istanbuldan ankara'ya üst katımıza taşınan sultan teyze'nin oğlu nuri eğer yazar olsaydı şimdi, mutlaka başkanı olurdur bu birliğin.
sene 1985..
sultan teyze çok iyi bir kadındı. 2 yıl boyunca annemle hep iyi ilişkiler içindeydi. neticede istanbul görmüş bir kadındı. soğanlı yumurtası mükemmeldi. sultan teyze'nin bir özelliği vardı. falcıydı kendisi. kahfe falı bakardı. tabi kahve bahanesiydi. cini vardı. geceleri böğrür dururdu. tuvalet ara boşluğundan sesini duyardık hep. cini sıkıştırırmış meğer...sultan teyzenin benim akran bir oğlu vardı. beraber takılırdık. maç yapmaktan ve misket oynardıktan bihaberdi. biraz misket oynamışlığı vardı. biz ortada kuyu var yandan geç derken o istanbul ağızıyla avcilar ambarlı avcılar ambarlı diye totem yapardı. nuri ferdiciydi. 10-15 tane kasedi vardı evlerinde. durmadan onu dinlerdi. taşınacakları günlerde "yine mi sen" adlı albümü çıkmıştı da hemen satın almıştı. 3-4 gün balkondan yayın yapmıştı tüm mahalleye lavuk. sonra geri istanbul'a göçtüler.
yıllarca ağabeyim tarafından cebren dinlemişliğim vardır ferdi tayfur'u çoğu şarkısını bağlama sesinden tanır ve söylebilirim.*
en çok şu şarkısı dilime pelesenk olmuştur.