9 katlı binalarla dolu bir sokak. her katta bir nesil... her eski ev sahibinin yeni gelenlere burun kıvırarak baktığı... haylaz çocukların duvarlara edepsizce yazılar yazıp kaçtığı...
başka sokaklarda oturan çocukların gelip sokağınıza çöp atıp kaçtığı...
açık pencerelerden yükselen " ölmeden mezaraaaa koydulaaaarr beniii ooofff gençliğim eyvah" ergen türküsünün sokağa renk kattığı...
sürekli elinde mavi dosyayla dolaşan anketörlerin kapı kapı gezdiği...
illaki her gece bilimum saatlerde damlayan "uyumayın huleaaaan" diye bağıran bir ayyaşın belirdiği...
gece 3 de bile ateşlenecek sigara bulmak için tekel bayisinin açık olduğu...
anneler:yavrum akşam ezan okumadan eve gel
-dur anne bir entry konuşuyoz şurada.
+yarın konuş oğlum yemek hazır gel yemeğini ye.
-aç değilim ben.
+gel dedim
-tamam ya tamam ne bağrıyon.
azınlıktaki kadın yazarların rahatça dışarı çıkamayacakları bi sokak olurdu. şakirtler taşlar, abazanlar laf atar geriye kalanlar ise abazan ve şakirtleri kınarlardı. güzel dostluklar da kurulurdu tabi.