internet solculuğunu bile, atatürk vatanı kurtarmasaydı oynayamazdınız. elalemin memlektinde solculuk oynayanı da kazığa oturturlardı. gerçi o sırada ananı ingilizler bafilerdi, senin kıllı poponu kim ne yaprdı bilinmez. 86. kurtuluş yılımızı kutlamaya bile tahammülü yok milletin. türkiye, bayramlarda, bayrağını götüne don yapan bir millet olmayacak, değerlerine sahip çıkacaktır.
'dostum cok rahatsızsan o resimden bak yukarıda cıkıs butonu var gördün mü heh bas simdi ona, gelen soruya 'tamam' diye cevap ver hem sen rahatsız olma hem bizi rahatsız etme' diye cevap verilesi zırva.
(bkz: 30 agustos zafer bayramı) bildin mi?
malum, serverlar yeni. quad-core islemcimiz var cok sukur. tabi bir suru de ram var yani, ben diyim 4096 zittiribyte, sen de onyuzmilyon. arap yagi bol bulunca hesabi biz de dagitalim dedik fazla ram'leri, fena mi ettik yani.
bana resmi ideoloji ne diye soruluyor sık sık. neyi kast ettiğim anlaşılmamış galiba. hay hay açıklayayım. bir kişinin bile kafasındaki kalıpları tuzla buz edebilirsem ne mutlu bana.
aslında açıklayayım dedim ama hep beylik laflar oldu bunlar. kısa keseceğim. kemalizm ideolojisi ile mustafa kemal atatürk'ün çizgisinin çakışmayı bırakın neredeyse hiç kesişmediğini sabi sübyan bile biliyor artık. aynı lakırdıları tekrar tekrar ettirmeyin bana. paraların üzerinden atatürk resimlerini kaldırıp inönü resmi bastırmakla mı oluyor atatürkçülük?
resmi ideoloji ile atatürk'ün hiçbir alakası olmadığına ayamamışsanız o sizin bileceğiniz iş. bu ülkede yıllarca bir dünya görüşü olan, bir felsefe olan marksizm anlatılmadı sakıncalı bulunduğu için. bir paragrafla geçiştirildi. o bir paragraf da ne kadar sapkın, insan doğasına aykırı bir ideoloji olduğunu söylemek için konmuştu zaten kitaplara. ha aristo'yu yasak etmişsin, ha marksizmi, ha başka bir filozofun ya da başka bir siyaset bilimcinin tezlerini...
şimdi bu durumda kalkıp beni atatürk'e hakaret etmekle suçluyorsunuz. atatürk özgür düşüncenin önünün kapatılmasını, her fırsatta boğulmasını savunan bir lider miydi, o mizaçta bir devlet adamı mıydı? bu tutumlarınızla atatürk'e asıl hakaret edenler sizlersiniz. bu saçma, tutarsınız tavırlarınızla, insanları dost ya da düşman diye ikiye ayırıp diğer renkleri, tonları görmezden gelmeye devam ederseniz bu hakaretinizi de sürdürmüş olacaksınız farkında bile olmadan.
gazi mustafa kemal paşa'nın bizim için- esasında burada biz derken kimler bu biz kapsamına giriyor bunu da
dikkate almak lazım. malum içimizdeki ingiliz muhipleri sevenleri derneği mensubu olanlar heralde yok bunun içinde-
önemi, değeri, anlamı defalarca kelamı edildiği halde hala bazı sıradan liboşların ve kendisine demokrat ve özgürlükçü olanların zihninde yer bulmamış.
