uludağ sözlükte yazar sıfatını almış bir kişinin yazarlığını ve usta klavyesini * kullanamayacak acizlikte olması ve pkklıları içinde bulundukları durumda göt edememiş olmasının verdiği acizlikle başvurduğu hukuğa sığınmadır.
başka da birşey değildir. isteyen pkk'yı savunur sende göt edersin. bitti.
hee ama ata'ya ve vatana hakaret varsa vurun kahpeye.
sözlük gibi özgür bir ortamda bile sadece kendi fikri konuşulsun isteyen, istemediği şeylerin tartışılmasını kaldıramayan gammazcı zihniyetin sonucudur. yazılanlardan ötürü kudurup bu hareketi yapan adam/kadın, bellidir ki yazılanlara karşı polemik getirememekte, sadece "görmek istemememekte"dir.
bunu yapanları t.c. ve demokratik gelişime yaptıkları katkıdan ötürü tebrik ederek, "sözlük kapatılınca sen ne bok yiyeceksin aklıevvel?" sorusunu sorumlu nöronsuz ispiyonculara iletmek isterim.
edit'imi yazayım da:
şakşakçılara da buradan selam olsun.
gerçek hayatta susan ama sanal alemde düşüncelerini yazan birine ceza var mı merak etmekteyim. bu yazıları yazanların çoğu normal hayatta belkide bir tane eyleme katılmamış sıradan öğrencilerdir. böyle düşünüyor diye ceza alacaklarını sanmıyorum.
ama birilerini korkuttuğu kesin. okumaya gittiği ilde belkide sınavdayken ailesine "oğlunuz ya da kızınız terörü övme suçundan yargılanacak" diye tebliğ gitse sanırım bunları yazandan daha ne ses çıkaar ne izine rastlanır.
gelişmeleri merakla beklemekteyim.
sözlükteki şalvarlı dağcıların defolup gitmesi için yapılmış mükemmel hareket. kralınız olarak halkımın bu tutumundan son derece memnun kaldığımı belirtmek istiyorum, tebrikler.
sansür zihniyeti falan değildir efendim! haklı olarak hukuksal yola başvurmaktır.. sözlük modlarının son zamanlarda aşırı umursamazlığı yüzünden tavan yapmış bölücü zihniyete karşı alınan önlemdir..
' ama biz özgürüz diye ortalarda özgürlük adı altında vatanın bölünmez bütünlüğü ilkesine aykırı hareket edenlere destek çıkanlarada şaşırmaktayım.. neyin hakkını savunuyorsun? neyin 'sansürü' lan bu? buna 'sansür' diyecek beynine sokmak için can atıyorum! böyle zihniyet mi olur bre gerizekalı, buna nasıl 'sansür' dersin sen? nasıl 'fikir özgürlüğü' diye diretirsin? nasıl, nasıl, nasıl..
burası ne senin propaganda yerin değil! beyin yıkama platformu hiç değil! sktir git başka yere..
gelelim çok çok çok sevgili modlara(genelleme değildir, 3-5 kişiye ithafen);
kendilerinin bu kadar leyla olduklarını ilk defa görüyorum.. nedir sizin göreviniz modlar? ne yaparsınız siz? nedir sizin sınırlarınız, nedir tabularınız? birileri açıklasın arkadaş!
içimi acıtan şu;
sizin bazı konularda taraflı olduğunuz gerçeğine inandım sonunda.. o kadar inandırdınız ki beni. bir yazar çok seviliyor diye uçurmamanızı hayretler içinde izliyorum.. evet, sadece izliyorum..
olayın bu noktaya gelmesindeki tek sebep sizsiniz, kusura bakmayın. çok okunan, sözlükte popülaritesi tavan yapmış bazı yazarların sakıncalı entry girmesine, tartışma ortamı yaratmasına nasıl göz yumarsınız.. veya nasıl görmezsiniz? buna nasıl müsade edersiniz? durum nasıl buralara kadar gelir?
bu işi yapamayacaksan bırak gitsin arkadaşım..
