yol bursa ya düşmüştür bir şekilde, kültür parkı mı ne vardı orası işte... karın aç tabi, masaya bir porsiyon çiğ börek bir meyveli uludağ gazoz ve bir bardak çay gelmiştir, sene de 2005 mi ne...
+ hesabı alabilir miyim?
- tabi, 8,5 milyon...
+ pardon?
- çiğ börek 5 milyon...
+ e siz bir milyon demiştiniz?
- tanesi bir milyon, porsiyonda beş tane var...
+ eee?
- uludağ gazoz ** iki buçuk milyon çay da bir milyon...
+ şimdi sen bu şişede duran yani yarısını bile içemediğim fanta çakmasına iki buçuk milyon mu diyosun... neyse ya, uludağın da, bursanın da, gazozunun da...
şeklinde bir diyalog yaşanmasına sebebiyet veren gazozdur aynı zamanda...
lan bi boka benzese gam yemeyeceğim lan...
özellikle, kavurucu yaz aylarında değeri daha da anlaşılan, kanlı - canlı domates, rengi solmamış yeşil hıyar, yağlı mı yağlı bilimum ezine peyniri, ve de fırından yeni alınmış taptaze ekmek ile içildi mi tadına doyum olmayan, öyle ya da böyle, piyasanın en sağlam gazozu..
bursaya gidene kadar hiç tadına bakmadığım, bursada gittiğim her mekanda karşima çikmasını ilk başlarda yadırgadığım, öğrenci sofralarının fiyat ve tadı nedeniyle vazgeçilmez parçasi.
normalde severek içmememe rağmen askerdeyken acayip canımın çektiği... memlekete izne gelen arkadaşa en az 2 tane 2,5 litrelik uludağ gazoz bulmadan gelme* dememe sebebiyet veren... garibanın 1650 km yolu aşarak bana getirip teslim ettiği ve ödül olarak da yol izni olan 6 günün silindiği gazoz markası...*
içindeki alkol oranının günlük yiyeceklerimizden fazla olmadığı açıklanan, severek tüketmeye devam edebilceğimiz güzide içecek. pimpirikli bünyeler için buyurun duyuru ve raporlar: http://www.uludaggazoz.com.tr/tr/popUP.htm