şimdi bu kendisini halktan soyutlamış ve aydın sanan muhteremlerin ve onların borazanlarının en basitinden sokakta rahatça gezebilmeleri bile kurtuluş savaşı'nın, türkiye cumhuriyeti'nin varlığının, ve bunların temelinde bu mücadeleyi veren yüce insanların, gazi mustafa kemal paşa'nın, onun yanında zamanın sömürücülerine ve bu emperyalistlerin anadolu topraklarında kuklalığını yapanlara, manda isteyenlere karşı savaşan, yedi düveli anadolu'dan siktir eden türk halkının verdiği milli mücadele'nin kazandırdığı bir özgürlük iken, 'resmi ideoloji' falan ayağına yandan yemiş kukla gazete yazarlarının laflarıyla burada atatürk'ü karalamaya çalışmak size düşmez beyler. sahiplerinizi çağırın da onlar gelsin.
ve açık konuşun. kanla alınan bu topraklar kendi geçmişini unutmaz. unutturamazsınız. sizin arayışınızda olduğunuz özgürlüğü amerika ırak'a götürdü. çok meraklıysanız, buraya yeriniz yok.
bir de böyle konular hakkında, 'canım ben herkes gibi bakmam olaylara çok farklıyım coolum' ayağına yatanlar da var. bir insan annesini babasını seviyorsa, o insan için 'aha anasına babasına ram oldu' demek salaklık değildir de nedir?
farklı olacağım diye yırtınmamak gerek. resmi ideoloji diyerek soyutlaştırmaya çalıştığınız varlıklar
memleketini seven her türk'ün gönlüne yazılmıştır. siz ancak bağımsızlığını paraya değişebilecek şerefsizlerin
üzerinde bu deneyleri yapmaya kalkışın.
az önce baktığımda yazarın biri uçurulsun diye kampanya düzenlenmişti. şimdi de başlık açan yazara ayar verme çabaları... noldu size hanımlar beyler? hani fikir özgürlüğü vardı burda, hani özgür düşünce için mücadele ediyorduk hepimiz, hani format dahilinde isteyen istediği görüşünü belirtebiliyordu, noldu? kimilerince dini inaçlara saldırı olarak görülen yazılar ve yazan yazarlar fikir özgürlüğü adı altında savunuluyorken, yazarın biri mide bulandırıcı fantazilerini açık açık yazıp bunun adına tercih, özgürlük derken bu ne hırstır arkadaşlar. adamın biri çıkmış görüşünü açıklamış, aynı sizin diğer başlıklarda herhangi bir konuda yaptığı gibi.
not: başlık altındaki entryi okumaya bile lüzüm yok, geri kalanlar o kadar güzel betimlemişki olayı...
fikir özgürlüğünü savunanlar, bunu yalnızca kendi gibi düşünenler için değil, en zıt fikirlerin dahi özgürce açıklanması için de gayret göstermeliler.
dezenformasyon artık allahı kitabı olmuş çevreler tarafından zafer hengamesi yapılan başlık, biz yazdık atatürk portresi kalktı falan demekteler; tarihe not düşmek maksatlı, yarın öbür gün bunu gelecek nesillerin okuyacağını bilerek belirtmek isterim ki; o portre hala ordadır. an itibariyle.
bunun yalanı da neden söylenmektedir, yok dürüst ve ahlaklı enternasyonalist görmedik hayatımız da da; minimalist yalanlar silsilesi nedir hadi tarihi, siyasi bilmemne uyduruyodunuz anladık ta.. veya alışmıştık onlara..
30 ağustos günü atatürk portresine yapılan bu saldırıyı kınıyorum ayrıca. saldırıdır bu.
o kadar tiksiniyorum, o kadar nefret ediyorum ki verecek ayar bulamıyorum.
maalesef bir kavramsal yığının altında ne yapacağını şaşırmış etrafına bakınıp yol gösterici arayan bir gençlik var karşımızda. kimisi kalkıp bir milli bayramı -ki ülkenin esaretten kurtuluşunun en büyük hamlesidir - kutlayan insanları "resmi ideolojiye ram olmak" ile suçlarken ; bir başka kanat da pek haklı olarak mesela bir regaip kandilini peygamberin ana rahmine düştüğü gün olarak açıklayarak yüzyıllarca önce yaşamış insanların cinsel hayatlarından dem vurup kendini bununla vecdedediyor ve ağlayarak af diliyor. işte kendince toplumun duyarlı katmanlarında yer alan ancak farklı toplumsal görüşler edinmiş gençlik. ister globalizm deyin ister 12.eylül sonrası kültürlenme süreci her nereye aitlendirilirse aitlendirilsin büyük bir başarının eseri.