bende 2 adet videosunun bulunduğu ama "hangi akıllı yazar redwinemania'nın uyumasını ve melankoliğin halayını merÂk eder ki" diye düşündüğümden yaymaya gerek görmediğim görüntülere sahip geçmiş zirve şeysi.
gitmeyi çok istediğim, fakat umarım başka sefere dediğim zirvedir...
en çok hanımağa'nın methini duydum. yukarıda entrysini görünce hatırladım, tesbihi filan da varmış ablamızın* .
fotografları görmek için kime mesaj attıysak yanıt alamadığımız halen gizemini koruyan zirvedir. zirveye katılmayan yazarlardan sır gibi korunması söz konusu mu acaba?
FOTOĞRAFLARINI GÖRDÜKTEN SONRA YANLIŞ ZiRVEYE KATILDIĞIMI ANLADIĞIM ZiRVEDiR. "O" BEN DEĞiLiM KESiNLiKLE. NE KADAR DA EĞLENMiŞSiNiZ, iLERDE BiR GÜN KATILIRIM BEN DE iNŞALLAH...
yaptıgım yolculuklar sebebiyle yeni yeni okuyorum yazılanları da üzülmekten kendimi alamıyorum. yapım itibari ile bu sözlükte yasanan polemik ve benzeri durumlardan oldum olası kacmısımdır. bilmiyorum bu işi belki beceremedigimdendir. lakin her biri benim için çok kıymetli olan ankaralı kardeslerime yapılan haksız ithamlara sessiz kalmam mumkun degildir. her ankara zirvesinin sonunda * makarasina yapılan "kurabiye fener" sloganı gibi basit bir sey yuzunden, her biri birbirinde kıymetli ankaralı dostlara yapılan ithamlar cok yakısıksızdır. tamam uyarı almıs olabiliriz , oradan kovulabilirdik de ama bu degil ki misafirperverligimizi kaybedelim,bir ayar ugruna bizi insan yapan duygulardan arınalım , uzaklasalım. herkes hata yapabilir. o tezahuratın ne yeri idi ne de zamanı. bunlar dogrudur, buna sözüm yok ama her ithamın da bir dozu vardir. ne yazık ki zirve sonrası bir evsahibi yazar olarak üzgün oldugumu belirtmek isterim.
her seye ragmen karpuzkabugu kardesimin en güzel sekilde altından kalktıgı bir zirve olmustur. ben eglendim. eglenmedim diyenin alnını karıslarım. ayarı da yedik. o kurabiye grubunun içersindeydim. bundan da mutluyum. ***
ankaralı misafir kardeslerimin birinin bile kalbi kırıldıysa sözlük huzurunda özrü bir borc bilirim.
bir çok eleştirime rağmen gidenlerden duyduğum memnuniyet sonucu gitmediğim için üzüldüğüm zirve.. ama sizde anlayışlı olun sebeplerim vardı zirveye katılanların içinde. mesela ölüler kitabıyla aramız hiç iyi değil. fatal'la kavgalıyım. karpuzkabuğu'yla kan davamız var. gothic evil'le de hiç bir sorunum yok misal..
niye bu kadar abartıLıyor bu oLayLar anLamadım.. evinizde yaptığınız gürüLtüden doLayı hiç komşunuzdan ayar yemediniz mi?.. bizim yediğimiz ayarda aynı o hesap işte.. yediğimiz yemekLer, ayarLar, içitikLerimiz bizim oLsun, güLmeLerimizi, eğLencemizi anLatsak oLmaz mı?..
ayrıca emrah'ın verdiği ayar gayet yerindeydi.. ben oLsaydım ağzınıza biLe sıçardım..
beğenmiyorsan basıp gidersin, burada elinden şekeri alınmış çocuklar gibi zırlamanın alemi yok, yok ayarmış, yok kayarmış ne lan bu kocaman insanlarsınız adamın biri birşey dedi diye böyle kuduryorsunuz az biraz etrafınıza bakın kıcınızı yırtmanız için daha çok neden var...
ayar dediğiniz şeye ne kadar önem veriyorsunuz ya, bu kadar ucuz mu sizin hayatınızdaki önemler...
biz böyle değiliz ya gelen misafirimiz evimizdeki vazoyu kırdı diye tantana etmeyiz. ama illaki bu kadar konuşulacaksa vazonun parası neyse verilir bir daha da gidilmez o ev sahibinin evine. eğlendik güldük. evet ayar da yedik. nedir yani bu kadar dert olan. mekan bu kadar önemli mi gitmezsin bir daha olur biter. ne onur ne gurumuş be sindirelemedi gitti. hayatımda hiç takım tutmadım ama evet ulan tekrar söylüyorum....
ku- ra-bi-ye fener
kuarbiye fener
kuarbiye
kurabiye fener
kurabiye fener
kurabiye fener
lay lay lay lay....
katılmak için belki de herkesten çok uğraş verdiğim ve iyi zaman geçireceğimden de emin olduğum için bunu sorun etmeyerek dÂhil olduğum zirve idi.
