36.
-
kütüphanede tuvalet yoktu ve caleb in hala çok kakası vardı.
35.
-
bu nasıl hayat dedi caleb sürekli içiyoruz ve sevişiyoruz.en iyisi biraz da kitap okuyalım deyip kütüphaneye gittiler.
34.
-
kapıyı açtığında memelerini sıvazlayan bir bülent ersoy'la karşılaşınca eline ayağına dolaştı.
33.
-
bir yıldırım tam arkalarına düştü.
32.
-
fatih ürek yılan dansına başlamıştı bile.
31.
-
yagmur siddetini arttırmaya baslamisti. o da ne!
30.
-
o sırada bokunu tutamayıp altına kaçırdı. liseli kızlar onlara tiksinti dolu bakışlar fırlattı.
29.
-
sokakta yürürken sevişen iki liseli gördüler. durup uzun uzun baktılar.
27.
-
gelen kapıcıydı. "abla bişey lazım mı?" dedi.
26.
-
yumruk kadar bir bok kıçının çeperini zorluyordu.
20.
-
bulut gibi bembeyazdı maasallah.
19.
-
sonra acalım belki bi ekşın olur diye düşündüler. açtılar. aç kapıyı!
18.
-
kapiyi actiğinda memelerini sivazliyordu...
17.
-
bacı sırasını savmıstı az önce...
16.
-
zenci rusun tekinin, gözüyle burnun bitiminde görülen o büyük iğrenç et beni tanıdık geldi zira aynısından kendisininde de vardı.
15.
-
acımasızca bacısının üstünde tepinmeye devam etti. baslamıstı bir kere. basladıgı işi bitirmeyi severdi.
14.
-
sonra rus değil de zenci olduklarını farketmişti ya önce... hah orada durdu.
13.
-
içeri giren rus zencilerin ağır parfüm kokusuyla, göktaşının ayak kokusu karışınca evdeki hava iyice bozuldu, caleb nefes almakta zorlanıyordu
12.
-
ayakkabılarını giymeye başladılar, bağcıkları dışarda kalmıştı farketmediler koştular ve bağcığa basıp aşağıya düştüler.
ölmediler.