burada yazmak bana hep kendi kendime konuşuyor hissi verdi. ben bundan hoşlandığım için üzülürdüm. zaten kendi kendime de konuşmazsam konuşacak bir tane dost bile kalmadı etrafımda o sebeple cidden bu sefer kendi kendine konuşma ayna karşısında ya da sağda solda yüksek sesle gerçekleşerek beni tımarhaneye tıkar zannımca.
Sözlük bizim için aslında gelecek değil, geçmiş. Ben çoğu zaman kendimi çaresiz hissettiğimde açıp kendi entrylerimi okuyorum. Sadece benim anlayıp anımsayacağım imgeler saklı entrylerimde. Hâlâ da öyle. Sonra diyorum ki “joseph sen bunları da yaşadın ve bugüne geldin. Yarına da bir iz bırak.”
20’li yaşlarım burada geçti benim. insanları burada tanıdım. insanın ne olduğunu burada öğrendim. Geriye dönüp baktığımda da çok dost biriktirdim. Hatta ve hatta bugün 10 sene önce burada tanıştığımız bir arkadaşımla buluşmaktan yeni geldim.
Burayı yıllardır ben de sevmiyorum. Ama herkesin sevmediği ama koştuğu konfor alanları vardır hayatta. Benimki de burası.