"düşüncelerinize katılmıyorum, ama bunları ifade etme hakkınızı ölene kadar savunacağım." voltaire
Demokrasi, kendisini ortadan kaldıracak eylemlere izin vermez ancak düşüncelerin her şartta ifade edilebilmesinden yanadır.
Bir düşüncenin doğruluğunun ya da yanlışlığının anlaşılabilmesi için ilk önce o düşüncenin ifade edilebilinmesi gerekir.
Özgürlük sadece bizim için değil herkes içindir. Yarın bizden farklı düşünenlerin egemen olabileceği bir ortamda yine biz aynı ifade özgürlüğün olmadığından yakınabiliriz.
Bu arkadaşların yazdıkları belki de suç unsuru içeriyor (ona yargı karar verir) ama nedense daha çok burada bana baskıcı bir tutum varmış gibi geliyor. Bu eylem her türlü düşüncenin özgürce ifade edilebilmesinin önünde engel teşkil ediyor. Bu kez bu gibi konularda suçlananlar da bu davayı açan hakkında bir sürü dava açma hakkına sahip olacak, dava başlamasa bile en azından bunu deneyecekler. Bu böyle sürüp gidecek, yine başkaları yüzünden mağdur olan bizler olacağız. Youtube buna en güzel örnek. Yasakçı zihniyetin kimseye bir yararı dokunmaz. Sansür kimseye yarar getirmez. ayrıca belirtmek gerekir ki ortada bir mağduriyet varsa bunun da giderilmesi ve düzeltilmesi için bir şeyler yapmak herkesin en doğal hakkıdır.
Bu başlıkta bu eylemin yanlışlığını anlatmak (örneklerden görüldüğü üzere malesef) bir anlamda pkklı olmak sayıldığı için pkk hakkındaki görüşümüzü belirtmek zorundayız! Pkk bölücü ayrılıkçı-etnik bir terör örgütüdür. Kürt halkı ve pkk tamamen birbirinden ayrı iki unsurdur. Çözüm de kürt halkının pkk'yı kendinden tamamen ötekileştirerek, devletin kürt halkını muhatap alan demokratik çözümler üretmesi ile mümkündür.
düşünce özgürlüğü deyip farklı düşünceleri kabullenemeyen her fikri tektipleştirmek isteyen ancak bu diktatörümsü havadan memnun kalabilecek kişinin açtığını iddia ettiği mahkeme türü. değişik bir tür. sözlük bu yaa her tip fikri benimseyen insan yazar, çizer. bunu kalıplaştırmak isteği ne oluyor ki? adam sempazitandır yazar, değildir derdi özgürlüklerdir gene yazar. kim nasıl set çeker buna? dindar mahkeme açsın, kemalist gene ona keza. diğeri pkk provakasyonu aldı yürüdü desin, bakış açısının verdiği tavırla. türkiye'de herkes mahkemekolik olur öyle düşünürsek kutuplaşma ekseninde. demek ki farklı işe gelmeyen düşünceleriyle güzelmiş sözlük. onun için girip yazıp duruyormuşuz. fikir teatisiymiş maksat. bilmediklerimizi öğrenmekmiş. kalıpların dışına çıkmakmış. mış. müş.
al birisi de -bu başlıkta dahil- yükselen milliyetçilikten rahatsızım der, o da mı mahkemekoliklerden olsun o zaman? ne kime ispatlanmak isteniyor? moderatörlerinde senin benim gibi fikirleri var, farklı farklı.birisi sana katılır diğeri bana. onların derdi kural kaide. hakaret sınırlarını aşıp ortamı kasmak,insan olan insana yakışmaz zaten. ama salt yazıyor diye, sana uygun düşmeyen fikirleri var diye vuralım mı abalıya? vurmayalım, kendimize güldürmeyelim.