özlenen kişiler vardı, hasreti burunda tüten
bolca mesajlaşılmış ama hiç görülmemiş kişiler vardı, merÂkı had safhaya çıkaran
ve de ilk kez görülecekler vardı, ortamı zenginleştiren
kimse benden "şu eksikti, bu şöyle olmalıydı" vs. tarzı yazı beklemesin. amacım sÂdece bazı yazarları görmekti. gerisi gelir zÂten diye düşündük. gördüm, konuştum, zaman geçirdik ve bitti. diğer zirveler gibi.
tezahürat polemiği hakkında bir iki şey söyleyecek olursak eğer, sözkonusu o meşhur toplu hatıra fotoğrafı gibi yediğimiz ayar, kurabiye fener'den çok sonra birisinin "cim bom" diye bağırmasıyla patlak vermiştir. ha öyle artist artist konuşan bu adamı yere indirmek hiç de zor olmamasına rağmen kandaki alkol oranı durumu "sklememe" seviyesinden öteye geçirmemiştir. hayatında bir kere daha görmeyeceğin bir adamdan iki cümle laf yedin diye ağlamanın bir getirisi yoktur kimseye.
benim kafamı taktığım mevzu bu değil. bazı yazılarda gördüğüm "alkol olmasa gelirdik" terÂnesi. ulan a*ına koyuym bu alkol ne korkulacak bir şeymiş yaa, fakat sanki bir çeşit zorlama varmış gibi saçma sapan yazılar yazmanın mantığı anlamak çok zor. mekana girdiğimiz zaman karpuzkabugu bize "içmeyenin götünden süzgeç yaparım" demedi. orada meyve suları da vardı, gazlı içecekler de...
bize müslümanlık öğretmesin hiç kimse !!! yeterince açık mı ??
içmiyorsan içmiyorsundur. ama -kimse-nin sanki biz orada "fuhuş zirvesi" gibi yüz kızartıcı bir eyleme imza atıyormuşuz gibi bir şeyler lanse ederek entry'ler girmesi, bu alkolden korkan insancıkların beyin büyüklükleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmamızı sağlar, fazlasını değil.
alkol sigara değildir. içenedir etkisi, yanında oturana değil, sen günde 2 paket sigara içeceksin "günah değil mekruh" diye geçiştireceksin ama bırak rakı içmeyi, rakı içilen mekanlardan bile saatli bombadan kaçarmışcasına kaçacaksın.
her ne boksa artık, bir kaç yazar altı entry'sinden sonra tarafımca mÂziye atılacak bir zirvedir sonuçta.
kardeşlerime sonsuz teşekkürler...hepsi çok kıymetli benim için.
edit : o değilde redwine ile o kadar dua ettik, zirveden dönüşümüzde tren raydan çıkacak ve ölecektik. maalesef olmadı. sağ salim geldik.
yazılanları okudum canım acıdı, acıtmak zorundayım kusura bakmayın. biz insanların memnuniyeti için kendimiz paraladık ,48 saat uyumadan canla başla mücadele ettik. hastanelerde dahi sabahladık. evet tribün olayı hoş olmadı belki ama hiçde problem değildi. bu zirveyi dibinden tepesine kadar dişiyle tırnağıyla organize eden(lerden) biri olarak bu mevzuyu sorun etmesi gereken biri varsa o da benim. mekan sahibiyle anlaşan benim, insanları bir araya toplayan benim. günahıyla sevabıyla sorumlusu biziz bu işin, eleştirmek kimseye düşmez. memnun olduysan başımızın tacısın olmadıysan bir daha uğramazsın problem değil. hele eleştireceksen zirve başlığında eleştirmen hiç hoş değil. biz ankaralı kardeşlerimizi gözlerini arkada bırakmayacak şekilde ağırlamaya çalıştık, herkese eşit mesafede durduk, kimsenin kişisel tatmini ile kafa yoramam. ha varsa kişisel bir sorunun adama mesaj at, git başlığına yaz, çünkü bana öyle yapıldı. burda şahıs belirtmiyorum, muhattabı kimse eğer bu yazıyı üzerine alınabilir. eğlenmeye gittik, ve evet eğlendik. gerisi zırvadır mesut yar'ın dediği gibi. mekan sahibi bile her zaman bekleriz diye bizleri uğurlarken, havaya civaya ahkam kesmeyelim, adamı hasta etmeyin... *
güzel bir zirveydi ama yarısını hatırlıyorum... bu arada zirveye bulanık bir zihinle gelmemden dolayı çoğu yazarın kullanıcı adını birbirine karıştırıp saçma salak şeyler yazmamak adına sükunetimi korumaktayım. organizatörlere çok çok teşekkür etmekteyim.
ben müzisyen arkadaşımız emrah'la (*her ara verdiğinde konuştum. ilk ayarı yediğimizde ben, mülayim ve karpuzkabuğu zaten kusura bakmayın demeye gitmiştik. Ve mekandan çıkarken bizzat kendisi tarafından tekrar mekana davet edildik. Biz büyükler olarak bir daha olmaması için ricada bulunduk ve bir daha da olmadı. Büyütmeyin uzatmayın. Hepimiz çok eğlendik inkar etmeyin.
içilince güzelleşilmediğini gösteren zirve.
daha önce hiç zirveye katılmamış biri olarak en yakın zirve için bir plan yapmaya başlamıştım, ama şu saatten sonra tekrar düşünmem gerektiğini bana gösterdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
