Milliyetçiliğin hiçbir yaraya merhem olmadığını bilen, nerede bir mafya babası, nerede bir uyuşturucu satıcısı varsa neredeyse hepsinin milliyetçiliğin arkasına sığındığının farkında olan yazarlardır.
Kimi liberal kimi enternasyonalisttir.
Şimdi Atatürk'ten ve ilkelerinden bahsedenler olacaktır. Atatürk " bir gün benim sözlerim bilimle çelişirse bilimi seçin" demiştir. Devletçilik nasıl 21 yy gerçeklerine aykırıysa milliyetçilik de aynı şekilde aykırıdır. Küreselleşen dünya'da milliyetçilik çökmüş ve denizin dibini boylaması gereken bir ideolojidir.
Erdoğan'a muhalifim ama Türkiye cumhuriyeti başbakanı olarak asrın lafını o söylemiştir.
" biz Bütün milliyetçilikleri ayaklarımızın altına almış bir iktidarız."
Dünyanın mevcut haline bakınca akıl ve bilimle çelişen hala Komünizm, Liberalizm gibi siktiriboktan zamazingolardır. Zira ikisinin de koca koca ülkeleri ne hale düşürdüğünü gördük.
Mevcut düzende hala Milliyetçilik/Ulusculuk fikrine alternatif çıkmadı. Küreselcilik cortlayalı çok oluyor. Bir de bu solcu-liberaller Atatürkü sözünü evirip çeviriyor. Atatürk onu Bilim-ilim ve Dincilik çerçevesinde söylüyor. Atatürk Türk-islam sentezcisi dayı olmadığı gibi Kadıköy-Cihangir solcusu hiç değildir. Yoksa temel fikirleri Ziya Gökalp ve Namık Kemal gibi isimlerden esinlenen bir önderden söz ediyoruz.
doğal bir güdü olan milliyetçiliğin yok olma hayalini kurup duran zavallılardır. milliyetçilik adı üstüne milletlerden beslenir. milletler var oldukça milliyetçilik de var olacaktır. dünyada sağ yükseliyor.
komünizm, dincilik gibi zırva ideolojilere takılanlar, milliyetçiliğe akıl dışı diyor ya çok gülüyorum. zira ne komünist ne de dinci bir ülkenin burnu bir türlü boktan çıkmamakta.
fransız devrimiyle milliyetçilik akımı yükselmese şu an milletler hala sömürülüyor olurdu. benliklerini kaybederlerdi. yükselmek için bir motivasyonları olmazdı.
anti milliyetçilik demek ben yok olmak istiyorum demektir. milliyetçilik her millet için bir zorunluluktur aslında.