uludağ sözlük üzerine bilimsel! gibi ama tam da bilimsel olmayan çalışmalar silsilesi.
''bu ülkenin çoğunluğun olduğu gibi,uludağ sözlük yazarlarının çoğunluğu da gençlerden(15-25 yaş) oluşuyor. ve yine tüm ülkede olduğu gibi, herhangi bir fikrinin kabul görmemesi eleştirilmesi durumunda çıldırıyorlar. kaymak bilgi diye tabir edebileceğimiz, sokaktan, aileden, internetten vs vs. kaynaklardan edindikleri,3-5 satırlık bilgileri, hiç araştırmadan gerçekmiş gibi hararetle savunuyor, tersi bir şey yazanlara hakaret bile etmekten çekinmiyorlar. sözlükte en çok yazılan şeylerden birini eksi oy olması da bunun kanıtı gibi. tüm ülkenin ortak sorunu, kontrolsüz öfke burada da kendini gösteriyor.''
"yazarların çoğunluğunun am, göt, gotik, türbanlı kız, orospu, seks konuları üzerine yoğunlaştığı sözlük. sosyal seviyeleri göz önüne alınırsa bu konulara karşı açlık ve takıntıda bulunmaları garip geliyor. tamam türk insanının cinsel açlığı falan zırvaları var kabul ediyorum. ama buraya gelip bunları yazıp eğlenmek ve birinin çıkıp çatlak ses olmasından rahatsız olmak yadırganmalı bence. son zamanlardaki yazar tasfiyeleride zaten bu çatlak seslere karşı gösterilemeyen sağduyu yüzünden olmadı mı?"
'' ilkokul dahil bütün okullarda ve (umarım) bütün ailelerde, fiziksel özelliklerinden dolayı kimsenin aşağılanmaması gerektiği, zaten içinde olduğu durum kendisini fazlası ile rahatsız olan insanlarla dalga geçilmeyeceği öğretilir ve bu durumdaki insanlarla dalga geçenler ayıplanırdı. ya bu eğitim kaldırıldı ya da bazı insanlar eğitil(e)meden büyüdü.
yazı gibi dünyanın en özel iletişim biçimini, bir başka insanı derinden yaralayacak, kendini dışlanmış hisettirecek ve bu eğitimden geçmiş insanlara ''ne oluyoruz?'' detirtecek bir şekilde kullanan insanlara! maalesef sözlüğümüzde de sık sık rastlıyoruz.
koca kafalı, kıllı, yayık ağızlı, şişko, ayı gibi, vs. vs tanımlarla, dünyanın ilk ve en basit eğitiminden hiç nasiplenmediklerini sık sık kanıtlıyorlar.
sokakta, evde, okulda fizisel görünümü ne olursa olsun, karşısındakine insan gözüyle bakmayan hastalıklı ve eğitilmemiş beyinli insanların, sözlükte bu hastalıkların kusması, sözlüğü ilkokul çocuklarının acımasız davranışlarla hayatı bu durumdakilere zehir ettikleri ilkokul bahçesine benzetiyor.
ehi ehi koca kafalı kızlar, ehi ehi kıllı kızlar, ehhi ehi şişko erkekler/kızlar, vs. vs. başlıklarına ilgi olmadığı zaman, sözlükteki diğer tespitler ciddiye alınabilir hale gelecektir.''
"sözlükde yazılanların çoğu sadece ironiden ibarettir. birkaç istisna dışında çukura atılan taşı kesinlikle çıkarmaya çalışmayınız. bunu yaparsanız hanım koş, polemik var tablosunun içinde bulursunuz kendinizi. sözlük ciddi bir kaynak mıdır? belki. sözlük bir eğlence sitesi midir? o da belki. ama kesin olan birşey var; tıpkı msn messenger ya da chat aleminde olduğu gibi, sözlükde yazarlar anlatmak istediklerini anlatamıyorlar. bu sebeple yanlış anlaşılıyor, hor görülüyorlar. çünkü, insan bir konuyu tartışmaya başladığında surat mimikleri, vicut dili, ve ses tonundan duygularını anlarsınız karşı tarafın. sözlükde bunu yapma ihtimali var mı? yok. yani bütün tartışmalarımız, kavgalarımız tamamen yalan. evet yalan. birisi sadece dalga geçiyordur belki, belki de ciddidir, ya da anlatmak istediği şey farlıdır. bunu anlamak, zeki olmayı gerektir. ironiden anlamayan nesle aşına değiliz mottosu da buradan çıkmıştır. peki ya gerçekte anlatılmak istenen?"
sözlük yazarları ikiye bölünmüş durumdadır. hiç kastırmadan açıklamak lazım iyi yazanlar ve kötü yazanlar. bir başlıkta gerçekten bir entry görüyoruz bilgi içerikli , uzun , imla hatası yok denecek kadar az ve kaliteli. herhangi bir düşünceye haksızlık etmeden yazılmış. başka bir başlıkta görüyoruz kendini övmüş , başka yazarı sövmüş , hiç kimseye saygısı kalmamış bir bünyenin zar zor bir araya getirdiği kelimlerden oluşan anlamsız cümleler. o da entry bu da entry ama arada dağları aşan farklar mevcut. ikiye ayrılır derken bu iyi ve kötü kendi arasında da bölünüyor tabi kötünün iyisi gibi. herneyse artık bir de kendini aşmaya , ağını yırtmaya , zincirlerini kırmaya çalışan tiplerimiz de mevcut. kötü yazıyorlar. içlerinde ki bastıramadıkları o herneyse gözümüzün önüne sokuyor , huylandırıyor insanı ve sende doğal olarak reaksiyon gösteriyorsun ve kötü yazmaya başlıyorsun. takdir ediyorum tepkisiz kalabilen yazarlar , polimiğe girmeyen kendini küçükler için küçültmeyen yazarları. her kesimden insanı barındıran sözlük , her bir düşünceyi içine alan sözlük , kötü yazarlara bile tölerans tanıyan sözlük ve binlerce kendini okutmaya çalışan yazar. yazarlar ikiye bölünmüş. iyilerin derdi başka kötülerin kafası işte o herneyse içerlerinden çıkamayan birşey var işte onda.