur.
lafi fazla uzatmadan bu kampanyayi herkesin desteklemesini umuyorum, ummaktan ote bu bizim gorevimiz, yaparsin, yapmazsin orasi ayri ama yaparsan emin ol kendini iyi hissedersin.
saygilar...
editasyon: eksileyen arkadasa soyluyorum, aslinda hic umrumda degil eksilenmek ben gorevimi yaptiktan sonra fakat tek birsey soylemek istiyorum. bir gun o hayvanlar gibi dilin tutulup konusamaz isen, her taraf bembeyaz karla ortulu ise hava 0 derecenin altinda ise karnin ac usuyor isen dolasip evlerin onunde yiyecek aramayacaksin, sessizce bir kuytu kosede oleceksin ve bundan kimsenin haberi olmayacak, tamam mi lan! o masum hayvanlari ancak o zaman anlarsin...
14 entry ile bitmemesi gereken kampanyadir. onca siyasi basliklar, dini basliklar, anketler guncel iken bir canlinin hayatini kurtarma firsatini akillara getirmistir.
evimde kuslar oldugu icin iceri alamiyorum ama bahcede ve balkonumda baktigim bir tane van kedisi, bir tane karabili ve onun 2 yavrusu, bir tane sari sisko ve bir tane de dana diye sevdigim besiktasli kedim var. bu soguk havada, karda, yagmurda siginacaklari yerleri de var. bahcedeki cardaktaki koltugu ruzgar almayacak sekilde yerlestirince guzel bir yerleri oldu. onlara yemek vermek, su vermek, usuduler mi diye gidip ustlerine battaniyemsi bir ortu ortmek, onlarin karinlarini oksamak o kadar zevkli, o kadar guzel ki anlatamam. aciktiklarinda balkon kapisini tiklatan, balkon kapisi acikken kapi onunde oturup iceri girmeyen ama miyavlayip sizi disari cagiran kediler bunlar. bilsem ki kuslarimi yemeyecekler hemen iceri alirim hepsini.
bu basligin altindaki hayvanlari bulunuz ve sokakta yasayan muhtac hayvanlar ile aralarindaki 7 farki isaretleyiniz. yalniz pesinen soyleyim cok zor ben bir tane bile fark bulamadim...
editasyon: harf hatasi. uyardigi icin fatihkul'a tesekkur ederim.
kötü niyetli yazarlar tarafından(şahsım gibin), börtü böcüğü düşünüyorum ayağına başlık hortlatıp, hem piyasamı yapar hem de hassas bünyelerin kalbini fethederim manası da çıkarılabilecek kumpanyadır
ekmeği alıp kapının camın önüne koyucağınıza 1 tl ya da 75 kuruş gibi bi ücret ödeyip gidip fırından alın bu soğukta donmak üzere olan bir fakire verin.
açılmış en güzel başlıklardan biri olduğunu düşünüp sonuna kadar desteklediğim kampanya.
rahmetli babamı aklıma getiren kampanya.
kış günüydü, ve dışarıda diz boyu kar vardı. sizin anlıyacağınız 1 karış kar. çünkü o zaman daha küçüktüm, babamda gece kondu tarzı evimizin odunluğunda tak tak tak bir şeyler çakıyordu. gıcırtılı bir şekilde kapıyı açıp içeriye girdim. ağzında 3 beş çivi alnında boncuk boncuk ter bana bakıyordu. '' üşüteceksin olum '' dedi. '' ne yapıyorsun baba '' diye cevap verdim. '' kuşlara yem koymak için yalak yapıyorum. onlar kar yağdığı zaman yemek bulamakta zorluk çekerler '' dedi. ve benden yardım etmem için çivileri tutmamı istedi. yanına çömeldim, çivisi bittikçe çivi verdim. o derme çatma odunlukta bana uzun uzaya hayvan sevgisini aşılamıştı . yaz geldiğinde güvercin kovalama oyunu bile oynamadım o derece...
demek istediğim odur ki; aşının yaşı yoktur arkadaşlar. bir çivide siz çakın!!!
yaz-kış farketmeden uyguladığım, desteklenmesi gereken büyük bir sosyal sorumluluk projesidir.
unutulmaması gereken bir şey var ki hayvanlar da bu yaşamın doğal bir parçasıdır. yaşamalarına engel oluncukça denge büyük ölçüde değişiyor farkında olunmasa da. illa kafasını okşamak gerekmez uzaktan da olsa yardım dokunabilir ve bu da sadece 5 dakikalık bir zaman diliminizi alır şöyle ki;
artık yemekleri bir poşete koyup, uygun bir yere koyulması için poşetin ağzı açık bırakılması koşuluyla, evden çıkan aile bireyinin eline tutuşturmak..
çok saygıdeğer ve anlamlı kampanyadır. geçenlerde pencere önüne bayat ekmekleri ufalayıp koydum, 10 dakika sonra baktığımda bir kırıntı tanesi bile kalmamıştı. yazık lan o kadar açlar ki silip süpürmüşler. bir deneyin, sizde uyandıracağı huzur paha biçilmez olacak.