edit: bu arada, aklıma gelmişken senin o pkk savunucusu dediğin sözlük yazarlarını ben göremedim nedense. lakin insan ölmesini istemeyenler vardır belki. toplumsal gerçeklerden beslenip barış için uğraşmaktadırlar kimbilir? sen öyle görüyorsundur. öyle görmek istediğin için. bu tip başlıklardan sonra artan milliyetçilik dalgasına binaen, anti milliyetçilerde kutuplaşmanın diğer tarafı olarak mahkeme açabilirler. sırada dindar ve kemalistlerde var mahkemelik olmaya aday. işimiz var anlayacağın. demek ki düşünceye saygı mühimmiş. herkes fikriyle kabul edilmeliymiş. ortam bıktırılmamalıymış.
konu, yüzeyselliğin sınırlarını aşan ifade şekliyle moderatörlere yapılmış bir çocuk şikayetnamesini andırıyor.kendi adıma noktayı koyuyorum.
Çok doğru ve yerinde olmuş bir harekettir.Terörist propagandasına mani olmak istemek sansür olarak nitelendirilemez.
pkk bir terör örgütüdür, kişinin onu dağa çıkıp desteklemesiyle sözlükte desteklemesi arasında bir fark yoktur.
anlaşılamayan konu şudur. arkadaş asalım demedim, keselim demedim, soylarını kıralım demedim. Hukuki hakkım ne ise onu uyguladım. nedir bu kadar zorunuza giden? teröristleri sansürlemek suç mu? terörist propagandası yapıp, pkklıda olsa insan insandır diyerek türk silahlı kuvvetlerine bok atan zihniyetlerin yargı önüne çıkmasını istemek suç mu? Bu olayın soruşturma aşamasından sonra kovuşturmaya yer yoktur diyerekten elime kağıdı verirlerse hesabımı siler siktir olur giderim.
burada arkadaşın yargılatmak istediği düşünce, düşünce özgürlüğü değil sanırım bazı yazarların yaptığı denyoluklardır. aslında bu yazarların akıllarını başlarına toplaması için bir inceden inceye bir tehdittir.
zira kimsenin ben "a" ben "b" yim demesine karşı çıkmıyor bu yöndeki fikirlerini de eleştirmiyor lakin şöyle bir durum var. bu sözlükte fikir beyan etmekten çok direk hakaret eden, direk embesil embesil entry giren, neyi kimi savunduğunu bile bilmeyen o kadar çok insan var ki işte bunların yargılanması mübahtır. hatta gereklidir.
kimi atatürk iyi der, kimi kötü der. sebeplerini kendince girer bu düşünce özgürlüğüdür mahkeme de bir şey yapamaz buna fakat adamın biri gelip de direk akla mantığa yatkın olmayan entryler giriyorsa, başlıklar giriyorsa bu pzevengin insanlık dersi alması için yargılanmasına gerek vardır.
sözlük içinde adalet çizgisinin kimi zaman ibre değiştirmesinden dolayı ortaya atılan, gerekçeleriyle haklı bir işlem.
adam oradan buradan okuyor, formata uyduruyor. entry silinmiyor. hal böyleyken, oturduğu yerden kendince krallıklar kuruyor, devlet kuruyor, devlet yönetiyor.
adalet yerini bulacak. yasalar var, birileri sahip çıkmazsa, birileri elbette sahip çıkacak.
zira burada yazılanlar bir mecmuada, gazetede yazılıyor gibi işlev görüyor.
nedense hep ırkçı kimliğiyle öne çıkan yazarların yaptığı işlem. sözlükte sürekli yapılıyor ve yapanların hepsi benzer karakterde. buna karşın kendi ırkına diline, dinine küfredilen sözlük yazarları ise bu yola başvurmuyor. neden mi? çünkü onlar tartışmanın ispiyonculuktan daha faydalı olduğunu biliyorlar. ancak bu karakterdeki(ispiyoncu) yazarların hiçbiri ne tartışabiliyor, ne de ortaya bir fikir atabiliyor. varsa yoksa tehdit ve ispiyonculuk. işte bu durumda kimin provakatör, kimin bölücü olduğu ortaya çıkıyor. insanların nick altına gelip pkk'lı, şeriatçı, ibne v.b yakıştırmalar yapan eblehler kalkıp bu özgürlüklerinin yanında bir de o yazarlara dava açıyorlar. çünkü küfürle kimseye birşey anlatamayacaklarını biliyorlar. ee fikir de olmayınca ne olacak. fikir yok, tartışma yok, küfür işe yaramıyor. kalıyor son çare. o da ispiyonculuk. varsın bu adamlar birilerini dava etsinler. sonuçta hakimlerin bile kıçlarıyla gülecekleri bir dava dosyası ile evlerine geri dönecekler.
