koku kitabının-filminin- sonuna benzeyen şakadır. (filmi izlemeyen ve izlemeyi düşünen okumasın.)
hani filmin sonunda jean-baptiste grenouille hazırladığı kokudan sürdüğü mendilini sallar, herkes bilincini yitirip "birbirine girer" sonra sabah kalktıklarında olayın farkına varıp utanırlar ya. onun gibi birşey. biliyorum saçma oldu ama bana bunu hatırlattı.
dün gece, daha doğrusu saat 00:00'ı geçtiği sıralarda entrylere bakarken her entrynin altında "bu entry x'e gelsin" yazısını görünce beni şaşırtan, bunun bir şaka olduğunu ise bugün anladığım şakadır. gerçekten bir ara korkmuştum ne oluyo lan diye.
(bkz: yedik ulan şakayı)
(bkz: eşek şakası)
yazdığım entry'nin altında "bu entry behlül'e gelsin" yazısı görünce yarıldığım şakadır. dün gece millet kurtlarını döktü. küfürler diz boyu, millet oraya buraya koymakla meşguldü. cks cks diyorum buradan yazarlara*
merak edenlerin, dün gece neler olduğunu öğrendikten sonra " lan ben de bir bok zannettim" demeleri moderasyonun espri anlayışı hakkında süper fikirler vermekte.
ne mi oldu, söyleyeyim:
- salca kişisi sözlükteki kodlarda oynama yaparak bir kaç değişiklik yaptı. her entry nin ilk harfi 25 civarı bir font büyüklüğünde büyük bir şekilde çıkıyordu.
- entry yazdığımız boş alanın altında "ekle" butonu "hackle" ye döndü, millet hacklendi sansınlar diye.
- gelişmeler kısmı sık sık yandı, basit monologlar daha sonra diyalago dönüştü. zall ve salça birbirlerine "ehi ehi" tandanslı mesajlar yolladılar. "zallasana zallasana mendilini, yakarım bu sözlüğü, benn matrixe ekmek almaya gidiyorum bişey isteyen var mı, vücudum attı (pelin batu'ya göndermeler)" vs.
- bir ara, milletin nicki murat bardakcı ya dönüştü. salca da kendi nickini pelin batu yaptı. tabi bu olaylar kısa süreli oldu.
- en sonunda saat ikiye doğru zall çıktı " şaga yaptıg la" dedi. gül gül öldük yani o derece.
son derece yaratıcıydı(!), o kadar heyecanlıydı ki anlatamam... kendimi bir an ilkokul müsameresinde hissettim.
sadece 1 nisan' in ilk saatlerinde sozlukte bulunan yazarlara (muhtemelen 300-400 kisi) yapilmis sakadir.. oysa 1 nisan dedigimiz hadise her normal gun gibi 24 saatten olusmaktadir.. bir saka dusunulecekse o gun herhangi bir anda sozluge girecek herhangi bir yazari hatta okuyucuyu da kapsamaliydi... saka nedir ne degildir hic bir fikrim yok.. bir murat bardakci laflari falan dolasiyo ortada o kadar.. aferin iyi dusunmussunuz.
dün gece uludağ sözlük'te yaşanan çok eğlenceli olan 1 nisan şakalaması. aynı zamanda, dalgasına girdiğim entry'lerim de bolca artı alan etkinlik. yazık sildik maalesef. ama çok keyifliydi. sağolsunlar, şahsen ben çok şakalaştım.
--spoiler--
sabah 06:30 da duşunu almış, kahvaltısını yapıp jilet gibi giyinmiş olması gereken ben, 31 mart 2010 akşam 23:00 sularında uyumamdan mütevellit "şaka" adı altında yapılan hadiseyi kaçırmış bulunmaktayım.
iş bu entry, ben ve benim gibi düzenli yaşam tarzı olanların dün akşam neler döndüğünü merak etmekle beraber, birilerin çıkıp bunu izah etmesini de beklemektedir. satırlarıma son verirken, yetkili mercii ve kişilerin gerekli açıklamayı yapacağına olan inancımla beraber saygı sevgi ve muhabbetlerimi arz ederim.
--spoiler--
erken bitirilen şakadır. gece erken yatmak zorunda kalıp sabah iş için erken uyananlara bir küfür hakkı verilsin. küfür edemeyenler küfür etsin mesela.