katıldığım zirve. beni hatırlamadınız demi hani şu kısa şortlu atletli amca varya böyle hafif pos bıyıklı bildiğin göbekli falan doğan slx arabam vardı ve tüm gün arabamın dört kapısınıda açıp radyo gibi kullandım. mangalın yanında bi 35lik açmıştım göbeğimi kaşıya kaşıya fon dip. topunuzu falan keserim dedim hani. arada geldim askerlik anılarımdan bahsettim. ama söylemedim size sizden olduğumu hep uzaktan izledim, dişlerimi sıktım hep gizledim , gizlice başımı göbeğimin altına sokarak ağladım ..
mendilim yok ile ilk kez karşılaştık. pek de muhabbet edemedik. yorum yapmasam daha iyi.
japoncum: patlayan topumuzu japon yapıştırıcısı ile yapıştırdı, oyuna kaldığımız yerden devam ettik.
thug life nigga: siyahiler piknik yapamaz tabusunu yıktı. kolay olmadı onun için; ama sonunda o da kazandı, biz de.
pseco: zirveye katıldığı söyleniyor; ama ben nası olduysa göremedim. çok ilginç.
jaschar: salataya yaptığı unutulmaz katkılardan dolayı kendisine müteşekkiriz. riviera değil de sızma zeytinyağını tercih etmemiz gerektiğini söylemiştir. (bkz: her gün bir yeni bilgi)
johnnyturhan: dönüş yolunda şoföre co-pilotluk yapmıştır. böylelikle yolumuza çıkan kurt, kaplan, ayı, tiger ve bilimum sürüngenden zarar görmeden evlerimize vardık. sağ olsun.
catstark: mangalı yakarkenki ustalığını barınak yaparen de göstermeye çalıştı; neyse ki parmaklarını kesmeden emekliye ayrıldı. etin tadı hala damağımda.
dances with wolves: yanında getirdiği dünya klasiklerini okurken fotoğraf çektiriyordu. usulca yanına sokulup merhaba dedim.
lets write: durup dururken "hadi sözlüğe girip bir şeyler yazalım" dedi. ne alaka çözemedim.
cokacayipsey: bu adamla 53233. zirve ama adamı hala çözemedim. fenerli deseem, değil. bur-sa-lı-sın deseem, değil. alibaba gibi adam ama.
inanılmaz keyifli geçen zirvedir. gelmeyenler çok şey kaçırmıştır. umut'un gelmemesi ile başlayan aksilikler zirve yolunda, gişeler girişinde, piknik alanına 50 metre kala servisin su kaynatmasıyla "zirve" yapmıştır. "gençler arabaya bir el atın çalışsın" nidalarını yanlış anlayan bazı arkadaşların (bkz: johnnyturhan), (bkz: salim ile mikael akerfeldt) itenlere el atması sonucu bazı karışıklıklar olmuş, neticede araba çalışmıştır. kısa bir arazi tarama çalışmasının ardından piknik yapılacak alan -top oynanacak olması buna etkendir- belilenmiş ve akabinde mangal kurulma-yakılma çalışmasıyla gün başlamıştır. catstark, jaschar,cokacaipsey ve dobrowski'nin mangal yakma konusundaki inanılmaz çabaları sonuç vermiş, bu arada bazı arkadaşların işten kaytarma çalışmaları (isim vermek istemiyorum) gözlerden kaçmamıştır. sonrasında bayanlar sofra hazıarlama işiyle ilgilenmiş, geri kalanlar batak vb. oyunlarla vakit geçirmiştir. yemek sonrası ise bir piknik ritüeli olarak erkekler bir topun peşinde koşturmaya başlamışlardır ki biz buna "maç" diyoruz. maç sırasında kimi zaman sertlikler olmuş, kimi zaman başka piknikçilerin alanlarına tecavüz edilmesi nedeniyle top kesilmesi tehlikesi baş göstermiştir. amcaların, teyzelerin iyi niyeti sayesinde bu olay da ucuz atlatılmıştır. akabinde istop, yakan top oyunları oynanmış. küçükken çok zevk veren istop oyununun büyüyünce bi boka benzemediği tespit edilmiştir. sucuk ekmek ve çayla günün finali yapılmıştır. dönüş yolu ise ayrı bir zevklidir. arka beşli önderliğinde söylenen şarkılarla yer yer seviye yükseltilmiş, yer yer de dibe vurulmuştur. neyse gelelim kişisel analizlere...
cokacayipsey: zirve organizatörü, abimiz. ona söylenecek bir şey yok..
johnnyturhan: zirvede en temiz iş gören arkadaştır. tertemizdir o derece. hatta aynı kıyafetlerle bugün çeşitli yerlerde görüldüğü söylenmektedir. rcok-metal müzikle alakası olduğu kadar arabeskle arası vardır. en baba parçaları canhıraş bir edayla söyler. *
catstark: mangal başında ne kadar usta olduğunu kanıtlamış, attığı kahkahalarla ortama neşe katmıştır. ayrıca maçta topu istop ediş şekli hakkında isviçreli bilim adamalarının araştırmaları devam etmektedir. *
budunyanindisindan: her zamanki gibi hoş sohbeti ile ortamın vazgeçilmezi olduğunu kanıtlamış, beyazlarla dikkat çekmiştir.
japoncum: anne şefkatiyle herkese yaklaşmış, kimsenin aç kalmaması için özel bir çaba sarf etmiştir.
jaschar: aramıza yeni katılmış olmasına rağmen çabuk kaynaştığımız arkadaştır.
lets write: her zamanki gibi gülme krizine tutulmuştur. yakan top oyunu esnasındaki tavırları ise görülmeye değerdi.
seyyar motto: yeni imajıyla katılmış, maç sırasında dobrowski'den yediği bacak arası ve cokacayipsey'den yediği çalımlar nedeniyle uzunca bir müddet oyun disiplininden kopmuştur.
dances with wolves: doğa adamı. yanında getirdiği kitapla seviyeyi yükseltmiş, maça katılarak tekrar aramıza dönmüştür. *
zekeriyabeyaz: kendisiyle yeni tanışmışızdır. sıcakkanlı, hayvansever bir insandır. çocuğu gibi gördüğü arthurla iyi bir ikili oluşturmuşlardır. kendilerini her zirveye bekleriz.
ziggy marley: uzun zamandan sonra aramıza dönmüş, uzun saçları ve küpeleriyle hoş bir imaj yaratmıştır. kendisine yakışmıştır.
mendilim yok: kendisyile ilk defa sohbet etme imkanı bulduğum güzel insan. kıvırcık saçlarımızla ortamın kıvırcıklık seviyesini yükseltmişizdir.
thug life nigga: uzun bir aradan sonra tekrar bir zirvede gördüğümüz yazar. hoş geldin hacı, özlemiştik.
pseco: sıkıntı yok, raad olun insanı. kendisinden hiç hazzetmem. maçta sertliğiyle dikkat çekti. akıllı ol lan!!!
habunio: mangala yardım etmiştir. bazı eski arkadaşlara örnek olsundur.