bir gün oturuyorum her zaman ki gibi yanıma birden hayat bizi 61 yere geldi. baktım telefonda bir şeyler yapıyor. dedim noluyo bune falan o sayede kaydoldum ve iyi de oldu çok güzel iyide oldu.
Zülfü Livanelinin bir romanını okurken bir kelimenin anlamına bakmak istedim. Kelimeyi ve sözlük yazdım google amcaya, oda bana ilk uludağ sözlüğünü gösterdi. Komik, hoş entryler vardı, aaah buda neymiş, boş vakit çabuk geçer burda dedim ve üye oldum.
işe giderken elime tutuşturulan bir broşür vardı. sözlüğümüzde yazar olanlara ayrıcalık tanınacağından ve düzenli olarak ödeme yapılacağından falan bahsediyordu. zall isimli birisinden ve bu kişiyle irtibat sağladığımda gerekenin yapılacağından falan bahsetti broşürü veren hoş kız. ben de geldim. henüz ses seda yok bekliyoruz bakalım.
Daha önce kovulduğum sözlükten sonra yazmaya başladığım SöZlükte bir hafta ceza aldım daha da yazmam dedim. Tersim çok pistir. Gerçi kimse yaptığım atarlı gideri umursayıp hayata küsmüş görünmüyor ama en azından tavrımı korumalıyım değil mi dostlar. Sizde 11. Nesil olabilir ama 2005ten beri elimiz kalem tutuyor çok şükür. işte orada burada yazdıktan sonra bu da bilmem kaçıncı adresim uludağ, Umarım hoş tutar gözlerimden öpersiniz.
ekşi'de sıra beklemekten sıkıldığım bi gün boktan bi sözlükte daha kısa sürer çaylaklık heralde diye buraya bakayım demiştim, üye olurken 1-30 gün arası yazısını görünce hemen atladım tabi.
Siyasi adamlar hakkında görüşleri okuyayım filan dedim rastgele uludağa tıkladım ekşi gibi bilgi içeren biryer sandım üye oldum burdayım güzel oldu ama ya.