işin garibi bu adamlar kendilerinden başka kimsenin birşeylere hakaret etmesini, küfür etmesini ya da yermesini istemiyorlar. kendileri küfür edince hak diyorlar, başkası aynısını yapınca ağızlarındaki emzikle mahkemelere koşuyor.
bu davada otomatik olarak sözlük yöneticileri de yargılanabilir.
internetteki sözlükler gibi mecralar basın yayın olarak değerlendiriliyor. hukuki olarak gazetedeki bir yazıya dava açılınca otomatikmen yayın işleri müdürüne de "sen bunu gazetende nasıl yayınlatırsın" diye dava açılıyor. dolayısıyla benzer olarak sözlük yöneticileri de okka altına gidebilir...
bundan önce bu olayı deneyenler oldu. hemen sözlükten uzaklaştırdılar. no light no hope nickli yazar da başlığı açan yazar gibi dayanamamıştı ve moderasyonla tartıştı. durum ne oldu? no light no hope u sildiler. neden peki? yasal duruma başvuracak diye.
burada moderasyon kendini değiştirmedikten sonra yazarlar da değişmez. bu olanların hepsi moderasyonun üstün başarısı. ama moderasyon yine asıp kesecektir, önceden yaptığı gibi...
sözlük yazarlarının hukukun kendinilerine tanıdığı yasal çerçeveyi çoğu zaman aşarak, istedikleri konuda fikirlerini beyan etmeleri ve düşündüklerini fikir özgürlüğü yada insan hakları eksenine sığdırıp sözlüğe yazmalarını en doğal hakları olarak görüp, sözlükte bir çok kişinin en kutsal değerlerine saldırmalarını ya da başkalarına hakaret etmelerini kendilerine göre bir mantığa bürümeleri; ancak bir sözlük yazarının kendisine anayasal olarak tanınmış bir hak, hatta tck 278 anlamında bir görev olan, yasal sınırların aşılması durumunu adli makamlara bildirmesini türkiye cumhuriyeti vatandaşı herkese tanınmış bir hak olarak değerlendirmeyerek sansüre çanak tutmak olarak olarak yorumlamasını anlamak mümkün değil.
Herkes nasılki düşüncelerini açıklamakta özgürse ve bu açıklamaların sınırını hukuk kuralları belirlemekte ise, yine herkes hukukun kendine tanıdığı şikayet hakkını ve suçu ve suçluyu bildirme yükümlülüğünu kullanmakta da serbesttir.
bir hakkın kullanılması diğer bir hakkın varlığını ortadan kaldıramaz.
eğer ki uludağ sözlükte 3713 S.lı Terörle Mücadele Kanunu MADDE 7 kapsamında bir suç oluşmamışsa dosyanın tevdi edildiği cumhuriyet savcısı zaten kovuşturmaya yer olmadığına karar verecek ve herhangi bir dava dahi açılmayacaktır. bu durumda şikayate konu kişilerin sözlükte dile getirdikleri düşüncelerin herhangi bir sakınca doğurmadığı açıkça ortaya çıkacakdır.
ancak birde şöyle bir durum varki, Şikayete konu dilekçede savcının kuvvetli suç süphesi görmesi durumunda burada insan hakları, ifade özgürlüğü naraları atanların durumlarını bir kez daha gözden geçirmeleri gerekecektir.
kimse hukuktan ve hukukun denetiminden korkmasın. ve kimse hakkını kullandığı için bir başkasını suçlamasın. yoksa ne ifade özgürlüğü bir hak olarak kullanılabilir nede düşüncenin serbestliği.