Bölümündeki birçok akademisyenin, öğrencilerini postmodern propagandaya tutarak deneysel her türlü yöntem ile doğa bilimlerini kötülemeyi öğrettiği bölümdür. burada çıkan çatlak sesler törpülenmeye çalışılır. 'söylemde demokrasi vardır' diye diye, tek bir söylemde konuşmayı öğretmeye çalışırlar öğrencilere. Fakat her öğrenci de yemez bunu! bazı derslerde 'dil' konusundan başka hiçbir şey konuşulmaz. sonrasında ise dil ile bazı konuların varyasyonları oluşturulur: dil ve gelenek, dil ve kültür, dil ve türk dili, dil ve eleştiri, dil ve gadamer, dil ve habermas, dil ve dil... Bazı akademisyenleri ise konuları nasıl ezberlediğini tartar sınavlarda. hoca, kitaptan satır satır yazdırdığı bilgileri sınav kağıdına ne kadar harfi harfine yazdığına bakarak puanlar kağıdını. okumanın, bir dönem içinde bir dersten 15 kitap vererek gelişeceğine inanırlar. Yani oradaki akademisyenlerin çoğu okumanın bilinçli yollarla değil, zoraki yollarla ilerletilebileceğini düşünür. sadece aynı görüş ekseninde toplanan kitaplar öğrencilere dersten kalma tehditiyle okutulmaya çalışılır. eğer girmeyi düşünen varsa şiddetle tavsiye etmiyorum. evet, uludağ sosyolojiyi şiddetle tavsiye etmiyorum ve vurguluyorum: şiddetle...(yazdıklarım kendi görüşlerimdir, siz yine de başkasına da sorarak kararınızı verin)
bölümde çok sınırlı hoca vardır. hatta bazı derslere araştırma görevlileri giriyor. öğrencilere postmeodern paradigma dışında alternatif bişey sunmayan bölüm. erkekseniz okulu dört yılda bitirmeniz imkansız.