ekşi sözlüğün en popüler olduğu yıllardı. orada okur okur yazamazdık çünkü yeni üye kabul etmezdi. sonra uludağ sözlüğü takip etmeye başladım. üye oldum. abuk sabuk şeyler yazıyorum. ekşiye iyiki üye olamamışım. burada en azından oradaki kadar atatürk ve cumhuriyet düşmanı yazar yok gibi geliyor.
facebook sıktı, twitter'da nereye baksam Demet Akalın vardı bende yeni bir platformda takılmak istedim.
ask fm ergenler ile doluşmuştu, instangram sürekli fotoğraf çekmeyi seven biri değilim üstelik kendini geliştirmek için hiç bir işe yaramayan yine ergen uygulaması. sonra sözlükleri keşfetme faslı başladı. ekşi aşırı derecede kalabalık bir yer ve çoğu yazılan entryler güme gidiyor, inci tam bir ergen ve abaza yuvası, diğer sözlüklerde görünüm açısından sözlükten çok her şeye benziyor ve format ihlali mevcuttur. dolayısıyla uludağ sözlük en ideal yer olduğunu görür görmez üye olma butonuna anında basmamak içten bile değildir. bu arada stajyerliğimi - öğretmen sözlükte - yapmışlığım vardır.
babam son nefesini verirken uludağ gazoz içiyordu.. o gün bugündür her kış uludağ çıkıp kayak yaparım. hatta uludağ üniversitesi mühendislik fakültesini kazandım sırf babama biraz daha yakın olabilmek için.. en son olarak da buraya kayıt oldum..
Açık konuşmak gerekirse inci sözlüğün sarmayışı yeni arayışlara yöneltti, ekşiye üyelik aldım.
baktım 20.000 kişi var önümde çaylak havuzunda zaten kriter ne anlayamadım 19,18,20 bin arası git gel yapıyordu.
birde uludağa bakayım dedim üyeliğimi aldım şimdi inciyede ekşiyede uğramıyorum.
Farklı insanların bir konudaki farklı farklı yorumlarını okumak güzel olur demistim. Çogu aynı seyle düsündügü icin biraz hayal kırıklıgı soz konusu tabi.
Google'a bi sey yazip aradigimda uludag sozlukteki konuyla ilgili baslik cikti tikladim. fakat goruslerime tersti. yorum yapabilmek icin uye olmam gerekiyordu ve uye oldum o gunden beri de uyeyim.