normalde birbirlerine ana avrat dümdüz giden, küfür ve hakarette birbiri ile yarışan cemaatçilerden, milliyetçilerden ve piyasacı liberallerden müteşekkil bir tim.
bunlar henüz sosyalistlerin güçlü olmadığı ya da adlarının pek geçmediği dönemlerde kendi aralarında sürtüşürler. ama temel konularda (serbest piyasacılık, amerikancılık, gericilik) asla bir uyuşmazlıkları yoktur.
ne zamanki komünistler "biz de varız!" diyerek ortaya çıkar ve ülke siyasetine müdahil olmak adına kendileriyle siyasal/ideolojik mücadeleye girişirler. bu tim derhal bütün farklı noktalarını unutur ve "voltran" oluşturup, o önceden ağızlarından düşürmedikleri bütün değerleri ayaklar altına alıp komünistlere saldırmaya başlarlar. çünkü artık onların bütün pisliklerini ortaya dökebilecek "ortak düşman"ları vardır ve bu "kutsal savaş"ta farklar rafa kaldırılmalıdır.
türkiye tarihindeki en yakın örneği de, adalet partisi-milliyetçi hareket partisi-milli selamet partisi koalisyonunun (voltran) 70'li yıllarda iki kere kurduğu "milliyetçi cephe" hükumetleridir.
başa dönersem, sözlükte de aynı şekilde, bu satırların sahibiyle birlikte bir kaç yazar, klavyesini ne zaman normalden "fazla" kullansa, bu tim "alarm" durumuna geçer ve "vatan" bellediği sözlüğünü savunmaya başlar.
vatanını ve değerlerini korumaya çalıştığını zannederken ters köşe olan timdir.
Bilmiyordur ki emperyalizm hep vatan millet din nidalarıyla poposunu tekmeler milletlerin.
Tkp ise maalesef bağımsız etkinlik bile düzenleyemeyecek kadar zayıf düşmüş, içten ve dıştan emperyal işbirlikcilerce kuşatılmış bir yapıda.
Tkp hedef değil sadece yöntemdir. Aşılması gereken bir yöntem belki de.
Bu da eleştirisi olsun.
